12 bin 762 hektarlık Uludağ Milli Parkı içindeki tesislerin sahipleri, bir süredir bir araya gelerek ‘Geleceğe bırakılacak ülke değerini’ nasıl koruyacaklarını, nasıl geliştireceklerini ve nasıl genç kuşaklara bırakacaklarını konuşmaya başlamışlar… 12 ay boyunca Uludağ’da kalan, misafirleri ağırlayan, onları gezdirenler sonunda bir çıkış yolu da bulmuşlar… Buldukları çözüm, devlet yetkililerinden de destek almalıdır…
“Uludağ Esnaflar Turizm Geliştirme Kooperatifi” çatısı altında güç birliğine gittiklerini öğrendik geçtiğimiz gün… Gazeteci arkadaşlarım; Tayfun Çavuşoğlu, Osman Gürçay, Bilal Kayaaltı, Erdal Şahan ve yazarınız didik didik ettik her şeyi… Anlattılar dinledik, sorularımızı sorduk, not aldık ve dünyanın sayılı kış turizm merkezinde atılacak adımları yerinde gözlemledik… Yeni fikirleri var ve haklılar…
Kooperatifin Kurucu Başkanı Güven Bilgin, Bursa’ya ve Uludağ’a yıllarını vermiş, her yeri sokak sokak bilen, saygı uyandıran bir girişimci… Taksi ile turist taşıyor Uludağ’a… Başkan Yardımcısı Bayram Karadeniz cafe işletmecisi… Yine kuruculardan Mehmet Beşik de bu güç birliğinin genel sekreterliğini üstlenmiş durumda. Butik işletiyor…
Kurucular içinde yer alan Beytullah Maviçiçek ise “cesareti örgütleyen kişi” olarak dikkatimi çekti… Bir ağabey olarak hemen her yere ulaşan, bilgilendiren, yetkililerle görüşen, onları ağırlayan, kooperatif konusunda ilk girişimleri başlatan Uludağ esnafı… Olan biten her şeyden haberdar… Girişime engel olmak isteyenleri tek tek biliyor. Onların görüşme tekliflerini değerlendiriyor, gereken yerlere gereken bilgiler aktarılıyor, geleceğe bırakılacak mirası tanıyor, devletin mekanizmaları içinde kaybolmuyor…
Uzun yıllar sadece 3-4 ay (Kasım-Aralık-Ocak ve Şubat) açık kalan otellerle anıldı Uludağ. ‘Creme de la creme’ olarak tanınan toplumun ‘en üst gelir grubu’; Kayak yapmak, dinlenmek, tanışmak ve karlı günlerde şömine başında sohbet etmek amacıyla geldi Uludağ’a… Sıcak havuzda yüzerken kar yağması müthiş bir keyifti… Kamu kurumları da Uludağ’da ‘Dinlenme Tesisleri’ inşa ettiler. Bakanlar, milletvekilleri, genel müdürler, müdürler, şube müdürleri… Kış tatiline geldiler, akciğerlerini oksijenle doldurdular…
Zamanla otel sayısı yetmedi… Ülkenin yeni zenginleri bu aşamada otel izinleri aldılar ve 1. Bölgenin biraz aşağısında 2. bölgede de oteller ve tesisler inşa edildi… Kış aylarında Kars, Ardahan, Ağrı gibi illerden gelen ‘Kayak Öğretmenleri…’ İstanbul’dan gelerek 3 aylığına butik açanlar… Kayak kiralayanlar, arazi tipi araçlarla Uludağ’da gezi düzenleyenler, sadece kışın cafe işletenler… Vardı… Mart ayında Akdeniz Bölgesi’nin ünlü merkezlerine gidip işlerini devam ettiriyorlardı… Yaz aylarında dağda in cin top oynuyordu… İşte burada 12 ay kalan, her türlü ceremesini çekenler artık söz sahibi olmak istiyorlar… Uludağ’a yeni bir vizyon kazandırmanın peşindeler…
Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Uludağ Çalıştayı’na destek vermesi; Vali İzzettin Küçük, Vali Yardımcısı Yunus Fatih Kadiroğlu, Milli Parklar Müdürü Yüksel Akdoğan, Milli Parklar 2. Bölge Müdürü Mustafa Bulut, Milli Parklar eski Müdürü Ozan Hacıalioğlu ve Osmangazi Jandarma Komutanı Aşkın Bozkurt’un gelişmelerden haberdar olması esnafı umutlandırıyor… Atacakları adımlara dikkat ediyorlar.
