İnsan var olduğundan beri yaşamda kalabilme dürtüsüyle yaşamış, yaşıyor. Arayışlardaki mücadelenin kaynağı bu belki de…İlk çağlarda, besin bulabilmelerinin yanı sıra , şifalanma adına doğanın sesini ve mesajlarını dinleyerek hastalıklara çözüm aramak da hayatta kalabilmeleri için gerekliydi. Peki, hiç düşündün mü? Şifa için buldukları çarelerin kaynağı olan bitkilerin, hangi hastalığa iyi geldiğini nasıl biliyorlardı? Deneme yanılma yoluyla mı? Evet, bu da bir seçenek. Hem de iyi bir seçenek. Ama sadece deneme yanılma yoluyla , doğanın sırrını çözebilme olasılığı kaç sence?
Evren… Uçsuz bucaksız kocaman evren. Büyük ama uyumsuz olmayan, her şeyin birbiriyle bağlantıda olduğu evren. Evrenin oluşumuna sebep olan büyük patlama da bir rastlantı mı sence? Büyük patlamayla birlikte ahenkli bir süreç içinde gerçekleşen oluşumlar? Gezegenleri , güneş sistemini bir arada tutan çekim kuvveti? Ya bu çekim kuvvetinin trilyonda bir oranında bir sapma olsa yaşamın olmayacağı gerçeği? Evrenin yaratımındaki muhteşem tasarım , senin benim yani insanın tasarımında da muhteşemliğini koruyor cancağızım. Bizi böylesine mükemmel kılansa işte bu…
Büyük patlamayla oluşan evrenle birlikte bütün oluşumlar tamamlanmış . Zaman kavramı ise bizim için var, biz insanlar için. Muhteşem yaratıcı, her şeyi bir anda yaratmış ve büyük tabloyu tamlıkla gören sadece o. Her olay, her durum için milyarlarca olasılık var aslında. Duymuşsundur , külli iradeyle cüzzi iradeyi. İşte olasılık burada devreye giriyor cancağızım. Yaşamdaki seçim hakkı sana ait. Kaderini oluşturup, değiştirme gücü de…Gözünü yeni güne açtığın her sabah, aslında sayısız olasılığa da açtığının farkında mısın? Kendine sorman gereken ne biliyor musun? Kurban rolüne bürünüp: ” Bu yaşadıklarım benim kaderim, yapacak bir şey yok.” demek mi? Yoksa yaşamının sorumluluğunu alıp, seçim şansının olduğu binlerce seçenek arasından kendin ve bütünün hayrı için en iyisini seçmek mi? En iyisini nerden bileyim mi diyorsun? Ama, işte şimdi her zaman yanında olan büyük yaratıcıyı unutuyorsun be cancağızım…” Benim için en iyisi olacak seçimi bulabilmem için bana yol göster” de bakalım. Ama inanarak, ama güvenerek, ama emin olarak… Sonra çekil kenara ve bak yoluna… Büyük parçanın yaratıcısı sana en iyi seçimi gösterecektir unutma…
Kozmik bilinci ve bu bilinç içindeki tüm bilgileri taşıyan doğa ile uyum içinde olabilmeyi seçmek ister miydin mesela? Doğanın şifacılığını yaşamında kullanmayı? İşte şifacı insanlar, doğanın sesini duyan insanlardır canparçam. Bütün hastalıkların , bütün dertlerin dermanı doğada saklı. Yaratılan hiçbir şey amaçsız yaratılmamış. Dert varsa deva da var… Derdine deva mı arıyorsun? O halde kapa o güzel gözlerini, aklınla kalbinin buluştuğu noktaya git ve sadece dile tüm enerjinle. Ben mi ? Yanındayım can parçam. Hisset tüm kalbinle…