Resmi kayıtlar ile vatandaşın ekonomi kaydı arasında dağlar kadar fark var. Bu durum yeni değil, dün böyle idi, önceki gün böyle idi, evvel zaman içinde de aynı idi.

Ama, şimdi sıkıntılı bir o kadar da dertli ortamları yaşıyoruz. Günlerimiz isteğimiz gibi şen şakrak geçmiyor maalesef. Bir yerlerden tutmak ve elindeki avucundakini kurda kuşa yem etmemek gerekiyor.

Gelir belli, giden yüz elli olduğu zamanlarda, vatandaşlarımız seslerini daha da bir gür çıkarıyorlar. Hükümetin, iktidarın A partisi veya B partisi olması vatandaş açısından o kadar önemli değil. Kendi cebine, kendi ev ekonomisine dokunduğu anda vatandaş başlıyor konuşmaya. Çarpı- Pazar esnafının da durumu aynı. Bir kerpeteni 75 liraya satan hırdavatçı dükkanında, kerpetenin yerine yenisinin alınması gerektiği zaman tedarikçinin aynı kerpeten için 90 lira toptan fiyat belirlemesine tabi ki hep beraber tepki göstereceğiz.

Bu işin gidişatının neresi olduğunu öğrenmek bilmek hakkımız.

Hani insanlar bir yola çıkarken, “doğru yolda mıyız? Eğri yolda mıyız?” diye birbirlerine sorması gayet normal. Şimdi, teknolojnin yardımı, bulunduğunuz yerden konum atılması ve gelecek olan kişinin de navigasyon yardımı ile konuma ulaşması gayet normal.

Ama, ekonominin böyle bir navigasyona bağlanması ve sonuçlarını göstermesi şimdilik mümkün gözükmüyor. Sabah kalktığımızda dövizin fiyatı başka, öğle saatlerinde başka, akşam saatlerinde başka. Mesai bitimi, borsanın, bankaların kapalı olduğu saatlerde bile doların ateşi bir yükseliyor, bir düşüyor.

Asıl önemli mesele, bu konuda tedavi şart. Fakat hangi ilacı vermek gerekiyor konusunda uzmanlar başka başka konuşuyorlar.

Bu işin tedavisinde başlanılan yol hastalığa doğru teşhis konulmasından geçiyor. Tahliller çok iyi yapılmalı.

Siyaset sahnesinde, muhalefetin sürekli tekrarladığı erken seçim başlığı siyasetin ana gündeminde. AK Parti de gelecek ay yaptıracağı ankette farklı bir metot kullanacak ve evlere gidilecek. AK Parti kurmayları, "Nereye gidileceğini ve kiminle görüşüleceğini biz parti olarak bilmeyeceğiz. Evde ankete katılacak kişi, doğum günü o günün tarihine en yakın olan vatandaş olacak" ifadesini kullanıyor.

Bu işin birde siyasi yönden ödenmesi gereken bir faturası var. Mükellef belli. Vatandaşlarımız her türlü sıkıntıya katlanıyor. İster istemez. Çünkü, ellerinden gelen ve yapabilecekleri bir şey yok. Tek yapacakları, seçim vakti, zamanı geldiğinde ellerindeki oy silahını kullanma.

Dünkü yazımda da ifade ettiğim gibi Türkiye bir 2002 seçimini yaşadı. Ekonomik sıkıntılar, pek çok anlı şanlı siyasetçimizin sonunu getirdi. Siyasi partilerin sonunu getirdi.

İktidar Adalet ve Kalkınma Partisi’nin bu durumda işi pek öyle kolay gözükmüyor. Halka rağmen, halkın istemediği, kabul etmediği, etmekte zorlandığı, uyum sağlayamadığı politikalarda ısrar edildiğinde iktidarın elden gideceğini kimseye anlatmaya gerek yok. Bu sonuç zaten baştan belli.

Bu durumu sezen AK Parti kurmayları her ay düzenli olarak yaptırdıkları “vatandaş memnuniyet anketinde” bu kez yenileme ihtiyacını duydular. Ekonomi konusu ankete girdi ve ekonomik alanda vatandaşlarımızın neler beklediği konusunda ilk elden, ilk ağızdan bilgi, belge ve dökümanlar sağlanacak. Sonra, bu verilere göre yeni bir siyaset politikası ve ekonomik göstergelere göre yeni bir hareket planı hazırlanacak.

Çok güzel ve işi bir çalışma. En azından halk ne söylüyor, vatandaşlarımız neler istiyor? Sorularına cevap alınıp değerlendirmeler yapılacak.

AK Parti'nin, gelecek ay 2021 senesinin son ayı olan Aralıkta yaptıracağı ankette farklı bir metot kullanılacak. Yaklaşık 5 bin kişiye önce 'hangi partiye oy vereceği' sorulacak anket çalışmasında, belirlenen adreslere gidilecek ancak anketör bunu gidince öğrenecek. Belirlenen evde ankete katılacak kişi, doğum günü o günün tarihine en yakın olan vatandaş olacak. Böylelikle, anket çalışmalarının rastgele yapılması sağlanmış olacak.

Sözün özü, AK Parti anket modeliyle vatandaşın ayağına gidilecek, ekonomik sıkıntıları dinlenecek ve doğru çözümler üzerinde sorunların çözümüne yönelik çalışmalar yapılacak.

Bu konular, anket firması ile vatandaş arasında sır olarak kalacak. AK Parti’nin medya sorumlusu Hamza Dağ’ın verdiği bilgilere göre, "anket görevlilerinin nereye gidileceğini ve kiminle görüşüleceğini biz parti olarak bilmeyeceğiz. Anketörün önüne bir adres listesi çıkacak. Nereye gideceğini aslında o da bilmeyecek. Gittiği evde de kiminle anket yapacağı rastgele olacak. Orada, o güne doğum tarihi en yakın olan 18 yaşından yukarı bir aile bireyiyle anket yapılacak. Evde yoksa da randevulaşacaklar" dedi. AK Parti, söz konusu anketi birkaç hafta içerisinde tamamlamayı planlıyor.

AK Parti ayrıca, yaklaşık 2 bin kişiye "Günlük hayatınızdaki en önemli sorun nedir?" diye de sordu. Vatandaşın yüzde 60'ının üzerinde en çok ekonomik sıkıntılar, işsizlik, gıda enflasyonu ve hayat pahalılığı gibi konulardan şikâyet ettiği öğrenildi.

Bu durumda hastalık belli. İyileşme için reçetenin hazırlanması ve gerekli ilaçların kullanımını bekliyoruz.