Güzel bir güne uyanmak gün geçtikçe zorlaşıyor... Coğrafya kaderdir sözü gerçekçiliğini koruyor. Gerçi her ne kadar coğrafya desekte coğrafyanın içinde yaşayan insanların eğitilmesi de önemli bir husus ve bu ilk eğitimin, bireyin şekillenmesini, dönüşümünü sağlayan durumun aileden geldiğini düşünmekteyim.
Çocukluk hayattır. İnsanın hayatını çocukluğu belirler. Çocukluğu belirlediği gibi nasıl oluşum göstermesi de o tohumlarda gizlidir. Eğitimin önemli bir husus olduğunu vurgulamak isterim. Suç işleyen kişilerin çoğuna baktığımızda küçüklükten gelen sıkıntılarının olduğunu görüyoruz.
Diğer faktöre değinecek olursak suç işlemenin cezasının cezbediciliğinden ötürü yönelenler... Caydırıcı bir ceza yok. Özellikle çağımızda internet kullanımı hayatımız olmuşken, yine çağımızın en büyük sıkıntısını oluşturan sosyal medya zorbalığı da söz konusu. Bunun üzerine düzenlenmiş düzgün bir yasa yok. İnternet ve sosyal medya nasıl hayatımızın ortasındaysa gün geçtikçe bununla entegreli artan suç oranları da beraberinde getiriyor. Her gün sosyal medya kullanıcılarının çoğu zorbalığa, hakarete, mülki ihlale uğruyor.
Neye dayanarak bunu yapıyorlar? Özgüvensizliğin oluşturduğu özgüven mi? Hesap vermeme fikrinin verdiği rahatlıkla yasaların eksikliği ve devamında tetikleyici faktörler mi? Gelişen teknolojiyle dünyanın her yerindeki insanların kolayca etkileşimde bulunabilmesiyle bastırılmış duyguların safi kötülükle dışa vurumunu görüyoruz. Bunlar bazen yanı başımızda olan kişiler, bazılarıysa milyon uzaklıkta tanımadığı halde saldıranlar. Yüz yüze iletişimin olmamasının verdiği rahatlığa istinaen sanal dünya gerçekçiliğini yaşıyorlar.
Buradaki ana çözümler ise çok basit aslında. Eğitimin önemi ve sanal suçların ucu açık askıda bırakılmaması.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Yasemin DÜZDAĞ
Eğitim ve çağımızın getirisi sosyal medya
Güzel bir güne uyanmak gün geçtikçe zorlaşıyor... Coğrafya kaderdir sözü gerçekçiliğini koruyor. Gerçi her ne kadar coğrafya desekte coğrafyanın içinde yaşayan insanların eğitilmesi de önemli bir husus ve bu ilk eğitimin, bireyin şekillenmesini, dönüşümünü sağlayan durumun aileden geldiğini düşünmekteyim.
Çocukluk hayattır. İnsanın hayatını çocukluğu belirler. Çocukluğu belirlediği gibi nasıl oluşum göstermesi de o tohumlarda gizlidir. Eğitimin önemli bir husus olduğunu vurgulamak isterim. Suç işleyen kişilerin çoğuna baktığımızda küçüklükten gelen sıkıntılarının olduğunu görüyoruz.
Diğer faktöre değinecek olursak suç işlemenin cezasının cezbediciliğinden ötürü yönelenler... Caydırıcı bir ceza yok. Özellikle çağımızda internet kullanımı hayatımız olmuşken, yine çağımızın en büyük sıkıntısını oluşturan sosyal medya zorbalığı da söz konusu. Bunun üzerine düzenlenmiş düzgün bir yasa yok. İnternet ve sosyal medya nasıl hayatımızın ortasındaysa gün geçtikçe bununla entegreli artan suç oranları da beraberinde getiriyor. Her gün sosyal medya kullanıcılarının çoğu zorbalığa, hakarete, mülki ihlale uğruyor.
Neye dayanarak bunu yapıyorlar? Özgüvensizliğin oluşturduğu özgüven mi? Hesap vermeme fikrinin verdiği rahatlıkla yasaların eksikliği ve devamında tetikleyici faktörler mi? Gelişen teknolojiyle dünyanın her yerindeki insanların kolayca etkileşimde bulunabilmesiyle bastırılmış duyguların safi kötülükle dışa vurumunu görüyoruz. Bunlar bazen yanı başımızda olan kişiler, bazılarıysa milyon uzaklıkta tanımadığı halde saldıranlar. Yüz yüze iletişimin olmamasının verdiği rahatlığa istinaen sanal dünya gerçekçiliğini yaşıyorlar.
Buradaki ana çözümler ise çok basit aslında. Eğitimin önemi ve sanal suçların ucu açık askıda bırakılmaması.