Yapılan bir araştırmaya göre son 3,5 yılda 5 milyon abonenin doğalgazı kesildi… O evlerde yemek pişirmek, yıkanmak ve ısınmak için yepyeni yollar bulunmuş olmalı… Belki odun sobası kuruldu, belki de elektrikle daha pahalı bir çözüm bulundu…
İşçi sendikalarının bu konuda ailelere bir nebze de olsa fayda sağlayacak çözüm önerisi var. Doğalgazda kış için ayrı, yaz için ayrı oranda Katma Değer Vergisi (KDV) uygulanmasınıistiyorlar; ‘Özellikle kış aylarında KDV’nin yüzde 1 olarak uygulanması’ en doğru seçenek gibi duruyor. KDV’nin kalıcı olarak yüzde 1 olarak uygulanması bence çok daha hayra geçer… Dar gelirli ailelerin yüzü güler.
Aynı oran, elektrik enerjisinde de olsa tadından yenmez…
Toplum yararına çalışma yapan kişilere ihtiyacımız var. Eğer bu kişiler ‘Beştepe’de olurlarsa çok daha iyi olur elbette… Kimden ne kadar vergi alındığına bakılırsa ‘Adalet’ yara almaz… Türkiye’yi sırtlamış, canını dişine takmış, hudut beklemiş, çalışmış çabalamış insanların ‘Doğalgazı olmayan, elektriği kesik’ evlerde ömür tüketmesine izin veremeyiz…
Bu konuda adım atılmasını bekliyor ve umuyorum…
XXX
SANAYİCİ TEDİRGİN
Sanayi üretim endeksinin beklentilerin altında kalmasını değerlendiren Barakfakih Organize Sanayi Bölgesi Sanayici ve İş Adamları Derneği (BARSİAD) Başkanı Arif Demirören, ‘Üretim maliyetlerindeki aşırı tırmanıştan’ yakındı…
Sanayi üretimi geçtiğimiz eylül ayında resmi rakamlara göre; yüzde 1,5 oranında daraldı… Üretim yıllık bazda ise beklentilerin altında kalarak yüzde 8,9 olarak açıklandı… Belki de önlem almak için erken uyarı olarak algılanmalı ve atılacak adımlar konusunda sanayi ve ticaret odalarından kapsamlı öneriler alınmalı…
BARSİAD Başkanı Arif Demirören, söz konusu daralmayı; üretim maliyetlerinin her geçen gün artmasına, enerji fiyatlarındaki tırmanışa, hammadde bulmakta yaşanan zorluklara ve yüksek döviz kuru gibi etkenlere bağladı…
Haklıydı…
Demirören, “Ekonomik kalkınmamız için belirlenen yol; üretim, yatırım ve ihracattan geçiyor. Yıllık bazda sanayi üretim endeksi yüzde 10 tahmin ediliyordu ancak yüzde 9’a yakın bir artış gerçekleşti. Eylül ayındaki yüzde 1,5 daralma, giderek yükselen sanayi üretim endeksi ivmesini sekteye uğratmış oldu. Pandemi döneminde, tüm dünyada üretim süreçlerinde aksamalar yaşanırken, ülke olarak pozitif ayrışarak tüm verilerde olumlu sonuçlar aldık. Böyle zorlu dönemlerde bile özverili çalışmalarıyla üretime ara vermeyen sanayicilerimizin sesine kulak verilmeli, daralmanın nedenleri iyi okunmalı” dedi.
HAMMADDE YÜKÜ
Demirören; Ekonomik darboğazdan çıkmak ve belirlenen kalkınma hedeflerine ulaşmak için üretimden başka çıkış yolu olmadığının da farkında ancak atılması gereken adımlar olduğunu da söylemeden geçmiyor; “Sürdürülebilir kalkınma yolunda ne yapılması gerekiyorsa acilen yapılmalı… İş dünyası olarak; üretim maliyetlerindeki en önemli gider kalemlerinden olan enerji maliyetlerinin sürekli artmasını, hammaddeyi ithal edenler için döviz kurlarındaki oynaklığı ve yüksek enflasyonun piyasalarda olumsuz bir iklim oluşturmasını kaygıyla karşılıyoruz. Üretime verilen desteklerin artarak sürmesini, piyasalarda güvensizlik oluşturan faktörlerin ivedilikle ortadan kalkmasını temenni ediyoruz…”
Makine üretenler, tekstilde dev adım atanlar, çocuk konfeksiyonunda söz sahibi olanlar, otomotiv yan sanayicileri, plastikçiler, inşaatçılar, mobilyacılar, gıda tesisi sahipleri, ısıtma ve soğutma sistemleri kuranlar, alışveriş merkezleri, perakendeciler, lojistik sektörü, turizm tesisleri, kimya sanayicileri ve daha onlarca sektörde hemen hemen aynı sorunlar yaşanmaya başladı. Otomotiv ana sanayindeki çip krizi de cabası… Konteyner ve navlun ücretleri de inanılmaz arttı… Şimdi önümüzde asgari ücretteki artış var…
Ankara’yı sıkıştırıyoruz ancak sorunlar birikerek çığ oluşturursa eğer; Herkes altında kalır… Adım adım çözüme odaklanmak ve toplumu rahatlatmak gerekiyor… Belki o zaman ‘helalleşmek’ de mümkün hale gelir…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Can TOPAKTAŞ
Doğalgazın KDV’si düşmeli
Yapılan bir araştırmaya göre son 3,5 yılda 5 milyon abonenin doğalgazı kesildi… O evlerde yemek pişirmek, yıkanmak ve ısınmak için yepyeni yollar bulunmuş olmalı… Belki odun sobası kuruldu, belki de elektrikle daha pahalı bir çözüm bulundu…
İşçi sendikalarının bu konuda ailelere bir nebze de olsa fayda sağlayacak çözüm önerisi var. Doğalgazda kış için ayrı, yaz için ayrı oranda Katma Değer Vergisi (KDV) uygulanmasını istiyorlar; ‘Özellikle kış aylarında KDV’nin yüzde 1 olarak uygulanması’ en doğru seçenek gibi duruyor. KDV’nin kalıcı olarak yüzde 1 olarak uygulanması bence çok daha hayra geçer… Dar gelirli ailelerin yüzü güler.
