Ülkemizde yeni bir tartışma var. Bende bu erken genel seçim tartışmalarıyla ilgili olarak dünkü yazımın başlığını, “erken seçim atışması” olarak belirlemiş, olayları akışını, tarihsel örneklerle anlatmıştım.

Dünkü yazımın yayınlanmasının ardından pek çok okurum, konuyla ilgili görüşlerini bildirdiler. En önemli görüş, “ülkemizde bu saatte bir erken seçim olmaz!” şeklinde idi. Okurlarıma göre, erken seçim yapmak, “dere geçerken at değiştirmeye benzeyeceği için Türkiye için çok tehlikesi ve telafisi zor olan bazı ekonomik sıkıntılara yol açabilir.”

Tabi, erken seçimi destekleyen okurlarımda var. Özellikle, ülkemizde 18 yıldır aralıksız iktidar olan AK Parti’nin iktidarının sona erdirilmesi için bugünleri çok önemli fırsat olarak gözüyorlar. Çünkü, koronavirüs nedeniyle, ekonomik olarak ülkemizde büyük yaralar açıldı. Vatandaşlar bir yandan sağlıklarını düşünürken, diğer yandan da ceplerini düşünmek zorunda kalıyorlar. Hatta, bazıları “ne olursa olsun. Nasıl olsa bir gün öleceğiz. Bari, çalışıp, iş başında para kazanırken ölelim” düşüncesindeler.

Bu durum, fırsatların değerlendirilmesi olarak göze çarpıyor. Muhalefet açısından erken seçim istemek güç gösterisidir. İktidar açısından ise erken seçim tartışmaları, hem ülke içinde hem de ülke dışında siyasi istikrarın zedelenmesi anlamına gelir. Bir orta nokta bulunup, çare aranmazsa, siyasi istikrarsızlık söylemleri, ekonomik istikrarsızlığı beraberinde getirir. Ki, Türkiye bu tür sıkıntıları geçmiş yıllarda çok yaşadı. 

Erken seçim tartışmalarının fitilini ateşleyen Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçesi, dün TBMM gurubunda yaptığı konuşmasında pek çok kişiye göre bu tartışmanın son noktasını koydu;

Bahçeli dedi ki; “28.Dönem Milletvekili Genel Seçimleri 2023 yılının Haziran ayında yapılacaktır. Erken genel seçim söylemi ayıplı bir tuzaktır, kirli bir tertiptir, dibi uçurum olan bir tezgâhtır. Bu tuzağa düşecek, bu tertibe kanacak, bu tezgaha gelecek aklı başında hiç kimse yoktur. Türkiye'yi erken seçime sürükleme kara propagandasına kulak asılmayacak, milletvekili seçimleri 2023 Haziran'da yapılacaktır."

Erken seçim söylemleri başlar başlamaz, anket firmaları da işi araştırmaya başlamışlar. Dün, sosyal medyada yer alan bazı bilgilere göre, vatandaşların yüzde 33,3'ü erken seçimin gerekli olduğunu belirtirken, yüzde 58'i erken seçime gerek olmadığını belirtti.

Bu duruma göre, erken seçimi muhalefet ve iktidar özlemi olanların istediği, vatandaşın gündeminde ise olmadığı anlaşılıyor.

Şu anda, ülkemiz için bana göre en önemli konu ekonomi. Vatandaşların maddi ve manevi olarak rahatlatılması. İşlerin başlaması, çarkların dönmesi ve ihracatın hız kazanması. Hem iktidar kanadından hem de mali kaynak sağlayan bankalar kanadından konuyla ilgili epey önemli gelişmeler yaşanıyor.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "yeni normal hayat" geçildiğini belirterek, bazı kısıtlamaların sona ermesinin yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadelenin bittiği anlamına gelmediğini vurguladı.

Bundan sonraki süreçte de tedbiri elden bırakmayacaklarının altını çizen Oktay, şunları kaydetti:

"Yeni normalde fiziki mesafe, maske ve hijyen olmazsa olmazımız. Amacımız salgınla mücadelemizde elde ettiğimiz kazanımları kaybetmeden, aşama aşama normale dönmek. Yeni normal hayatın tüm kurallarına titizlikle, hiçbir gevşemeye mahal vermeksizin uyalım. Bu sadece kendimize ve yakınlarımıza değil, milletimize karşı da sorumluluğumuzdur."

Ekonomi alanına gelince, Kamu katılım finans kuruluşlarınca, normalleşme sürecine geçiş ve sosyal hayatın canlanması için vatandaşların finansman ihtiyaçlarını uygun şartlarda sağlayabilmesi amacıyla dört yeni finansman paketi hayata geçiriliyor. Ziraat Katılım ve Vakıf Katılım'dan yapılan ortak açıklamada şunlar denildi:

Birinci el veya sıfır veya ikinci el konut alımlarında düşük finansman oranı ve 12 aya kadar ödemesiz dönemi olan 15 yıla varan vade ile finansman imkânı sunulacak.

Bu tarihi imkandan daha geniş kesimlerin istifade edebilmesi için müşteri başına verilebilecek finansman miktarı sınırlandırılmış olup; üç büyük ilimizde (İstanbul, Ankara ve İzmir) finansmana konu olacak konutlar için 750 bin TL, diğer şehirlerimiz için ise en fazla 500 bin TL'ye kadar finansman kullandırılabilecektir. Finansman kullanımında yüzde 10'dan başlayan, düşük öz kaynak/peşinat oranı uygulanacak. Bu kapsamda birinci el/sıfır konutlar için azami 12 ay ödemesiz dönemli, 15 yıla kadar vade ve aylık yüzde 0,64 finansman oranı ile finansman imkanı sunulacak. İkinci el konutlar için azami 12 ay ödemesiz dönemli, azami 15 yıl vade ve aylık yüzde 0,74 finansman oranı ile finansman imkanı sunulacak.

Yerli üretim yapan anlaşmalı firmalardan sıfır km binek araç (motosiklet dahil) veya ticari araç satın alacak bireysel/kurumsal müşterilerimize firmalar ile yapılan anlaşmalar bazında değişmek üzere aylık yüzde 0,49 - yüzde 0,69 finansman oranı ile taşıt finansmanı imkanı sunulacak.

İkinci el binek araç (motosiklet dahil) veya ticari araç satın alacak bireysel/kurumsal müşterilerimize yüzde 0,82 finansman oranı ile taşıt finansmanı imkanı sunulacaktır. Azami 6 Ay Ödemesiz toplam azami 60 Ay Vadeli 2. El Binek Otomobil ve Ticari Taşıt Finansmanlarında azami limit 150 Bin TL olacaktır. Finansman tutarı kasko değeri üzerinden öz kaynak/yabancı kaynak üzerinden hesaplanacak olup, 7 yaşa kadar olan taşıtlar finansmana konu olabilecek. 1.El ve 2.El tüm Taşıt Finansmanlarında asgari öz kaynak ve azami vade yasal sınırlamaları uygulanmaktadır. Taşıt Finansmanı Paketi için başvurular 5 Haziran'dan itibaren Şubelerimize yapılabilecek.