Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Diş ağrısı

Yazının Giriş Tarihi: 19.04.2021 00:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 19.04.2021 00:01

Diş ağrısı kabir azabının yarısıdır der eski insanlar, bu kanıya nerden ve nasıl? vardılar bilinmez ama insanoğlunun en büyük çilesinden biri bu çekilmez diş ağrılarıdır. Sanırım bu dertli ağrıyı yaşı kemale ermiş vatandaşlarımızdan çekmeyen yoktur. Yıllar önce benim desteğimle Amerika'ya gidip yerleşmiş bir arkadaşım arada oradan arar hasret giderirdi konu o vakitler sıkıntı yaşadığı dişlerine gelince bir hayli efkarlandı. Amerika'da diş yaptırmanın çok pahalı olduğunu kızgınlıkla söyledi, verdiği dolar, rakamlarını hızlı bir şekilde kafamdan Türk lirasına çevirdiğim de hakikaten çok abartılı rakamlar çıkmıştı, ben de şaşkınlıkla ''olur mu? öyle şey çok pahalıymış'' derken, başta kullanmış olduğum ''oha'' kelimesini cümlenin içine koymamış olayım.

Amerika'da yaşayan arkadaşımız ile bu sohbet yaklaşık 15 yıl önceydi aradan geçen zaman ile Türkiye arayı kapatıp o abartılı diş fiyatlarını yakalamış oldu. Bir nevi diş yaptırmak neredeyse orta ve alt kesim tarafından ''düş'' oldu. Neyse ki bizim dişçi arkadaşlar taksit yaparak vatandaşın işini bir nebze de olsa rahatlatıyorlar. Yoksa ikinci el araba parasına kim diş yaptıracak.?

Dişlerden bahsetmişken bu melun ağrı insanı genelde olmadık zamanda yakalar, adeta sinsi bir şeytan gibi uygunsuz zamanda belirip bir anda dünyanızı karartır. Bu konuda çektiğim acıları anlatmak istiyorum , aralıklı olarak yaşasak ta hayatımızda unutulmazlar arasına giren ilk diş ağrımız Polatlı'da ilk okula giderken başlamıştı, okulda günü zor bitirip eve geldiğimde çok sevdiğim kuru fasulye kokusu öyle bir iştahımı açıyordu ki anlatamam, kuru fasulye bu gün de en sevdiğim yemekler arasında dır, iyi yapılmış ise her gün yesem bıkmam, O müthiş kokuyu ciğerlerime çekerek sofraya oturdum ve ilk kaşıkta zıplamam ve kaşığı sofraya bırakmam çok ani olmuştu, rahmetli Babaannem ve annem şaşkınlıkla birbirlerine baktılar, benim ise gözlerimden yaş geliyordu, ilk diş ağrısı ile tanışmam böyle olmuştu, arka dişler apse yapmış, damaklar şişmişti, belki bir hafta yemek yiyememiştim.

Yıl 1991 Bursa'dan Polatlı'ya düğüne gidiyorum o dönem çift katlı otobüsler moda ve gece bir otobüsü ile hareket ediyoruz, keyfimiz yerinde, İnegöl'ü geçtik birden diş ağrısı başladı, otobüsün içinde çaresiz kaldık yapacak bir şey yok, ağrıyı çeke çeke Polatlı ya indik, ağrı hafifledi biraz oyalandıktan sonra Asker arkadaşım Ali Nadir Karayel'in ayakkabı mağazasına gittim, hoş beş ederken diş ağrısı için ''akrabam diş doktoru hemen arıyorum '' dedi, ve dişçiye gittik iki iğne ardından dişi çekerken üstten kırdı, ardından iki iğne daha ve dişin kökünü kanırtarak çıkardı. Tabi bizim kafa zom oldu, düğün evine gittim, arkada sessiz bir odaya geçip uyudum ve kalktığımda düğün bitmiş herkes gitmiş, biz bize kalmıştık akrabalarımızla.

1994 Yılındayız Bursa'ya doğalgaz gelmiş hava kirliliğini acil engellemek gerekiyor ve özellikle yüksek katlı binalar doğalgaza dönüyor, 5 nisan ekonomik kriz paketinden çıkmışız bende bu süreçte bir firmayla anlaşarak paslanmaz çelik şartı olan doğalgaz bacalarının montajını yapıyorum, her gün farklı bir adrese gidip montajı yapıyoruz, o gün Altıparmak caddesinde yol kenarında ki yüksek binalardan birindeyiz, öğle saati olunca, elemanlardan biri ''patron ne yiyeceğiz bu gün'' deyince gidip herkese tam köfte ekmek almasını söyledim.. Köfte ekmekler geldi bol pul biber de attırmış üstüne, iştahla yerken birden bir diş ağrısı, dayanılacak gibi değil. Neredeyse pense ile kendim çekeceğim, olmadı o yüksek binadan kendimi aşağı atacağım, o denli berbat bir ağrı. Ne yapayım derken aklıma Diş teknisyeni arkadaşım Adem Üney ve Diş doktoru Serdar Alnıaçık geldi o dönem İş-kur binasının arkasındaydı yerleri hemen aşağı inerek taksiye bindim, koşarak merdivenleri çıkıp zile basıp kaıya vurdum, Serdar bey beni görünce gülümsedi ''hoş geldin'' derken çabuk şu dişimi çek derken gözlerimden yaşlar akıyordu. İşin enteresan tarafı ağrıyı yapan gösterdiğim diş değil diğeriymiş ve araya da kırmızı pul biber kaçmış.

Cuma günü yine böyle berbat bir ağrısı ve direk, endirekt nasıl derseniz ağrı beynime vuruyor Diş doktoru Niyazi Yılmaz'ı aradım ''yerimdeyim'' cevabını alınca apar topar koştuk önce bir sprey sıktı rahatlattı, ve ardından yazdığı ilaçları kullanıp ağrıdan an itibarı ile kurtulmuş olduk. Siz siz olun dişlerinizin bakımını yapın iyi kullanın o kabir azabının yarısıdır denilen acıyı yaşamayın efendim sağlıklı günler diliyorum.

...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.