Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Diyabet ve oruç

Yazının Giriş Tarihi: 04.05.2020 00:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 04.05.2020 00:01

Dünyada ve yurdumuzda son ayların neredeyse tek gündem maddesi haline gelen COVID-19 hastalığı er geç şimdiki etkisini kaybedecek. Oysa insanlığı tehdit eden bir başka salgın daha var. Bu salgın diyabet salgınıdır.

Türkiye’de 1998 yılında tamamlanan TURDEP 1 isimli bir çalışmada diyabetli hasta oranı % 7,2 bulunmuştu. 2010 yılındaki TURDEP 2 çalışmasında ise diyabetli hasta oranı % 90 artarak % 13,7’ye ulaştı. Üstelik bu çalışmalar gösterdi ki, tanısı konmuş hastaya yakın oranda tanısı konmamış hasta da var. Diyabetli hasta artış hızı aynı kaldıysa, ki muhtemelen artış daha da hızlıdır, bu bilgilerden yola çıkarak yurdumuzda toplumun yarısının ya şeker hastası olduğunu ya da bu hastalığa aday olduğunu söyleyebiliriz.

Şeker hastalığı damarları etkileyen bir hastalıktır. Vücudun her yerinde de damarlar bulunduğuna göre şeker hastalığı başta beyin, göz, kalp ve böbrekler olmak üzere tüm vücudu etkileyen bir hastalıktır.

Hal böyle olunca şeker hastalığının tanı, tedavi ve takibinin çok özenli yapılması gerekir.

Her ramazanda olduğu gibi bu yıl da şeker hastalarının en çok sordukları soru oruç tutup tutamayacaklarıdır. Öncelikle belirteyim ki oruç tutmaya şekil olarak en çok benzeyen bir diyet türü ile ilgili çalışmalar bu tarz beslenmenin sağlık için olumsuzluk oluşturmadığını, tam tersine kronik mikropsuz iltihap adı verilen bir süreci yavaşlatarak kronik hastalıkların oluşma hızını, var olan hastalıkların ilerleme hızını yavaşlattığını ortaya koymuştur. Bu durum sağlıklı insanlar için böyle olsa da şeker hastaları için farklıdır.

Şeker hastalarının hepsi aynı tip ve aynı şiddette değildir. Bu nedenle her biri için ayrı ayrı değerlendirme yapmak gerekir.

Tip 1 şeker hastaları tüm şeker hastalarının yaklaşık % 5’lik kısmıdır. Bu hastalar genellikle daha gençtir, hastalıkları ani başlangıçlıdır. Her şeyden önemlisi, bu hastalar pankreasları insülin üretmediği için yaşam boyu insülin kullanmak zorundadır. Bu kişiler kesinlikle oruç tutamaz.

Bundan sonra anlatacaklarım Tip 2 şeker hastaları içindir. Bu hastalar hekimlerine danışmadan oruç tutmamalıdır. Sağlık durumları oruç tutmaya uygun olmayan şeker hastaları hekimlerinin uyarısına rağmen oruç tutarlarsa ciddi sorunlarla karşılaşabilirler :

Şeker düşmesi ( hipoglisemi ) koması. Şeker yükselmesi koması. Kalp krizi. Felç.

Oruç tutmalarında risk olan Tip 2 şeker hastalarını maddeler halinde anlatmak istiyorum :

İnsülin kullanan Tip 2 şeker hastaları. Pankreastan insülin salgılanmasını uyaran şeker ilacı kullanan şeker hastaları. Yaşlı şeker hastaları ve diyabet tanısı konduktan sonra uzun yıllar geçmiş olanlar, yani diyabet yaşı büyük olanlar. Bu kişilerde nöropati adı verilen bir problem başlamış olabilir. Nöropati sinir sisteminin hasara uğraması demektir. Bu durumdaki kişiler şeker düşmesine ait bulguları ( titreme, terleme, çarpıntı ) hissedemeyebilirler. Şeker düşmesini fark edemezlerse önlem alamazlar, şeker düşmesi komasına girebilirler, ciddi nörolojik sorunlar ortaya çıkabilir, hatta hayatlarını kaybedebilirler. Şeker hastalığının yanı sıra kalp, böbrek, beyin veya göz damarları ile ilgili hastalıkları olan kişiler. Geçmişte şeker düşmesi veya yükselmesine bağlı koma geçirmiş olanlar. Şeker ayarları iyi olmayan, şekerleri dalgalı seyreden kişiler. Hamile şeker hastaları. Ağır işlerde çalışan şeker hastaları. Demans ve Alzheimer gibi bilişsel fonksiyon bozukluğu olan kişiler.

10.Yalnız yaşayan kişiler.

Saydığım örneklerdeki kadar yüksek risk taşımayan şeker hastaları için de bir tanımlama yapmak istiyorum. HbA1c düzeyi 7’den düşük, ek bir hastalığı olmayan, şekeri normalin altına düşürebilecek türde ilaç kullanmayan şeker hastaları dikkatli olmak ve hekimlerine danışmak şartıyla oruç tutmayı deneyebilirler. Bu kişiler iftar ve sahur saatleri arasında yeterince su içmeli, basit şekerli ve yüksek karbonhidratlı yiyecek ve içeceklerden kaçınmalı, protein ve lif içeriği yüksek besinleri tercih etmelidir.

Şeker hastaları COVID-19 pandemisi ile ilgili risk azaldıktan, Sağlık Bakanlığınca normalleşmeye yönelik izin verildikten sonra yine kontrol önlemlerini unutmadan sağlık kuruluşlarına başvurmalıdır.

Ramazanınız kutlu olsun. Sağlıklı günlerde görüşmek üzere hoşça kalın.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.