Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Dağyenice meselesi…

Yazının Giriş Tarihi: 25.09.2019 00:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.09.2019 00:01

Bursa’da “ben yaptım oldu” türden projeler çok. Kimisi, oturduğu koltuktan güç alıp, kamu kaynaklarını kendi çıkarları doğrultusunda kullanıp, geleceğine yönelik yatırımlar yapma hayaliyle yanıp tutuşuyor.

Ve Dağyenice örneğinde olduğu gibi, valilik makamında oturan bir kişinin “emekli olunca ne yapacağım?” düşüncesine cevap olarak bu projeyi hayata geçirmek istemesi ve yanına 15 Temmuz hain darbe girişimi yapan FETÖ atıklarını alıp, Bursa’ya kazık atmaya çalışması gibi.

Evet, Dağyenice projesini ben ilk kez Tophanedeki Osmangazi Belediyesine ait olan Sümbüllübahçe’de dönemin valisi (burada ismini yazmak istemiyorum) sıfatını taşıyan zatı muhteremin daveti üzerine gittiğim toplantıda öğrendim. Anlatılanlara baktığımızda, bölgede fokur fokur sıcak su kaynakları var. Burasının değerlendirilip Finlandiya gibi olması, Afyon ve Kütahya’daki sıcaksu merkezleri gibi olması için çalışmalar başlatıldı. Etrafında doğal göl bulunması, biraz dağ biraz ova havası teneffüs edilmesi artıları olan bölge. Bizlerde anlatılanları dinleyip, etrafımıza baktığımızda, birde “Bursa neden Termal Merkez değil?” sorusuna senelerdir cevap arar durumda olmamız nedeniyle, dönemin zatı muhteremi bizler dahil pek çok kişiyi vicdanlarından vurup, projeye destek sağlamaya başladı.

Derken, Dağyenice’de ikamet eden benimde çok sevdiğim bir eğitimci ağabeyim arayıp, “burada yapılmak istenilenleri, planları, arsa, tarla alanların kimler olduğunu biliyor musunuz?” diye sorması üzerine, ben konuyla biraz olsun, uzaktan yakından ilgilenmeye başladım. Sonra, İçişleri Bakanlığında çalışan bir okul arkadaşım bana, Dağyenice bölgesini sordu. Nedeni, ben zatı muhteremin açıklaması üzerine “Bursa için büyük kazanç” diye bir köşe yazısı yazmışım. Bende, kendisine neden? Diye sorup olayı merak ettim. Cevabı, “burada sondaj yapılmış, sıcak su falan yok. Orhaneli termal kaynak suyu sızıntısı var” dedi. Tabi, hayret ettim. Hemen raporla ilgilendim, doğru çıktı. Birde, sondaj meselesinde Recep Öğütücü diye bir isim karşımıza çıktı ki, bu isim zatı muhteremin her gittiği yerde kamu hizmet, işlerini sözde müteahhit sıfatı ile yaptırdığı kişi olduğu ve aile yakını olduğunu belirledik.

Derken, Dağyenice konusunda zatı muhteremin bir şirket kurduğu bilgilerine ulaştım. Elimdeki belgeleri “vali bey şirketi kurmuş!” başlığı ile gazetedeki köşemde yayınladım. Merak eden okurlarım, yazıya bu linkten ulaşabilirler; http://www.bursahaber.com/vali-bey-sirketi-kurmus-makale,3892.html

Vay, sen misin bu yazıyı yazan..?

Hemen çalıştığım gazetenin yöneticileri zatı muhterem tarafından aranmış ve benim işime 3 gün son verildi. Üç gün sonra yeniden aynı gazetede aynı köşede yazılarımın yayınlanmaya başlaması üzerine bu kez zatı muhteremin avukatları, “bu kişi köşe yazılarıyla kamu yatırımlarına engel oluyor!” iddiasıyla hakkımda Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundular. Halbuki yaptığım görev, bugünkü gibi halkı ve kamuoyunu bilgilendirme idi.

