Politikacının biri partisinin halkla yüz yüze temas projesi kapsamında refakatinde ki habercilerle birlikte çarşı pazar dolanıp giyimine kuşamına,pazar torbasının doluluğuna bakıp, hayatından memnun olduğuna kanaat getirdiği ahali ile nalıncı keseri mealinden hasbihal ediyormuş.
İnsanlara en çok sorduğu soru da;
‘‘De bakalım; geçinebiliyor musun?’’ muş.
Yine bir gün semt pazarlarından birinde dolanırken, filesi oldukça dolu olan birine rastlayınca içinden,
‘‘Hah,şimdi ben buna meşhur sorumu sorarım; o da kameralar önünde tabi ki filan der. Gazetecilerde hemen atlayıp ‘‘Halkımız hayatından çok memnun’’ manşetlerini patlatırlar;genel başkan da bunları görür, sonra da bir şekilde beni de görür.’’ diye geçirerek,
Filesi dolu adama yaklaşıp,
‘‘Oooo maşallah maşallah file dolu;çok rahat geçinebiliyorsun belli’’ der.
Adamın yanıtı,‘‘Ek iş yapıyorum efendim’’ olunca politikacı daha bir keyiflenerek yine aklından bu seferde
‘‘Bir de memlekette işsizlik var diyorlar, bak vatandaş ek iş bile bulmuşta çalışıyor, genel başkan beni alnımdan öpecek valla’’ diye geçirerek muhatabının asıl işini pas geçip ‘‘ek olarak ne iş yapıyorsun?’’ diye sorar..
Filesi dolu adamın bu soruya yanıtı kısa ve net olur;
‘‘Mobilya satıyorum’’
Hadiseyi sektörel bazda düşünen politikacı daha bir keyiflenerek hemen ‘‘Peki işler nasıl?’’diye bir soru daha sorar.
Filesi dolu vatandaş önce şöyle bir duraksar,sonra da politikacının son sorusunu da yanıtlar;
‘‘Şimdilik iyi sayılır da, evdeki mobilyalar bittikten sonra ailece ne yaparız işte onu bilemiyorum’’
Bu fıkrası…
Gerçeği de ciddi şekilde yaşanılıyor memlekette.
Medya geçinebilmek, ona buna rezil olmamak,en azından aç kalmamak için evindeki eşyasını satanların haberleriyle dolu.
Faturalarını ödeyebilmek için çamaşır makinasını satan bile varmış.
Hele vadeli alıp üçte birine nakit satmak ise neredeyse bir sektör olmuş durumda.
Bu ahval ve şerait içerisinde yaşayan insanlara gel de anlat şimdi ekonomik trentleri,svapları,gecelik repoları,politika faizlerini vesaireyi.
Off içim şişti yine…
İşlenecek konu mu kalmadı yahu?
Ama durun bakalım,şimdi gözüme takıldı;
Şu benim makaralı fotoğraf makinesine alıcı çıkar mı acep?
Elli yüz fark etmez,
Su faturasını öderim, hem bütçeye katkım, hem bir ek işim olur…
Asıl işimi merak eden olursa diye yazıyorum;
Eskiler alıyorum
Alıp yıldız yapıyorum
Orhan Veli gibi…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Olcay ERÖZDEN
Ek iş
Politikacının biri partisinin halkla yüz yüze temas projesi kapsamında refakatinde ki habercilerle birlikte çarşı pazar dolanıp giyimine kuşamına,pazar torbasının doluluğuna bakıp, hayatından memnun olduğuna kanaat getirdiği ahali ile nalıncı keseri mealinden hasbihal ediyormuş.
İnsanlara en çok sorduğu soru da;
‘‘De bakalım; geçinebiliyor musun?’’ muş.
Yine bir gün semt pazarlarından birinde dolanırken, filesi oldukça dolu olan birine rastlayınca içinden,
‘‘Hah,şimdi ben buna meşhur sorumu sorarım; o da kameralar önünde tabi ki filan der. Gazetecilerde hemen atlayıp ‘‘Halkımız hayatından çok memnun’’ manşetlerini patlatırlar;genel başkan da bunları görür, sonra da bir şekilde beni de görür.’’ diye geçirerek,
Filesi dolu adama yaklaşıp,
‘‘Oooo maşallah maşallah file dolu;çok rahat geçinebiliyorsun belli’’ der.
Adamın yanıtı,‘‘Ek iş yapıyorum efendim’’ olunca politikacı daha bir keyiflenerek yine aklından bu seferde
‘‘Bir de memlekette işsizlik var diyorlar, bak vatandaş ek iş bile bulmuşta çalışıyor, genel başkan beni alnımdan öpecek valla’’ diye geçirerek muhatabının asıl işini pas geçip ‘‘ek olarak ne iş yapıyorsun?’’ diye sorar..
Filesi dolu adamın bu soruya yanıtı kısa ve net olur;
‘‘Mobilya satıyorum’’
Hadiseyi sektörel bazda düşünen politikacı daha bir keyiflenerek hemen ‘‘Peki işler nasıl?’’diye bir soru daha sorar.
Filesi dolu vatandaş önce şöyle bir duraksar,sonra da politikacının son sorusunu da yanıtlar;
‘‘Şimdilik iyi sayılır da, evdeki mobilyalar bittikten sonra ailece ne yaparız işte onu bilemiyorum’’
Bu fıkrası…
Gerçeği de ciddi şekilde yaşanılıyor memlekette.
Medya geçinebilmek, ona buna rezil olmamak,en azından aç kalmamak için evindeki eşyasını satanların haberleriyle dolu.
Faturalarını ödeyebilmek için çamaşır makinasını satan bile varmış.
Hele vadeli alıp üçte birine nakit satmak ise neredeyse bir sektör olmuş durumda.
Bu ahval ve şerait içerisinde yaşayan insanlara gel de anlat şimdi ekonomik trentleri,svapları,gecelik repoları,politika faizlerini vesaireyi.
Off içim şişti yine…
İşlenecek konu mu kalmadı yahu?
Ama durun bakalım,şimdi gözüme takıldı;
Şu benim makaralı fotoğraf makinesine alıcı çıkar mı acep?
Elli yüz fark etmez,
Su faturasını öderim, hem bütçeye katkım, hem bir ek işim olur…
Asıl işimi merak eden olursa diye yazıyorum;
Eskiler alıyorum
Alıp yıldız yapıyorum
Orhan Veli gibi…