Erdoğan ve İmamoğlu

Geçtiğimiz hafta sonu AK Parti genel başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Bursa'da miting yaptı. Katılmayı düşünmediğimiz mitinge gitmedik haliyle. Fakat tahminimiz doğrultusunda mitingin o eski şaşalı mitinglerden bir hayli uzak olacağıydı. 2002 yılında Fomara meydanında yapılan miting çok kalabalıktı ve bu mitingler de artık Erdoğan ve Ak partililer için tatlı bir hatıra olarak kalacaktır.

Dediğimiz gibi mitinge gitmedik ortaya kalabalık adına birçok farklı rakamlar atıldı, ancak benim için en doğru rakam 30 yıllık dostumuz gazeteci Yüksel Baysal'ın verdiği bilgilerdir. Başbakanlık basın müşavirliğinden emekli olan Yüksel Baysal köşesinde yazdığı gibi yıllardır hiçbir mitingi kaçırmaz, hatta birçoğunda karşılaştığımız olmuştur, bu konularda çok tecrübelidir, söylediğine ve yazdığına itibar edilir.

Yüksel Baysal'ın köşesinden bir bölümü naklediyoruz.

YÜKSEL BAYSAL

Eski günlerdeki gibi değildi dedim ya, şöyle ki, Bursa’yı bilenler için yazıyorum, daha önceleri Haşim İşcan Caddesi’nin Yıldırım’a açılan meydanına konulurdu kürsü…

AK Parti mitinglerinde meydan dolduğu gibi

8 şeritten kavşağa giden yollar da hınca hınç insan kaynardı.

Şimdi kürsü 1326 Panorama müzesinin olduğu yerde, Kamberler parkının önüne kuruldu, sadece iki şeritten oluşan yolda toplandı kalabalık.

Anladığım kadarıyla AK Parti Bursa yöneticileri alan dolmaz korkusuyla böyle bir yönteme başvurdular ama gereksiz bir korkuymuş…

Çünkü o kalabalık meydanı doldurabilir, gelen herkes Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ı görme şansını yakalayabilirdi. Bugün kürsü neredeyse 300 metre yukarıda kaldı. Dolayısıyla Tayyip Erdoğan konuşmaya başladığı anda ciddi sayıda insan ayrıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 21 Ocak günü Bursa’da yaptığı miting kamuoyunda geniş yankı yarattı.

Öncelikli konu sayılardı.

Bizzat Erdoğan kürsüden “Emniyet güçlerinin verdiği bilgiye göre 120 bin kişi alanda var” dedi.

Sadece AK Parti’nin değil bütün partilerin lider buluşmalarını izleyen birisi olarak diyebilirim ki, gerçek sayı 35 ila 50 bin arasındaydı.

Bu kafadan atılan bir sayı değil, alanın yüzölçümü baz alınarak yapılan bir hesaplamanın sonucudur.

EKREM İMAMOĞLU CELAL BAYAR’IN EVİNDE!

Cuma günü Ekrem İmamoğlu Bursa programına Gemlik’te başladı.

CHP ve Demokrat parti milletvekilliği yapmış yine CHP'de başbakanlık Demokrat parti de Cumhurbaşkanlığı yapmış ilk sivil Cumhurbaşkanı ve istiklal savaşı madalyalı Celal Bayar’ın evine ve kabrine ziyareti çok olumluydu İmamoğlu’nun. Doğru Yol Partisi’nin eski bakanları Mehmet Gazioğlu ve Turhan Tayan’la gitmesi simgesel bir hareketti.

İmamoğlu zeki bir insan ve lider kumaşı mevcut, psikolojisi de çok sağlam. Bursa’ya gelmeden önce Mehmet Gazioğlu ve Turhan Tayan'ı arayıp, programa davet etmesi çok yerindeydi. Bursa merkez sağın simge isimleriyle seçmene mesaj vermiş oldu.
" merkez sağı millet ittifakı olarak biz temsil ediyoruz" demiş oldu.

Ulu Cami de Ekrem İmamoğlu’nu yağmur altında inanılmaz bir sevgi seli vardı. Âdeta vatandaş kendisini kurtaracağına inandığı lidere teveccüh gösteriyordu. Ulu cami Bursa'nın önemli ve simge yerlerinden biri. İmamoğlu İstanbul BŞB başkanlığı seçimleri öncesi Cami de Yaşını Şerif okuyarak muhafazakar kanadın da oyunu almıştı. Bu kez Ulucami’de Namaz kılarak AK partinin din ekseninin onların tekelinde olmadığını göstermiş oluyordu.