Bursa basın tarihinde ilk kez bir vali, bir gazeteci hakkında yazdığı yazı ile ilgili olarak kendisiyle görüşüp, olayları doğrusunu veya gelişmelerini anlatıp bilgilendirme yapması yerine Adliye kapısını çalması gerçekten çok üzücü bir durum oldu basın tarihi açısından.

Sonra, devreye dönemin CHP milletvekili Turhan Tayan girdi. “Dağyenice’de neler oluyor?” diye bir soru önergesi verip, Kültür Bakanı ve dönemin Başbakanına “Bursa’ya kazık atılmasına göz mü yumuyorsunuz?” diye sordu.

Neticede, dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, FETÖ’cülerin bütün iştah kabartıcı tekliflerine rağmen projeyi kabul etmedi. Zatı muhterem, “bu proje Başbakanın bizzat kendi projesidir” diye etrafında konuşup durdu. Ama bizim kuyuya attığımız bir taş, dönemin akademik odalarının bütün baskılara rağmen hukukta çare araması gibi olaylar, zatı muhteremin heveslerini kursağında bıraktı.

Bugün gelinen noktada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Eylül ayı başında bir genelge yayınlayıp Dağyenice Termal Tatil Köyü projesini bütünüyle iptal etti.

Baro ve çevre gönüllüleri ortaya çıkan bi gelişme üzerine şu açıklamayı yaptılar.
Bursa’da FETÖ rant projesi olduğu ortaya çıkan ve termal su bulunmadığı halde Termal Turizm Alanı ilan edilen Dağyenice projesi, Cumhurbaşkanlığı’nın 13 Eylül 2019 tarihli 1532 sayılı kararnamesiyle iptal edildi. Bursa Barosu Başkanı Av. Gürkan Altun’un okuduğu basına açıklamasına Bursa Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Başkanı Av. Eralp Atabek, DOĞADER Genel Sekreteri Sedat Güler ile Bursa Barosu yönetim kurulu üyeleri ve avukatlar katıldı.

“O günlere dönüp, neler olduğunu kısaca hatırlamak gerekirse;

FETÖ yapılanmasının temsilcisi olduğu iddiası ile yargılanarak hapis cezası alan ve bu cezası henüz istinaf incelemesinde olan eski Vali Şahabettin Harput’un bizzat takibi ile Nilüfer Dağyenice Göleti çevresindeki tarım alanlarının turizm bölgesi ilanı ile yapılaşmaya açılması çalışmalarına tanık olmuştuk. Hatta odalar ve derneklerin temsilcileri Bursa Valiliği’ne çağrılıp, vali yardımcısı, danışman öğretim üyesi, şehir plancısı, bazı bakanlıkların il müdürlerinden oluşan ekiple iknaya çalışılmıştı. Proje tanıtım toplantısı gibi masum bir adı taşımasına karşın, soru sormaya, eleştiriye kapalı ‘ikna toplantısında sivil toplum örgütlerinin temsilcileri hizaya getirilmeye çalışılmıştı.

Sivil toplum örgütlerinin uyarıları, her zaman olduğu gibi dikkate alınmadı. Çalışmalara devam edildi, Dağyenice ve daha sonra Dikkaldırım’da yapılan sıcak su sondajlarında çok derinlere inilmesine karşın sıcak değil, 35 derecelik ılık su bulunmuştu. Vazgeçilmedi, Kültürpark altındaki Sıcaksu Bölgesi’nden taşıma su ile tesis çalıştırma projeleri yapılmıştı. Gelinen noktada o dönem için trilyonlar tutan bu harcamaların hepsi boşa gitti.”

Allah Bursa’yı büyük bir beladan kurtardı ama kamu zararları galiba hesap sorulmadığı için yapanın yanına kar kaldı gibi gözüküyor.

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.