Bazı kelimeler vardır, tek yazım ile insanların başına gelen olayları anlatır. Bazen, konuşmak yerine yazmak ve yazılanı okuduktan sonra çok iyi anlamak gerekiyor.

Çünkü, söz konuşulduğunda söyleniyor ve havaya karışıp uçup gidiyor., Yazı ise, silinse bile izleri bulunup okunuyor. Yani, söz uçar, yazı kalır.

İşte böyle. Bursa, Kestel Bölgesi, Orhangazi Bölgesi, geçtiğimiz akşam sağanak halinde yağan yağmur ve oluşan sel sularının kurbanı oldu. Bazen, insan eliyle yapılan hatalar, bazen ise doğanın kendi kendisine yaptığı yenilenme nedeniyle böylesi olayları yaşıyoruz. Allah beterinden saklasın. Tekrarından korusun. Kestel ilçesinde başlayan, Turan Köy tepesinden başlayıp, valiliğin açıklamasına göre, meydana gelen sel felaketinde Kestel İlçemiz Dudaklı mahallesinde 1998 doğumlu Kader Akbaba isimli engelli vatandaşımızın cansız bedenine ulaşılmıştır. Yine Kayacık mahallemizde, aynı aileden 7 kişi sele kapılmış olup, 2 kişi kendi imkanlarıyla kurtulmuş, 5 kişi sele kapılmış, bunlardan 1 kız çocuğunun cansız bedenine ulaşılmış olup kimlik tespiti çalışmaları sürdürülmektedir.

Arama ve kurtarma faaliyetlerine; 37 AFAD, 50 STK olmak üzere toplam 87 arama ve kurtarma personeliyle beraber 15 UMKE, 21 kişi 112 Ekibi olmak üzere 36 sağlık personeli, Bursa İl Jandarma Komutanlığına bağlı 24 Tim ve 1 JAK timi ile beraber toplam 134 Jandarma personeli ile beraber toplam 257 personel ile arama ve kurtarma faaliyetleri yoğun bir şekilde sürdürülmektedir.

Öte yandan, Orhangazi ilçemizin Yenisölöz ve Bayırköy mahallerinde maddi hasar oluşmuştur. Kestel ilçemize bağlı Dudaklı, Narlıdere, Gölcük, Sarıkaya, Kayacık mahallelerimizde oluşan hasar nedeniyle her mahallemize ayrı ayrı olmak üzere 4 kamyon, 2 greyder, 4 kepçe görevlendirilmiş olup; hem Orhangazi İlçemizde hem de Kestel ilçemizin bağlı mahallelerinde çalışmalar sabaha kadar bitirilecektir.

İşte, Bursa’nın başına gelen felaketin özeti bu.

Felakete yol açan yağışlar dün de gün boyu aralıklı olarak devam etti. Olayın bir görünen yüzü bir de görünmeyen öteki yüzü var.

Ekipler, olayların meydana geldiği bölgelerde gerekli önlemleri almaya, kayıp vatandaşlarımızı arama ve kurtarma çalışmalarına devam ediyorlar.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Dudaklı Köyüne gelip gerekli incelemelerde bulundu. Sel felaketi ve oluşan manzarayı gören Soylu, “rabbim bu olayları bir daha bizlere yaşatmasın!” diye dualar etti.

Allah bu tür felaketleri bizlere bir daha göstermesin.

Tabi, sel felaketinin meydana gelmesi acaba tabii olaylar mı yoksa, insan eliyle yapılan bazı değişiklikler veya kamu kurumlarının bölgeye hizmet getirme adına dere yataklarında yaptıkları operasyonlar mı?

Şimdi bölge halkı bu sorulara cevap arıyor.

Çünkü, olayları, sadece felaketlerin yaşandığı bölgelerde sınırlı kalmadan, selin başlangıç noktasından, zarar verdiği noktaya kadar araştırmak ve incelemek gerekiyor.

Mesela, sel felaketinin ve suların toplandığı tepe noktasında bulunan Turan Köy. Bu köydeki bazı evleri su bastı. Bazı ekili alanlar zarar gördü. Suların, Gölcük ve Dudaklı köylerine doğru akmasıyla bu sel felaketinin toplanma noktası ise bu köyler oldu.

Turan köyde akaryakıt istasyonu ile yerleşim arasında belediye kanal çalışması yapmış. Burası tam dere yatağı ve dere yatağına yol açılması nedeniyle de 20 Cm’lik büz konulmuş. Köylülerin konuşmalarına göre, bu yeni kanallar, dere yatağında biriken suyun tahliye edilmesine yetmediği için dere taşmış ve evleri su basmış. Bir de, akaryakıt istasyonu, burada yeni bir bahçe düzenlemesi yaparken, dere yatağının kenarına duvar örmüş.

Duvara çarpan, dere yatağındaki büzlerin de dar olması nedeniyle gidecek yer bulamayan sel suları köydeki ekili alanlar ve evlere zarar vermiş.

Yine, selden zarar gören bölge, felaketin yaşandığı köylerle sınırlı değilmiş. Etraftaki, hatta Yenişehir yolundaki Seymen köyünde de zarar ve hasarlar mevcutmuş.

Şimdi, bu olayları doğ4al afet olarak isimlendirme yerine, oturup düşünüp, “acaba yanlış yapılan işler mi var?” diye kendi kendimize sorular sormamız gerekiyor.

Sel felaketi nedeniyle üzülürken, birde sağlığımızı düşünmemiz lazım. Malum, Covid-19 savaşı devam ediyor. Pandemi saldırısı devam ediyor. Sağlık Bakanlığı’nca alınan ve İçişleri Bakanlığınca uygulanan maske takma zorunluluğu kuralına uymayanlara 900 TL ceza kesilmesine dair bakanlık kararı valiliklere tebliğ edildi.

Birde, ülkemizin bölünmez bütünlüğü, vatan topraklarımıza karşı tehdit unsuru içeren bölücü terör odaklarına karşı yürütülen Pençe-Kalkan operasyonumuz var. Güvenlik güçlerimiz her türlü imkanlarla bu operasyonları sürdürüyor. Komandolarımız da yaya olarak bölgeye giriş yaptı. Allah, yar ve yardımcıları olsun.