Yağmura rağmen Ulucami de kalabalık ve izdiham görülmeye değerdi. İster kabul edin, ister etmeyin. Görüntüler güçlü ve halkın istediği bir liderin gelişini işaret ediyordu adeta.

Ekrem İmamoğlu’na iş yaptırmamaya çalıştıkça aslında onu büyütüp güçlendirdiler

Özellikle AK Parti grubu adına konuşan Esenler belediye başkanı Tevfik Göksu'nun saldırgan ve pişkin tavırları AK Parti seçmenine iyi gibi gelse de kamuoyunda büyük nefret uyandırdı.

İmamoğlu bu engelleri de aştı, Meclis toplantılarına canlı yayınlayarak halka izlettirip büyük prim kazandı.

İMAMOĞLUNUN BAZI ÇALIŞMALARI

Dünyada en çok metro yapan kent oldu İstanbul.

Tarikatlara cemaatlere akıtılan paralar hizmete gidince Ekrem İmamoğlu’nun desteği arttı.

İmamoğlu gelene kadar İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin hiç anaokulu yoktu, 32 anaokulu açıldı, önümüzdeki dönemde bu sayı 150’ye ulaşacak. Üniversite öğrencileri için sıfır yurt vardı! Şu anda 5 binin üzerinde üniversite öğrencisi İBB yurtlarında barınmaya başladı.

29 liraya dört çeşit yemek yenilen Kent Lokantaları açtı İmamoğlu.

ERDOĞAN VE İMAMOĞLU

Recep Tayyip Erdoğan 1989’da Beyoğlu belediye başkan adayı oldu kazanamadı.

1991 de Refah partisinden milletvekili adayı oldu kazanamadı tercihli oy sistemi ile yapılan seçimde 1. Sırada olmasına rağmen 2.Sırada ki aday Mustafa Baş ondan daha fazla oy aldığı için milletvekili seçilemedi.

1994 Belediye seçimlerinde ufak bir farkla yüzde 25.19 ile Belediye başkanı seçildi. Belediye meclis üye çoğunluğu DYP-ANAP ve diğer sol partilerde olmasına rağmen hiçbir parti "seni çalıştırmayız" demedi. Nurettin Sözen bizzat Erdoğan’a devir teslim yaptı. Bir süre sonra Siirt’te yaptığı konuşma sebebiyle hakkında dava açıldı. Aldığı ceza şiirden değil bölücülük propagandası sebebiyleydi. Ülkenin büyük bölümü bu olaya üzüldü ve sonraki süreçleri biliyorsunuz, halkımız mağdurun yanındadır.

İMAMOĞLU

Beylikdüzü ilçe başkanlığı ardından belediye başkanlığı yaptı. 2019 yerel seçimlerde İstanbul BŞB başkan adayı oldu 13 bin oy farkıyla kazandı, AK Partinin itirazları sonucunda Cumhuriyet tarihimizde bir ilk yaşandı ve aynı zarfa atılan 4 pusulanın üçü geçerli sayıldı, büyük şehir oyları geçersiz sayılarak seçim iptal edildi. Yenilenen seçimde halk yine mağdurun yanında oldu 13 bin oy farkı 806 bin oy farkına çıktı. 2002 yılından günümüze Ak partinin en büyük yenilgisi bu oldu.

Belediye meclisinde çoğunluk olan Ak parti üyelerinin aleni bir sekil de İmamoğlu’na "seni çalıştırmayacağız" demeleri de halkın büyük tepkisini çekti. İstanbul BŞB’nin birçok gelirine iktidar tarafından el konulması ve bir kelime yüzünden İmamoğlu’na ceza verilip siyaset yasağı getirilmesi demokrasimize vurulan darbedir. Sonuç itibarı ile İmamoğlu’na en büyük desteği gözünü hırs ve nefret bürüyen bir kısım AKP’ liler vermektedir.

Son günlerde takdir ettiğim tek şey yine mayası Demokrat olan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'dan geldi. "Ekrem İmamoğlu’nu görevden alıp Kayyum atamamız söz konusu değildir. Hakaretten dolayı böyle bir yetkimiz yoktur. Bizim yetkimiz terör ve görevi kötüye kullanma sebebiyle işler." Dedi