Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Fabrika ayarları

Yazının Giriş Tarihi: 28.06.2019 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 28.06.2019 00:00

Kullandığımız bir ürünün yeni olması, ayarlarının tam yapılmış olması ve kullanma esnasından kendisinden daha fazla verim alınmasına yol açar.

Teknolojik ölçüm ve değerlendirmelerle bunlar ispatlanmış, kayıt altına alınmış, deneylerle de teyit edilmiştir.

Ülkemiz siyasetinde son günlerde, özellikle 2014 yılında yapılan Mahalli idareler seçimleri, kısa ismiyle Belediye seçimleri sonrasında, siyasetteki fabrika ayarları tartışması ortaya atıldı. İktidar AK Parti’nin bazı Belediyelerdeki gücünü yavaşça kaybetmesi, bu durumun uyarı niteliğinde hissettirilmesi gibi söylemlerle ülkemizdeki siyaset ve politikalar bir sür8e fabrika ayarları ile meşgul oldular. Fabrika ayarları ürünler için çok önemli ama bu ayarların siyasete nasıl entegre edilmesi gerektiğine dair pek çok bilirkişi de görüş beyanında bulundu.

Sonrasında yapılan 2015 seçimlerinde, AK Parti bu kez tam bir uyarı aldı. Hükümeti tek başına kurabilecek siyasi gücünü elinden kaybetti. Bu durumda, halkın iktidara verdiği uyarılardan bir tanesi idi.

Sonra, hükümet kurulmadı. Kurulamadı. İnkihşafi ismi verilen karşılıklı görüşmeler yapıldı ama neticeler alınmadı.

Sözün özü, geçmişte, AK Parti iki önemli mesajla seçmen ve halk tarafından uyarıldı.

İktidar, “biz bu uyarıları gördük” diye açıklama yaparak, kendince bir takım önlemler alınmaya başlanılacağı söyledi. Belki de alındı. Birkaç tane il başkanı değişimi ve TBMM yenileme seçimlerinde bazı eski vekillerin tekrar listelere yazılması gibi uygulamalarla AK Parti o dönemdeki günü kurtardı. Yenilenen seçimlerde ise tekrar tek başına iktidar olabilecek gücüne kavuştu.

Sonrasındaki seçimlerde ise ittifaklar gündeme geldi. Özellikle, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi konusundaki AK Parti MHP ittifakı, ilk genel seçimlerde sandığa yansıdı. Tabi, muhalefet geri durmadı. MHP bölündü. MHP’den sızanlarla, diğer partilerde yer bulamayanların oluşturdukları siyasi oluşumda muhalefetle beraber hareket etmeye başladığında, siyasetteki taşlar yerinden oynadı. Siyasi kartlar yeniden karılmaya başlandı.

Son yapılan 31 Mart Mahalli seçimleri ise genel seçimlere yönelik bir prova niteliğinde hissettirildi. Bu durumda, AK Parti karşıtı bütün siyasi parti ve oluşumların seçimleri kazanabilme ihtimali bulunan ana muhalefet etrafında ittifak adı altında birleşmesi, iktidara epey güç ve belediye başkanlıklarının kaybedilmesine yol açtı. Başkent kaybedildi. İstanbul kaybedildi.

Peki, bu duruma nasıl gelindi?

İktidar kendi adına hesap kitap yapabilme yerine, İstanbul seçimleri nasıl geri dönüştürülüp kazanılabilir? Formülleri aranmaya ve uygulanmaya konuldu. 23 Haziran’da yenilenen İstanbul seçimlerinde, seçmenlerin ve halkın iktidar partisine yeni bir uyarıda daha bulunduğu ve “bakın, bizim için durum vahim. Eğer gerekli düzenlemeleri ve önlemleri almazsanız ilk seçimde iktidardan gidersiniz!” mesajını verdi ve hatırlatmasını tekrarladı.

Şimdi, seçim sonrasında AK Parti içinde yeni bir sorgulama yapılacağı konuşuluyor. İşte, Bakanlar kurulunda değişim, parti üst yönetiminde değişim, seçimlerin kaybedildiği bölgelerdeki teşkilatların değişimi falan, filan.

Zaten AK Parti her seçim sonrasında bu işleri yapıyor. Demek ki, yapılan işlemler artık durumu kurtarmaya yetmiyor. Yetersiz kalıyor. İşte, AK Parti için siyaset gündemine getirilen “Fabrika ayarlarına dönme” meselesi bu mesele.

2002 senesinde AK Parti yeni kurulmasına rağmen gerçekten büyük bir başarı elde etti. Bu durumu çok iyi kullandı. Halka hizmet konusunda eksiklikleri tamamladı. Ekonominin canlanmasına yönelik önlemleri aldı. İşsizlik sorununda ilerleme yaptı. Ulaşımda ise hamleler yaptı. İş piyasasındaki canlanma ve büyüme rakamlarının ise o dönemlerden başlanılıp uzun vadeli alınan krediler yüzünden zamanla duracağı hatta, piyasalara olumsuz etki vereceği konuşuldu. Şimdi, alınan 10 yıllık kredilerin faiz ve ödemeleriyle iş piyasasındaki canlanmada gelinen bu noktadaki düşüşlerin bedelini ödüyoruz. Kredilerin verildiği, dağıtıldığı dönemdeki büyüme rakamları ile bugünküler arasında yüzde 300 fark var. Konut sektörü durdu. Otomotiv, KDV ve vergi destekleriyle direksiyonu döndürmeye çabalıyor. Tekstil ihracat dışında yere çakıldı. 

Bu örnekler Bursa ve ülke ekonomimiz için büyük önem arz ediyor. Demek ki, fabrika ayarları şaştı, rot, balans ayarı bozuldu, ekonomi sıkıntıya girdi. Çıkmaz sokakta kısa manevralarla günü kurtarma niyetine girildi.

En önemlisi ise seçimler nedeniyle Belediyelerin kasasında yatırım ve yeni projeler için para kalmadığının konuşulması, vatandaşların iş, aş, ekmek beklentisi için yerel yönetimlerin yatırım ve hizmetlerini çare olarak görmesi de engellendi.

Peki, şimdi ne olacak?

Geçmiş tecrübelerimden örnek; 1989 yılının tek başına ve tartışmasız iktidarı olan Anavatan Partisi, mahalli idarelerde yenildi. Tıpkı bugün, AK Parti’nin içinde bulunduğu durum gibi. Sonrasında, iktidarda 2 yıl zor kalabildi. Şimdi, siyasi tabelası bile yok.

Demek ki, fabrika ayarları ve halkın beklentileri çok önemli. Danışman aklıyla yönetim yerine, halkın istek ve beklentileriyle yönetim her zaman kazandırır.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.