Cuma günü İzmir'de olan deprem sebebiyle İzmir'de yaşayanlar büyük bir panik yaşadı. Diğer iller de ise İzmir'de akrabaları olan vatandaşlarımız bir hayli tedirgin oldu doğal olarak. Bunların yanısıra vicdan sahibi vatandaşlarımız ve daha önce Depremler de başka il ve ilçelerde yakınlarını kaybeden ve Depren anının o ürkütücü kısa fakat ömür boyu silinmeyen anını yaşayanlar, yardım ve dua ile İzmir'li vatandaşlarımızın yanında oldular. Diğer tarafta ise leş bekleyen Akbabalar gibi her fırsatta zehirlerini kinlerini kusan zavallı bir grup var, her olumsuzlukta sosyal paylaşım sitelerinden bu nefretlerini ahlaksızca kusan bu insanlık düşmanı kişiler, doğal afat ve yıkımlardan adeta keyif alıyorlar. Bir siyasetçi, bir sanatçı, bir sporcu, bir sinemacı, bir tiyatrocu, bir iş adam gibi biri vefat etse tetikte bekleyen bu insanlıktan nasibini almamış zevatlar, acaba kendilerinin başına olumsuz bir iş gelmez diye mi düşünüyorlar? Sevdikleri ki eğer sevme duyguları varsa, veya kendileri hiç ölmeyecek gibi mi düşünüyorlar.? Oysa mezarlıklar bu tiplerle dolu biraz ibret alsalar hiç fena olmayacak. İzmir depreminin ardından yine bu afeti siyasallaştırıp Din merkezine oturtturan bu ahlaksız takımı için İçişleri bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü çok güzel bir çalışma yapmış tebrik ediyor ve İzmir halkına geçmiş olsun diyoruz.

T.C. İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü

30.10.2020 Tarihli Basın Açıklaması

Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı ve bağlı il birimlerince, kanunların verdiği yetki çerçevesinde, suç ve suçlularla mücadele amacıyla internet ortamında 7/24 esasına göre sanal devriye faaliyetleri yürütülmektedir.

Yürütülen sanal devriye faaliyetleri kapsamında; 30 Ekim 2020 tarihinde İzmir ve çevre illerde meydana gelen deprem üzerinden bölge halkına yönelik aşağılayıcı, tahkir ve tezyif edici paylaşımlarla halkın bir kesimini diğer bir kesimi aleyhine düşmanlığa ve/veya kin beslemeye alenen tahrik ettiği değerlendirilen 27 paylaşıma rastlanıldığı, paylaşımı yapanlardan 16 kişinin tespit edildiği, 3 şahsın gözaltına alındığı, konuya ilişkin çalışmaların ve adli sürecin devam ettiği hususu;

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

AHMET MESUT YILMAZ

Aynı gün siyasi tarihimizin bir değerini daha kaybettik. Eski Başbakanlarımızdan Ahmet Mesut Yılmaz Hakkın rahmetine kavuştu. Mesut Yılmaz, İstanbul'da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Mesut Yılmaz'ın kardeşi Turgut Yılmaz, cenaze töreninin Pazar günü saat 12.00'de Marmara İlahiyat Camii'nde gerçekleştirileceğini açıkladı. Mesut Yılmaz'ın geçen yılın Ocak ayında yaptırdığı rutin sağlık kontrolünde akciğerinde tümöre rastlanmıştı. 23 Ocak 2019’da yapılan operasyon sonucu kanserli tümör temizlenmişti. Mayıs 2020’de bu defa beyin sapında tümör saptanan Yılmaz, gerçekleştirilen ameliyat sonrası tedavi görüyordu. Mesut Yılmaz, bir süredir tedavi altında bulunuyordu. ANAP Genel Başkanı İbrahim Çelebi, Mesut Yılmaz'ın vefatının ardından üzüntüsünü dile getirdi. Çelebi, şunları söyledi:

''Üzüntü verici bir durum, zaten bekliyorduk yoğun bakımdaydı. Abdurrahim Bey ile ailesiyle sağlığı hakkında bilgi alıyorduk. Anavatan Partisi'nde Özal'dan sonra belli izler bırakan bir devlet adamıydı. Mesut Bey ülkesi için çok büyük fedakarlıklar yaptı. Kendisine zarar verdi ama ülkesine zarar verecek hiçbir icraatın içine girmedi. Genç yaşta kaybettik. Oğlunun ölümünden sonra kendini toparlayamadı. Allah hiçbir babaya böyle böyle bir acı vermesin. Ondan sonra Mesut Bey biraz daha içine kapandı. Kendi iç dünyasına çekilmişti. Biz bu uzun süren yaşam mücadelesini kazanacağını umuyorduk. Karadeniz inadı vardı ama takdiri ilahı.'' Yıllarca DYP-ANAP çekişmesini yaşamış biri olarak Mesut Yılmaz doğal rakibimizdi aynı siyasi çizgide olsak ta Merkez Sağın iki güçlü partisinin yarışı ve rekabeti ülkeye kalite getirmişti. Son süreçte Tansu Çillerin Ak partiye yakınlaşmasının aksine Mesut Yılmaz bu konuda taviz vermemiş ve aksine Rize'den bağımsız Milletvekili seçilmesine rağmen Demokrat partiye geçip son milletvekilliği sürecini bu şekilde tamamlayarak Demokrat partililerin gönlünde yer etmişti. Şair der ya ''evladını kaybeden her baba ölmüş babalara özenir'' Mesut Yılmaz oğlunu kaybettikten sonra sanki bu ruh haline bürünmüştü, insanoğlunun yaşayacağı en büyük acı Evlat Acısı denir ve bu acıyı kaldırmak, paylaşıp hafifletmek zordur. Allah hiç bir babaya nasip etmesin isteriz elbette ve Mesut Yılmaz şimdi hasretini çektiği oğluna kavuşmuştur, Kendisine Allah'tan rahmet sevenlerine sabır dileriz.