Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Faiz düştü, fiyat zamlandı

Yazının Giriş Tarihi: 15.06.2020 00:36
Yazının Güncellenme Tarihi: 15.06.2020 00:36

Uzun süren koronavirüs karantinası ve ekonomideki duraklama döneminin ardından piyasalarda hareketlenme başladı. Hastalık nedeniyle tekstil sektörü maske ve korunma giysileri üreterek, kimya sektörü ise dezenfektan üretimi yaparak belki de sektörlerinin rekorlarını kırdılar.

Diğer sektörler ise yerinde saymayı bırakın geri gittiler.

Pek çok sektör dükkanları, işyerlerini kapattığı için de bütçeleri eridi. Şimdi, hareketlenme başlıyor. Ama, istenilen hareketlilik yok.

Ekonomideki çarkların yeniden dönmeye başlaması ve durağan hale gelen bazı sektörlerin ellerindeki stokları eritebilmesi, ihtiyaç sahiplerinin ise uzun vadeli kredilerle ihtiyaçlarını karşılayabilmesi adına atılan adımlar meyve vermeye başlasa da istenilen oranda meyve hasılatı yapılamıyor.

Nedeni, konut, araba kredilerinde düşük faiz uygulanmasına rağmen kredi kullanım sürecinin uzaması. Kamu bankalarının uyguladığı düşük faize, özel bankaların ilgi göstermeyişi. Kamu bankalarının önünde uzun kuyruklar oluşurken, bu bankaların her isteyene kredi vermekte ayak diretmesi.

Yapılan istatistiklere göre, kamu bankalarına kredi için başvuru yapanların yüzde 27’si kredi almaya hak kazanabiliyor. Diğerlerinin ise deyim yerinde ise hevesleri kursaklarında kalıyor. Kamu bankalarından kredi alamayanlar, soluğu özel bankalarda alıp, yüksek faizle kredi alarak ihtiyaçlarını karşılayabilmenin adımlarını atıyorlar.

İşte bu istatistiki rakamlar epey ilginç.

Çünkü, ihtiyaç var. İnsanlar, iki yıl ödemesi olmayan ve üçüncü yılda başlayacak olan bir evi, konutu alabilmek için hesaplar yapıyorlar. Allah vekil, karakol kefil gibi düşünenlerin de sayısı epey fazla. Ellerindeki üç beş kuruşu ve birikimlerini peşinat olarak kullanıp, sonrasında da “iki yıl içinde kim öle, kim kala” mantığıyla düşünüp, bankaların kapısını çalıyorlar.

Açıklamalara bakıldığında, bu iş tam bulunmaz Hint kumaşı.

Yeni konutlarla ilgili kredi faizleri ise eski konutlar arasındaki faizler arasında 10 puanlık farkın olması da yeni konut satışını hızlandırması beklenilen bir netice olarak karşımızı çıkıyor.

Faiz meselesi tamam. Anlaşıldı.

Peki, yeni konutlar ise eski konutlar arasındaki tercih nasıl değişiyor?

Faizlerin düşmesi ve haziran ayı başında uygulanmaya başlamasıyla beraber, konut fiyatlarında en az yüzde 15 artış gözlendi. Bunu ben değil, bu işin piyasasını oluşturan ve bu işten ekmek yiyen emlakçılar anlatıyorlar. Bazıları ise, “şu inşaat firmasıyla bu fiyattan daire satışı konusunda anlaşmıştık. Müşteri bulduk. Getirdik. Konutu ve fiyatı beğendi. Müteahhit firma bu kez, ben zam yaptım diyerek, fiyatı değiştirdi” şeklinde açıklamaları işitmeye başladık.

Bir arkadaşımın makine mühendisi oğlu, yeni evlenecek. Başına gelen gerçek bir olayı özet halinde sizlere aktarmak isterim. Konut sektörünün canlandırılması adına, kredi faizlerinin düşürülmesi ve ödeme planlarının iki yıl ertelenmesi üzerine, “kiralık ev tutacağımıza kendi evimizi alalım. İki yıl evlenme öncesi yaptığımız eşya vs. masrafları için borçlarımızı öderiz. İki yıl sonra da evimizin parasını öderiz. Hem bu iki yıl içinde kendi evimizde oturup kira vermeyeceğimiz içinde rahat rahat geçiniriz” diye düşünmüşler.

Bir emlakçı aracılığıyla konut almak için harekete geçmişler. Evi beğenmişler. Bankaya başvuru yapmışlar. Banka eksperi gelmiş. Fiyatlar biçilmiş. Kredi onaylanmış. Tam, tapuya gidip işlem başlatılacak, satıcı bu kez “ben bu fiyattan ev satmıyorum. Etrafıma baktım, fiyatlar yükselmiş. Anlaştığımız fiyattan değil de yeni fiyattan almak istersen, tapuya gidip işlemleri başlatalım. Yoksa, vaz geçtim…” sözleriyle karşılaşmış.

Gel de işin içinden çık.

Tam bir komedi. Bana göre ise ticarete fesat karıştırma.

Yazık günah değil mi, bu gençlerin hayallerini yıkmaya?

Biz, geleceğimizi onlara teslim edeceğiz.

Onlara bu hareketlerimizle mi örnek olacağız?

Yazık, gerçekten çok yazık.

Böylesine ticaret olmaz olsun. Böylesine insanlık için de ben söyleyecek söz bulamıyorum, siz ne düşünürseniz, bende sizlerle aynı düşüncedeyim.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.