1986 yılı… Kış aylarının sonunda Grand Yazıcı Otel’in resepsiyonunda çalıştım… Bursaspor’a şampiyonluk yaşatan rahmetli İbrahim Yazıcı, Serkan Yazıcı, Hayri Yazıcı ile çok konuştum. Babaları rahmetli Mehmet Yazıcı da oteldeydi o zamanlar… Serdar Yazıcı da arada uğrar bilgi alırdı… Misafirlerimizden; Türkiye’nin ilk Ordinaryüs Profesörü rahmetli Hıfzı Veldet Velidedeoğlu ile de uzun konuşmalarım oldu… Dağı yakından tanıdım… Futbol kulüpleri gelirdi kamp yapmaya… Arap turistten geçilmezdi… Kuveyt’in Bern Büyükelçisinin eşi vardı mesela… Rahmetli Alparslan Türkeş de geldi… 22 oda kiralamışlardı… Hatırladığım kadarıyla 3 hafta kalmıştı… Ses tonunu hiç unutmuyorum. Hoş sohbet bir kişiydi…
Esnafın geliştireceği projelerle Uludağ, daha hareketli, daha uygun fiyatlı, kent ekonomisine katkı sağlayan, 12 ay yaşayan bir turizm merkezine dönüşebilir… Dağımızı sadece rant kapısı olarak görenlere geçit verilmemelidir. Kooperatif, ortaklarına düşen görev; elle tutulabilir, göze ve yüreğe seslenen proje üretmektir… Birlik ve beraberlikle aşılamayacak sorun yoktur…
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Can TOPAKTAŞ
Esnaf Uludağ’a sahip çıkıyor
12 bin 762 hektarlık Uludağ Milli Parkı içindeki tesislerin sahipleri, bir süredir bir araya gelerek ‘Geleceğe bırakılacak ülke değerini’ nasıl koruyacaklarını, nasıl geliştireceklerini ve nasıl genç kuşaklara bırakacaklarını konuşmaya başlamışlar… 12 ay boyunca Uludağ’da kalan, misafirleri ağırlayan, onları gezdirenler sonunda bir çıkış yolu da bulmuşlar… Buldukları çözüm, devlet yetkililerinden de destek almalıdır…
“Uludağ Esnaflar Turizm Geliştirme Kooperatifi” çatısı altında güç birliğine gittiklerini öğrendik geçtiğimiz gün… Gazeteci arkadaşlarım; Tayfun Çavuşoğlu, Osman Gürçay, Bilal Kayaaltı, Erdal Şahan ve yazarınız didik didik ettik her şeyi… Anlattılar dinledik, sorularımızı sorduk, not aldık ve dünyanın sayılı kış turizm merkezinde atılacak adımları yerinde gözlemledik… Yeni fikirleri var ve haklılar…
Kooperatifin Kurucu Başkanı Güven Bilgin, Bursa’ya ve Uludağ’a yıllarını vermiş, her yeri sokak sokak bilen, saygı uyandıran bir girişimci… Taksi ile turist taşıyor Uludağ’a… Başkan Yardımcısı Bayram Karadeniz cafe işletmecisi… Yine kuruculardan Mehmet Beşik de bu güç birliğinin genel sekreterliğini üstlenmiş durumda. Butik işletiyor…
Kurucular içinde yer alan Beytullah Maviçiçek ise “cesareti örgütleyen kişi” olarak dikkatimi çekti… Bir ağabey olarak hemen her yere ulaşan, bilgilendiren, yetkililerle görüşen, onları ağırlayan, kooperatif konusunda ilk girişimleri başlatan Uludağ esnafı… Olan biten her şeyden haberdar… Girişime engel olmak isteyenleri tek tek biliyor. Onların görüşme tekliflerini değerlendiriyor, gereken yerlere gereken bilgiler aktarılıyor, geleceğe bırakılacak mirası tanıyor, devletin mekanizmaları içinde kaybolmuyor…
