Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Durum da bu işte…

Yazının Giriş Tarihi: 05.12.2020 00:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 05.12.2020 00:01

‘‘Geçen akşam maailecek katılım sağladığımız proğramın yimekli olduğunu duyunca,gardolabımda ne varsa tek tek elden geçirdim.

Üzerimde eşortmanım,en az bir saat ne geyineceğimi düşünüp durdum.

Proğram üst düzey olunca katılımsağlayan herkez çok şık gelecek bende şık olmalıyım diye hellak oldum valla.

Tam geyindim evden çıkcam bide baktım telefonumum şarzı  bitmişmi. Başımdan aşşa kaynar sular döküldü.

Allahtan kalabalık gittikte ablamın şarzını kullandım.Ama koca salonda zar zor fiş buldum.

Salon acaip kalabalıktı.O yüzden oturacak masa bulmakta çok zorlandık.En sonunda beş kişi ayrı ayrı masalara oturmak zorunda kaldık ama zaten pandemin olduğu için buna fazla takmadım.Ama kapıda kolonyağı filan dökmediler ona biraz sinirlendim.İnsan biraz önlem alır canım hiç olmazsa kapıda insanları dezenfektan felan eder.

Proğramda bide sürpiriz  sanatçı varmış dediydilerdi.Her halde bu yüzden istiham olmuştu.

Yimeklere gelirsek yimekler ördövür tabağından ciyer hariç arasıcaklara ve ana yimeğe kadar harikakuladeydi.Ahçı kimse bir aferimi hak etti.Keşke gelmeden önce annemi dinleyip  boğça,püsküüt felan atıştırmasaydım.

Sahnede çok göz alıcı dekorasyon edilmiş,tam üstüne sponser firmanın ablemi asılmıştı.

Benim kalabalık ortamlarda alerjim tuttuğu için kapıya yakın bir yerde oturmayı tercih ettim ama buradanda sahneyi görmem biraz poroplemli oldu. Allahtan apollalar çok güçlüydülerdide konuşmacıları ve sanatçıyı duymakta zorlanmadım.

Gece boyunca masaları tek tek dolaşan hostesler  sponser firmanın aşentiyonlarını dağıttılar.Bizim masaya geldiklerinde çok arkada kaldığımızı söyleyip acitasyon yapınca bana iki tane aşentiyon verdiler. Antiparantez  söyliim bu acitasyon mevzusunda biladerin eline su dökemesemde ailede ilk üçe girerim.

Benim oturduğum masada emekli bir cimnnastik hocası vardı.Adamla iki dakkada ahpap olduk.Nasıl espiriteldi anlatamam.Eskirimde yapmış zamanında.Adeleleri hala kafam kadardı. İddaa ederim kimse atmışbeş yaşında demez.Keşke ordaki gastecilerden biri gelip repörtaj yapsaydı adamla.                                

Biz tam muappete dalmıştıkki,birden salonun bilimum filarasanları söndü.Herkez Önce ceryanlar kesildi sandı  ama akibinde sahnenin procektörleri yandı.Direk sürpiriz sanatçıyı aydınlattı.

O an nasıl heycanlandım annatamam.Sanatçı üstündeki boğayılanı desenli elbisesiyle sahnede çok karizma duruyordu.Sahnenin dekarasyonuda elbisesinin aynısınıntıpkısıydı.Bütün salon nefesini tutmuş bu evsane anı izliyordu.Birden sahneye tişörtlerinin üstüne rengarenk gravatlar takmış iki dansçı girdi.

Derken müzik çalmaya başladı.20 dakka sahnede kalan sanatçı dansçıların karegrafileri eşliğinde eski şarkılardan pötbürüler söyledi.Ama ben lağboya gittiğimden son şarkısını duyamadım.

Sanatçının porfermansından sonra konuşmalara geçildi.Sunucu her konuşmacıyı teker teker taktimetti. Konuşmacılar çeşitli mataryallerle procelerini annattılar.

Mesela örneğin bi tanesi, paytonlara bağlanan atların acı çektiklerini söyleyerek,motorlu payton procesini anlattı.En çokta bu bana çok intersting geldi.Atların riks altında olmamaları çok güzel bişey tabii.

Gecenin sonunda bide plaket töreni düzenlendi.Geceye katkı sunan kişilere gecenin anısına pıramasyonlarda verildi.

Bütün herkez geceden çok memnun ayrıldı.Bizde maailecek ayrı ayrı otursakta gene böyle bir gece olursa katılım sağlamak konusunda hepfikir olduk.’’

***

Yukarıda ki kurgu da kaç yanlış var diye sorsam,

‘Doğru yok ki birader’ diyeceğinizden eminim.

Evet gerçekten de doğru yazılan sözcükler yoka yakın.

İmla hataları da hatadan ziyade kabahat konumunda.

Hatta bazılarına Türk dili ve yazım kuralları adına işlenmiş suç bile denilebilir.

Önce; yanlış yazılan sözcükleri ve yazım hatalarını koyu puntolarla belirteyim dedim, baktım ki metnin tamamı kapkara olacak vazgeçtim.

Bu kurguyu neden yaptım?

Merak ettim;

Sosyal medya da sıklıkla hatalı kullanılan sözcüklerden ve yazım kuralları ihlallerinden bir metin oluştursam ne olur diye.

Bu oldu!

Ben işin dalgasındayım ama,durum gerçekten çok vahim.

İki lafı bir araya getirememek evrilmiş, iki cümleyi hatasız yazamamaya dönüşmüş.

Yabancı sözcük kullanarak ahkam kestiklerini sananlarla,kullandıkları sözcüklerin anlamından bihaberlerin türettikleri garip bir dilimiz olmaya başladı.

İşin acı tarafı,bu dil her yaş,eğitim ve meslek grubunda karşılık görüyor.

Ortalık öznesinin yükleminden utandığı yazılardan, söylemlerden, demeçlerden geçilmiyor.

İstem dışı,cihazlara bağlı hataları tenzih ediyorum ama özellikle sosyal medya da yazılan yorum vs.nin tamamına yakını birbirinden fukara cümlelerle dolu.

Meram anlatma sözcüğü  ile Meram Ekspresini ayırd edemeyenini bile gördüm.

Bizim zamanımızda kompozisyon dersleri vardı diyeceğim ama,Türkçe’yi böylesine hoyratça kullananların çoğu da bizim zamanımızdan.

Türkçe’nin okunduğu gibi yazılan,yazıldığı gibi okunan bir dil olduğunu öğretmişlerdi bize.

Olmadığını anladığımızda öğretenler çoktan emekliye ayrılmışlardı.

Edattan,zamirden,kipten,özneden,yüklemden,bağlaçtan geçtim.

Onlar zor diyelim.

Ama Türkçe’nin olmazsa olmazları vardır ve Türkiye Türkçe’si çok özel bir dildir.

Hatta bir Alman söylemişti; Türkçe kulağa melodi gibi geliyor diye. Yazması da, konuşması da son derece keyiflidir dilimizin.

Bir bu keyfimiz kalmıştı,bari ona sahip çıkalım diyeceğim de;

Durum da bu işte…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.