Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Enerjide çare: Üretim ve çeşitlilik

"Yüzde 55 Rusya’ya bağımlıyız" MHP İstanbul Milletvekili Ulvi Yönter, “Türkiye’nin enerji talebinin artacağı açık. Bu yüzden, eğer üretimi artırmak mümkün değilse yeni ithalat kaynaklarının aranıp bulunması elzemdir” dedi.

Haber Giriş Tarihi: 09.12.2016 15:54
Haber Güncellenme Tarihi: 09.12.2016 15:54
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Enerjide çare: Üretim ve çeşitlilik

Ankara/Bursa Haber MHP İstanbul Milletvekili Ulvi Yönter, “Türkiye’nin enerji talebinin artacağı açık. Bu yüzden, eğer üretimi artırmak mümkün değilse yeni ithalat kaynaklarının aranıp bulunması elzemdir” dedi.

Türkiye’nin Türkmen gazı ve Azerbaycan gazına yönelerek Rusya’ya olan bağımlılığını azaltması mümkünken bunu tercih etmemesinin enerji arz güvenliğini tehlikeye attığını belirten Yönter, enerji üretim ve tüketim değerlerine bakıldığında Türkiye’nin dünyadaki ilk 20 ülke arasında olduğunu söyledi. Enerjide ithalata bağımlı bir ülke konumundaki Türkiye’nin, dış politika yapıcılarının, enerji teknokratlarının, güvenlik bürokrasisinin ve ekonomi aktörlerinin konvansiyonel olmayan kaynaklarla daha yakından ilgilenmesini öneren Yönter şöyle dedi:

“Millî bir enerji politikası oluşturulabilmesi için enerji ham maddelerinde dışa bağımlılığın azaltılması, bunun için kömür ve yenilenebilir enerji kaynaklarının azami seviyede değerlendirilmesi en büyük arzumuzdur. Enerji ithalatında kaynak ve kaynak ülke çeşitliliği de sağlanmalıdır. Etkin bir talep yönetimiyle enerji arzı kesintisiz ve yeterli bir şekilde gerçekleştirilmelidir. Çevreye dost ve duyarlı bir anlayışa, gelişmiş atık kontrol ve bertarafına, havza ve kaynak planlamasına dayalı bir yaklaşımla enerji, çevre ve insan sağlığına zarar vermeden üretilmelidir. Enerji verimliliği üretimden tüketime bütün alanlarda güçlü ve çeşitlendirilmiş finansal araçlarla desteklenmelidir.”

 Mevcut durumu itibarıyla Türkiye’nin Rusya, İran, Azerbaycan olmak üzere üç farklı ülkeden uzun dönemli doğal gaz satın aldığını vurgulayan Yönter’in açıklamaları şöyle:

“Ayrıca, Cezayir ve Nijerya’dan sıvılaştırılmış gaz ithal etmektedir. Rusya ithalatımızda en büyük paya sahip ülkedir. 2015 yılında toplam enerji ithalatı 48,7 milyar metreküp olmuştur ve bunun 26,7 milyar metreküplük kısmı yani yüzde 55’i Rusya'dan karşılanmıştır. İran yüzde 16, Azerbaycan yüzde 13’lük paya sahiptir. Rusya'nın kontrolündeki Batı Hattı 14 milyar metreküp, Mavi Akım’sa 16 milyar metreküp kapasiteye sahip olup bunun yüzde 10’luk kısmı hâlen kullanılmamaktadır.”

Türk Akımı bağımlılığı derinleştirecek

“Geçtiğimiz aylarda enerji kongresi esnasında Rusya’yla imzalanan Türk Akımı Projesi iki paralel gaz boru hattı vasıtasıyla toplam 31,5 milyar metreküp gaz nakledilmesini, bunun aşağı yukarı yarısının Türkiye’nin kullanımına, diğer yarısının da Avrupa ülkelerine ulaştırılmasını öngörmektedir. Türkiye’nin artan enerji talebi karşısında yüzde 55’le bağımlı olduğumuz Rusya'dan daha büyük bir miktarda ithal yaparak çare aranması maalesef bağımlılığı daha da derinleştirecektir. Türkiye’nin cari açıkta önemli bir paya sahip olan enerji ithalatını belli bir seviyede tutabilmesi için hem arz üzerinde hem de talep yönlü tedbirleri arka arkaya hayata geçirmesi gerekmektedir.”

Türkiye enerji teknolojilerini üretebilmeli

Nükleer başta olmak üzere yeni enerji teknolojilerini üretecek yetkinliğe ulaşılmalıdır. Akkuyu konusundaki gelişmeleri de dikkatle takip ettiğimizi, özellikle Sayın Başbakanın Rusya seyahatinde bu kapsamda yaptığı açıklamaları da önemli bulduğumuzu ifade etmek istiyorum. Bu hedeflere ulaşılması için enerji sektöründe programsız, keyfî, hesap vermekten uzak ve rekabeti kısıtlayıcı uygulamalar yerine enerji ihalelerinde, lisans ve ruhsat tahsislerinde ve uluslararası anlaşmalarda şeffaflık, objektiflik ve kamu yararı ilkelerinin hâkim olması mutlaka sağlanmalıdır.”

Altın, toryum, bor işlenmeli

“İthal zorunluluğu olan madenlerde arz güvenliği amacıyla özel sektörün Türk Cumhuriyetleri başta olmak üzere yurt dışında yatırım yapması da desteklenmelidir. Altın, toryum, bor gibi kıymetli madenlerin işlenmeden cevher olarak satılması yerine yüksek, ileri teknoloji kullanarak katma değerli yeni ürünlere dönüştürülmesi, bu şekilde satılması ve bu amaçla AR-GE faaliyetlerine daha fazla kaynak ayrılması gerekmektedir. Üretim maliyetlerini düşük tutmak amacıyla kabul edilebilir madencilik tekniklerinden ve mali denetimden uzak bir şekilde faaliyet gösteren maden işletmeleri yakın takibe alınarak sektördeki kayıt dışılık elbette önlenmelidir.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.