Türkiye genelindeki lisanslı sporcu sayısı, son 11 yılda 4 milyon 687 bin 862'ye ulaşmış. İllere göre dağılımda ilk sırayı alan İstanbul’u, Ankara, İzmir, Kocaeli ve 100 bin sporcu ile Bursa takip ediyor.
Bizde İstanbul’u baz alarak rakamlara şöyle bir göz atalım...
Atletizmde...
9.600 erkek sporcumuz var.
6.700 kadın sporcumuz var.
Anca üçte ikisi kadar... XXX
Basketbolda...
26 bin erkek.
3.200 kadın.
8’de 1’den az. XXX
Hentbol 2’ye 1
Okçu, kayakçı, binici 3’e 1
Masa tenisi, golf 4’e 1
Eskrim, kano, kürek 5’e 1
Yelken, su topu 6’ya 1
Atıcılık 8’e 2
Bisiklet 10’a 1 XXX
Peki ya voleybol?
İşte, zurnanın zırt dediği yer burasıdır...
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nün lisans verilerine göre, İstanbul’da ‘3.339 erkek’ voleybolcuya karşın’9.658 Kadın’ smaçör var...
Ülke genelinde ise “96 bin erkek” voleybolcuya karşılık, “147 bin kadın” sporcumuz var! Yani?
Toplumda erkeklerle eşit sayıda bulunmalarına rağmen...
Siyasetten iş dünyasına, sanattan bilime, eğitimden spora kadar, kadınlarımızın “kadın-erkek eşitliğini” ve dolayısıyla “fırsat eşitliğini” yakaladığı tek alan, voleyboldur.
Kadın voleybolcularımızın, uluslararası platformda çok başarılı olmasının...
Hatta erkeklerden daha önce ve daha başarılı olmasının...
Gelişmiş ülkelerden her konuda nal toplayan Türkiye’nin, sadece kadın voleybolunda kora kor mücadele etmesinin sırrı budur. Netice?
Futbolla yatıp, futbolla kalkıyoruz ama...
Tokyo’daki olimpiyatlara, takım olarak sadece ‘Filenin Sultanları’ voleybolcu kızlarımızgidiyor!
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Mustafa ÖZKESKİN
FİLENİN SULTANLARI
Türkiye genelindeki lisanslı sporcu sayısı, son 11 yılda 4 milyon 687 bin 862'ye ulaşmış. İllere göre dağılımda ilk sırayı alan İstanbul’u, Ankara, İzmir, Kocaeli ve 100 bin sporcu ile Bursa takip ediyor.
Bizde İstanbul’u baz alarak rakamlara şöyle bir göz atalım...
Atletizmde...
9.600 erkek sporcumuz var.
6.700 kadın sporcumuz var.
Anca üçte ikisi kadar...
XXX
Basketbolda...
26 bin erkek.
3.200 kadın.
8’de 1’den az.
XXX
Judo 3’e 1.
Halter 8’e 1.
Boks 10’a 1.
Güreş 30’a 1.
XXX
Yüzme desen...
7 bin erkeğe karşı.
5.400 kadın var
Üçte ikiye yakın...
XXX
Hentbol 2’ye 1
Okçu, kayakçı, binici 3’e 1
Masa tenisi, golf 4’e 1
Eskrim, kano, kürek 5’e 1
Yelken, su topu 6’ya 1
Atıcılık 8’e 2
Bisiklet 10’a 1
XXX
Peki ya voleybol?
İşte, zurnanın zırt dediği yer burasıdır...
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nün lisans verilerine göre, İstanbul’da ‘3.339 erkek’ voleybolcuya karşın’9.658 Kadın’ smaçör var...
Ülke genelinde ise “96 bin erkek” voleybolcuya karşılık, “147 bin kadın” sporcumuz var!
Yani?
Toplumda erkeklerle eşit sayıda bulunmalarına rağmen...
Siyasetten iş dünyasına, sanattan bilime, eğitimden spora kadar, kadınlarımızın “kadın-erkek eşitliğini” ve dolayısıyla “fırsat eşitliğini” yakaladığı tek alan, voleyboldur.
Kadın voleybolcularımızın, uluslararası platformda çok başarılı olmasının...
Hatta erkeklerden daha önce ve daha başarılı olmasının...
Gelişmiş ülkelerden her konuda nal toplayan Türkiye’nin, sadece kadın voleybolunda kora kor mücadele etmesinin sırrı budur.
Netice?
Futbolla yatıp, futbolla kalkıyoruz ama...
Tokyo’daki olimpiyatlara, takım olarak sadece ‘Filenin Sultanları’ voleybolcu kızlarımız gidiyor!