Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

FIFA

Yazının Giriş Tarihi: 21.11.2020 00:03
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.11.2020 00:03

FIFA Hakemliği, dünya üzerindeki tüm hakemlerin ortak rüyasıdır. Hakemlik açısından gelinebilecek en üst noktadır, zirvedir. Her zirveye çıkış;  liyakat ister, çalışma ister, özveri ister, sabır ister, direnç ister, kendini yenileme ister, doğal rakipler arasından sıyrılma ister. Bizim ülkemizde ise tüm bu saydıklarıma ilaveten, kollanmak ister.

FIFA Hakem listesi geçtiğimiz günlerde Türkiye Futbol Federasyonu tarafından açıklandı, hayırlı olsun. Türk hakemliğinin en üst noktasından iki hakem çıktı.(Hüseyin Göçek, Mete Kalkavan), iki hakem girdi (Yaşar  Kemal Uğurlu, Abdülkadir Bitigen.)  Duyduğuma göre; Hüseyin Hoca; “genç arkadaşlara yer vermek istiyorum” diyerek kendi isteği ile bırakmış kokartı. Bana çok mantıklı gelmedi açıkçası. Hoca’ya defalarca yardımcı hakemlik yaptım. Atletik yapı olarak, diğer hakemlerden açık ara önde. Hakemlik anlamında, listede bulunan birçok isme göre daha başarılı. Henüz 43 yaşında ve önünde hakemliği “en üst seviyede yapabilmek için” dört senesi daha var. Hepsinden öte, maç yönetmek için deli olur. Acaba Hüseyin hoca, önümüzdeki sezon üst klasmanda olacak mı yoksa o klasmanını da “gençlerin önünü açmak için” bırakacak mı, bilemiyorum!!!

Mete Kalkavan hocamın da FIFA listesinden çıkarılması garip, manidar. Hakemlik anlamında çıkışta olan, standart kararlar verebilen, yüreği olan bir isim. Kokartın hakkını her anlamda taşıyan Mete Hoca’yı FIFA listesinden çıkartmak, hangi akla mantığa sığar anlayabilmiş değilim. Açıklanan listede, Cüneyt Çakır haricinde kendisini zorlayacak isim yokken, Mete Kalkavan’ı liste dışı bırakmak, insanın akılına soru işaretleri getiriyor.

Gelelim çiçeği burnunda (!) yeni FIFA hakemlerimize… Ankara Bölgesi Hakemi Yaşar Kemal Uğurlu 40 yaşında muradına erdi nihayet. Hayırlı olsun diyelim. Diyelim de… Yönettiği her maçta, maçın önüne geçen, standart uygulamalar yapamayan, vücut dili negatif hocamızın bu hızlı(!) yükselişini neye bağlamak lazım? Hem sporda, hem siyaset camiasından Ankaralı ağabeylerine mi, yoksa şu aralar televizyonda yorumcu olan bir zamanlar MHK’de hakem atama sorumluluğu da yapan eski hakeme mi?   Ya da kendisini çok tutan güzide bir süper lig ekibine mi?

Abdülkadir Bitigen ise, eski hakem Galip Bitigen’in oğlu. İki sezondur yükselişte ama bu yükselişi FIFA hakemliği için ne kadar yeterli?  İyi bir diş hekimi olması mı acaba önünü açtı? Malum; bu ülkede hakemlikte yükselebilmek ve orada kalabilmek için “diş hekimi” olmak önemli kriter… İzmirli hakemler bunu çok iyi bilir.

Türk Hakemliği’nin ne yazık ki geldiği nokta bu. FIFA hakemlerini bile seçerken, liyakat konuşamıyoruz. Kaldı ki hakem de yetiştiremiyoruz. Hep bir ahbap çavuş ilişkisi içinde fasit dairede dönüp duruyoruz. Bu sistem devam ettikçe, tüm dünyada, maçtan çok hakemlerin konuşulduğu tek ülke olmaya devam ne yazık ki devam edeceğiz.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.