Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Eller aya, biz yaya

Yazının Giriş Tarihi: 01.10.2020 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 01.10.2020 00:00

Pek çok insanımız, hiçbir konuda bilgi sahibi olmamasına rağmen fikir sahibi olup, karşılaştıkları sorunların çözümünde insanları yok sayarak, toplum yaşantısını hiçe sayan olaylara imza atıyorlar.

Dünyanın korkulu rüyası, bazı insanlarımızın bilerek ölüme adım attıkları Covid-19 ile ilgili olarak sağlık örgütleri çaresiz. Doktorlar çaresiz. Tıbbi ilaç üretimi yapan firmalar, aşı üretilmek ve hastalık tedavisinde kullanılan ilaçları,y serumları üretebilmek adına birbirleriyle yarışıyorlar. Hastalıkla yatıp kalkan, yakınlarını kaybeden, sevdiklerini bir mikrop yüzünden toprağa veren acılı ailelerimiz var. Korona yüzünden okullarda eğitim sıkıntısı yaşayan milyonlarca öğrenci var. Bu çocukların evlerde kalmasından dolayı, işleri sekteye uğrayan, hatta çalışan ailelerin içinde bulundukları sıkıntılı durumlar var.

İşyerlerinde sıkıntılı günler yaşanıyor. Bir yandan bazı işyerleri kapanırken, bazı iş yerleri içinde yeni açılışlar, yeni yatırımlar yapılıyor.

Sözün özü; hayat devam ediyor.

Bizlerde, bu devam edip giden hayatta kendi yaşam sınırlarımızı belirlemek, hastalığa karşı alınacak önlemleri uygulamak, aile birliğini korumak, toplum sağlığını korumak, kamu vicdanlarını rahatlatmak gibi görevlerimiz var, vatandaş olarak. Bunların en başında ise “ben hasta değilim fakat, hasta olan bir kişinin mikrobunu kapmak istemiyorum” düşüncesiyle alınan önlemler paketi.

İkincisi ise “ben bu illete yakalandım. Korona oldum. Etrafımdaki insanları bari koruyayım” düşüncesiyle hareket eden hastalar var.

Birde, vurdum duymaz diye tanıdığımız, “bana bir şey olmaz. Korana, vız gelir, tırıs gider..” düşüncesinde olanlar var.

Ne çekiyorsak işte bu son yazdığım, “bana bir şiy olmaz” düşüncesinde olanların toplum içinde yaptıkları hareketler ve koruma önlemlerine karşı direniş göstermeleri yüzünden çekiyoruz. İnsanların biraz karşısındaki kişilere saygı, sevgi göstermesi gerekiyor. Kendisi her ne kadar hastalıkla ilgili korkusu, telaşı yok ise de milyonlarca insan bu hastalık nedeniyle, mikrop nedeniyle ölmesi de mi tehlikenin işaretçisi değil?

Acaba tehlikenin ne kadar farkında bu insanlar?

İşte, toplum olarak sıkıntı çektiğimiz en büyük derdimiz bu.

İnsanları, böyle bir hastalık olduğuna inandırmak gibi bir görevimiz yok. Çünkü, etrafındaki kişilerin ölmesi, vefat etmesi, salgınla ilgili aile bireylerinin de tehlike altında olduğunu görmesi bu tehlikenin anlaşılması için yeterli. Ama, tehlikeyi bilerek veya bilmeyerek, yada bilmek istemeden, insanların hayatlarını karartmaya kalkışan bu kişilerle ilgili olarak sadece sağlık alanında değil, toplumsal alanda da ciddi sıkıntıların mevcut olduğunu artık herkes biliyor.

Büyüklerimizin eski yıllarda Amerika, dünyanın uydusu olan Ay’a uzay aracı göndermek için çalışmalar yaparken, bizimkilerin birbirleriyle kısır çekişme olması üzerine söyledikleri bir söz var; “eller aya, biz yaya…”

Bugünde, Covid 19, Koronavirüs ile yapılan mücadele için aynı sözü tekrar ediyoruz. Eller aya bizler hala yaya…

Bu işin birde cezai yönü var. Bursa Valiliği, ilimizde yapılan kontrollerde ortaya çıkan tablo ile ilgili bilgileri paylaştı. Bursa İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı 57 bin 254 polis, Covid-19 hastalığının yayılması ve Koronavirüs salgınına karşı 4 ayda çok sayıda maske ve sosyal mesafe denetimi yaptı.

Ekipler, 2 bin 117 berber, kuaför, güzellik merkezi, 19 alışveriş merkezi, 5 bin 303 ticari taksi, 100 taksi durağı, 130 pazar yeri ve sosyete pazarı, 8 bin 799 şehiriçi ve şehirler arası toplu ulaşım aracı, 2 bin 547 kahvehane ve kıraathane, 55 hamam, sauna, buhar odası, jakuzi, kaplıca ve kapalı yüzme havuzları, 2 bin 321 lokanta, restoran, kafe, 148 spor merkezi, 159 sahil bantları, park, piknik ve mesire alanları, 160 konaklama tesisi, 587çay bahçesi, 211 dernek lokali, 570 nikah ve düğün salonu, 427 internet kafe, 7 sinema ve tiyatro salonu, 13 lunapark ve tematik park, 63 ganyan bayiini kontrol edip, alınan önlemler ve kurallara karşı denetledi.

Denetlemeler sonucunda 2 berber, kuaför ve güzellik merkezi ve alışveriş merkezine 3 bin 183 lira, 5 ticari taksiye 2 bin 48 lira, 10 pazar yeri ve sosyete pazarı esnafına 27 bin lira ceza kesildi.  6 şehiriçi ve şehirlerarası toplu ulaşım aracına 16 bin 433 lira, 1 kahvehane ve kıraathanede bulunan 63 kişiye 78 bin 972 lira, 1 lokanta, restoran ve kafede bulunan 32 kişiye 29 bin 280 lira para cezası uygulandı.

Sahil bantları, park, piknik ve mesire alanlarında bulunan 143 kişiye 128 bin 700 ve 3 nikâh ve düğün salonunda bulunan 10 kişiye 9 bin lira ceza kesildi.

Bu rakamlara baktığımızda, sosyal mesafe ve maske kurallarına uymayan insanlarla ilgili cezai işlem yapıldığını, bundan sonrada yapılacağını görebiliyoruz. Peki, ya denetim yapılmadığı zaman, maske takmayan, bugüne kadar yakalanmayan insanların durumu ne olacak?

Yaşadığımız en büyük sıkıntılardan bir tanesi de bu. Virüsle savaşırken, böylesine eğitimsiz ve denetimsiz kişilerle de mücadele ediyoruz. Bazıları ise kendilerini uyaranlara karşı şiddet uyguluyor. Kavga çıkarıyor. Zaten, başımızda virüs denilen büyük bir bela var, birde böylesi belalarla uğraşıyoruz.

Ne diyelim, sabır…..

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.