Uzun yıllar sadece 3-4 ay (Kasım-Aralık-Ocak ve Şubat) açık kalan otellerle anıldı Uludağ. ‘Creme de la creme’ olarak tanınan toplumun ‘en üst gelir grubu’; Kayak yapmak, dinlenmek, tanışmak ve karlı günlerde şömine başında sohbet etmek amacıyla geldi Uludağ’a… Sıcak havuzda yüzerken kar yağması müthiş bir keyifti… Kamu kurumları da Uludağ’da ‘Dinlenme Tesisleri’ inşa ettiler. Bakanlar, milletvekilleri, genel müdürler, müdürler, şube müdürleri… Kış tatiline geldiler, akciğerlerini oksijenle doldurdular…
Zamanla otel sayısı yetmedi… Ülkenin yeni zenginleri bu aşamada otel izinleri aldılar ve 1. Bölgenin biraz aşağısında 2. bölgede de oteller ve tesisler inşa edildi… Kış aylarında Kars, Ardahan, Ağrı gibi illerden gelen ‘Kayak Öğretmenleri…’ İstanbul’dan gelerek 3 aylığına butik açanlar… Kayak kiralayanlar, arazi tipi araçlarla Uludağ’da gezi düzenleyenler, sadece kışın cafe işletenler… Vardı… Mart ayında Akdeniz Bölgesi’nin ünlü merkezlerine gidip işlerini devam ettiriyorlardı… Yaz aylarında dağda in cin top oynuyordu… İşte burada 12 ay kalan, her türlü ceremesini çekenler artık söz sahibi olmak istiyorlar… Uludağ’a yeni bir vizyon kazandırmanın peşindeler…
Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Uludağ Çalıştayı’na destek vermesi; Vali İzzettin Küçük, Vali Yardımcısı Yunus Fatih Kadiroğlu, Milli Parklar Müdürü Yüksel Akdoğan, Milli Parklar 2. Bölge Müdürü Mustafa Bulut, Milli Parklar eski Müdürü Ozan Hacıalioğlu ve Osmangazi Jandarma Komutanı Aşkın Bozkurt’un gelişmelerden haberdar olması esnafı umutlandırıyor… Atacakları adımlara dikkat ediyorlar.
1986 yılı… Kış aylarının sonunda Grand Yazıcı Otel’in resepsiyonunda çalıştım… Bursaspor’a şampiyonluk yaşatan rahmetli İbrahim Yazıcı, Serkan Yazıcı, Hayri Yazıcı ile çok konuştum. Babaları rahmetli Mehmet Yazıcı da oteldeydi o zamanlar… Serdar Yazıcı da arada uğrar bilgi alırdı… Misafirlerimizden; Türkiye’nin ilk Ordinaryüs Profesörü rahmetli Hıfzı Veldet Velidedeoğlu ile de uzun konuşmalarım oldu… Dağı yakından tanıdım… Futbol kulüpleri gelirdi kamp yapmaya… Arap turistten geçilmezdi… Kuveyt’in Bern Büyükelçisinin eşi vardı mesela… Rahmetli Alparslan Türkeş de geldi… 22 oda kiralamışlardı… Hatırladığım kadarıyla 3 hafta kalmıştı… Ses tonunu hiç unutmuyorum. Hoş sohbet bir kişiydi…
Esnafın geliştireceği projelerle Uludağ, daha hareketli, daha uygun fiyatlı, kent ekonomisine katkı sağlayan, 12 ay yaşayan bir turizm merkezine dönüşebilir… Dağımızı sadece rant kapısı olarak görenlere geçit verilmemelidir. Kooperatif, ortaklarına düşen görev; elle tutulabilir, göze ve yüreğe seslenen proje üretmektir… Birlik ve beraberlikle aşılamayacak sorun yoktur…
Bakacak Seyir Terası’ndan Bursa’yı izleyin. Ufkunuz açılır…