Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Dostun bir ötesi ahretlik …

Yazının Giriş Tarihi: 24.12.2020 00:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.12.2020 00:02

Size de oluyor mu?

Bazen kendimi çok yorgun hissediyorum.

Ama öyle dinlenip, uyuyup geçen bir yorgunluk değil bu.

İçime, beynime çöreklenmiş bir halsizlik hali.

Diyorum ki, ‘‘oğlum altmışına üç gün kaldı, daha mı yorulmayacaksın’’ Ama yanıt bu değil onu da biliyorum.

Başka bir şey bu yorgunluk,

Biraz pişmanlık, biraz yılmışlık, biraz bıkkınlık çokça da kırılmışlık.

Öyle pandemi ile filanda pek ilintili değil;

Hani bir yerlerde eksik bir şeyler varmış da, tamamlayacak mecalim yokmuş gibi.

Tünelin ucunda ki ışık gün ışığımı yoksa karşıdan gelen bir başka trenin ışığı mı; ayrımsayamamak gibi.

Yanlış anlaşılmak istemem; Nevrotik bir yapım yok. Aksine son derece maceracı ve atılgan bir kişiliğe sahibim.

Başıma açtığım belalar da bu yüzden olur genellikle. Kimini atlatırım kiminin altında ezilirim.

Hiç tanımadığım biri ile oturup sohbet ederken yakalarım bazen kendimi ya da beni hiç ilgilendirmeyen bir konuya maydanoz olurken.

İtiraf edeyim tükenmişlik sendromu yaşadığımı sanıp, üzerinde on makale yazabilecek kadar araştırdım konuyu.

Yok, o da değilmiş. Çünkü semptomları bana hiç uymadı.

Olsa olsa yalnızlıktır o zamandır dedim ki,o hiç mümkün değil; toplumun her kesiminden ciddi bir çevrem var.

Bazen telefonumun çalmaktan sesi kısılır. O derece yani.

Sanırım benim bu durumumun en makul yanıtı Carl Gustav Jung’un yalnızlık tanısında saklı.

Jung’a göre yalnızlık, çevrede insan olmaması değil, önemsediği şeyleri başkalarına ulaştıramaması ya da başkalarının olanaksız bulduğu bazı görüşlere sahip olduğunda hissedilen duygu.

Hayat yolunda bir başına yürümek, çalılarına takılmamak, uçurumlarına düşmemek pek olası değil.

Ormanda dolanan dal kırar.

Mühim olan tutacağı bir el, yaslanacağı bir omuz,yol gösterip yol vereni olabilmesi insanın ki  kendi doğrularında ki yanlışların kurbanı oluvermesin.

Hayat seviyor üzerimize üzerimize gelmeyi;

Bazen abartıp hadiseyi alışkanlık haline de getiriyor; dertlerin birini çözerken diğeri dolanıyor boyunlarımıza.

Ne düğümler çözülüyor ne de bıçak kesiyor.

İşte bu yüzden diyorum;

Dostu olmalı insanın;

Ama öyle, Amerikanvari ‘‘Heyy dostuum!’’gibisinden çakma değil. Yürekten, umarsız, çıkarsız …

Gerçekten dostu olmalı.

Dolu dolu…

Sevgine sevgisi ile karşılık veren, hani derler ya seninle ağlayan seninle gülen.

Hah işte tam da böylesi bir dostu olmalı.

Durumdan vazife çıkartmak için rağmenleri olmayan, seni olduğun gibi kabullenip kendisini de olduğu gibi kabullenmene izin veren.

Bakmayın siz o kadar ağlandığıma. Benim var.

Hem de dolu dolu.

Aslına bakarsanız bu satırları yazdıran da onlar.

Adları mı?

İşte onlar, hayattan aldığım nefesimde ve canımda saklılar…

Demem o ki, sizin de varsa;

Ölümüne sahip çıkın

Çünkü dostun  bir ötesi ahretlik.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.