Aynı oran, elektrik enerjisinde de olsa tadından yenmez…
Toplum yararına çalışma yapan kişilere ihtiyacımız var. Eğer bu kişiler ‘Beştepe’de olurlarsa çok daha iyi olur elbette… Kimden ne kadar vergi alındığına bakılırsa ‘Adalet’ yara almaz… Türkiye’yi sırtlamış, canını dişine takmış, hudut beklemiş, çalışmış çabalamış insanların ‘Doğalgazı olmayan, elektriği kesik’ evlerde ömür tüketmesine izin veremeyiz…
Bu konuda adım atılmasını bekliyor ve umuyorum…
XXX
SANAYİCİ TEDİRGİN
Sanayi üretim endeksinin beklentilerin altında kalmasını değerlendiren Barakfakih Organize Sanayi Bölgesi Sanayici ve İş Adamları Derneği (BARSİAD) Başkanı Arif Demirören, ‘Üretim maliyetlerindeki aşırı tırmanıştan’ yakındı…
Sanayi üretimi geçtiğimiz eylül ayında resmi rakamlara göre; yüzde 1,5 oranında daraldı… Üretim yıllık bazda ise beklentilerin altında kalarak yüzde 8,9 olarak açıklandı… Belki de önlem almak için erken uyarı olarak algılanmalı ve atılacak adımlar konusunda sanayi ve ticaret odalarından kapsamlı öneriler alınmalı…
BARSİAD Başkanı Arif Demirören, söz konusu daralmayı; üretim maliyetlerinin her geçen gün artmasına, enerji fiyatlarındaki tırmanışa, hammadde bulmakta yaşanan zorluklara ve yüksek döviz kuru gibi etkenlere bağladı…
Haklıydı…
Demirören, “Ekonomik kalkınmamız için belirlenen yol; üretim, yatırım ve ihracattan geçiyor. Yıllık bazda sanayi üretim endeksi yüzde 10 tahmin ediliyordu ancak yüzde 9’a yakın bir artış gerçekleşti. Eylül ayındaki yüzde 1,5 daralma, giderek yükselen sanayi üretim endeksi ivmesini sekteye uğratmış oldu. Pandemi döneminde, tüm dünyada üretim süreçlerinde aksamalar yaşanırken, ülke olarak pozitif ayrışarak tüm verilerde olumlu sonuçlar aldık. Böyle zorlu dönemlerde bile özverili çalışmalarıyla üretime ara vermeyen sanayicilerimizin sesine kulak verilmeli, daralmanın nedenleri iyi okunmalı” dedi.
HAMMADDE YÜKÜ
Demirören; Ekonomik darboğazdan çıkmak ve belirlenen kalkınma hedeflerine ulaşmak için üretimden başka çıkış yolu olmadığının da farkında ancak atılması gereken adımlar olduğunu da söylemeden geçmiyor; “Sürdürülebilir kalkınma yolunda ne yapılması gerekiyorsa acilen yapılmalı… İş dünyası olarak; üretim maliyetlerindeki en önemli gider kalemlerinden olan enerji maliyetlerinin sürekli artmasını, hammaddeyi ithal edenler için döviz kurlarındaki oynaklığı ve yüksek enflasyonun piyasalarda olumsuz bir iklim oluşturmasını kaygıyla karşılıyoruz. Üretime verilen desteklerin artarak sürmesini, piyasalarda güvensizlik oluşturan faktörlerin ivedilikle ortadan kalkmasını temenni ediyoruz…”
Makine üretenler, tekstilde dev adım atanlar, çocuk konfeksiyonunda söz sahibi olanlar, otomotiv yan sanayicileri, plastikçiler, inşaatçılar, mobilyacılar, gıda tesisi sahipleri, ısıtma ve soğutma sistemleri kuranlar, alışveriş merkezleri, perakendeciler, lojistik sektörü, turizm tesisleri, kimya sanayicileri ve daha onlarca sektörde hemen hemen aynı sorunlar yaşanmaya başladı. Otomotiv ana sanayindeki çip krizi de cabası… Konteyner ve navlun ücretleri de inanılmaz arttı… Şimdi önümüzde asgari ücretteki artış var…
Ankara’yı sıkıştırıyoruz ancak sorunlar birikerek çığ oluşturursa eğer; Herkes altında kalır… Adım adım çözüme odaklanmak ve toplumu rahatlatmak gerekiyor… Belki o zaman ‘helalleşmek’ de mümkün hale gelir…