Bursa denildiğinde ilk akıllara gelen marka, her zaman Uludağ olmuştur. Bu yörenin civanmert insanları nedense hep mağrur oldukları gibi hep mağdur da olmuşlardır. Kentin en yoksul bölgesi olan Orhaneli, Büyükorhan, Harmancık ve Keles aynı zamanda yeraltı madenleri bakımından en zengin ilçeleri. Yaşamın ve doğanın buluşma noktası olan bu ilçeler insanı ile de tarihe tanıklık ediyor. Osmanlı'nın kuruluşuna tanıklık eden, Milli Mücadele döneminde Cumhuriyet Ordularına uçak alan dağ yöresi son dönemde kendi kaderine terk edilmiş bir halde boynu bükük, yüreği yanık…

Peki, bu terk edilmişliğin asıl sahibi kim? Dağ yöresi nasıl bu hallere düştü? Dağ neden fare bile doğuramaz hale geldi? Bu acı ve yürek yakan tablonun arkasında kim yada kimler var? Dağ yöresinin zeki ve girişimci gençliği nerede? Onlarca diplomalı dağ insanına neden kapılar kapanıyor veyahut o kapıları açacak DAĞDER yönetimi nerede? 

***

Dağ yöresi ve DAĞDER sürecine nereden geldiğimi merak ediyorsunuz elbette. Geçtiğimiz günlerde Orhaneli ilçesinde muhtarlar ile buluşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş'ın açıklamaları aslında tüm gerçekleri gün yüzüne çıkarmaya yetti. Sadede BUSKİ tarafından 2014 yılından bugüne 53 milyon lira yatırım alan Orhaneli'den 17 milyon su geliri elde edildiğini vurgulayan Aktaş, "2014 yılına kadar Orhaneli de müstakil belediye idi ve altyapı yatırımlarını kendiniz yapıyordunuz. 2014'ten sonra ise devreye Büyükşehir Belediyesi girdi. Sadece BUSKİ'nin rakamlarını vereyim. Orhaneli'ye 2014 yılından bugüne sadece BUSKİ tarafından 53 milyon liralık yatırım yapılmış. Bu süre zarfında Orhaneli'den su faturası tahsilatı ise yaklaşık 17 milyon TL. Biz bu çalışmaları yapmak zorundayız. Altyapı, asfalt, yol bizim ana konumuz. Ancak takdir edersiniz ki sınırsız bir bütçemiz yok. Bu nedenle bir plan dahilinde ve bütçe gerçekliklerine göre hareket etmeliyiz. Görev süremiz içerisinde her bir konuyu ana konumuz bilip, büyük bir gayretle canla başla çalışacağımızdan şüpheniz olmasın. Gönülleri alacağız, acıda tatlıda, cenazede düğünde beraber olacağız. Beraberce mahallelerimizi, ilçemizi ve kentimizi daha yaşanılabilir hale getireceğiz" dedi.

Sadece dağ yöresinin bir ilçesine BUSKİ eliyle Büyükşehir Belediyesi 53 milyon yatırım yaparken DAĞDER, dağ yöresinin zenginleri, dağın ağabeyleri ne yaptı? İşte bu gerçeklik ile değerlendirmek lazım dağ yöresini… 

Dağ yöresi ve Ak Parti… 

Ak Parti’nin en gözde isimlerinden olan Faruk Çelik döneminde dağ yöresinde önemli yatırımlara imza atıldı. Yine Bülent Arınç döneminde Ak Parti dağ yöresini yanlız bırakmadı. Ve Hakan Çavuşoğlu'nun Başbakan Yardımcısı olduğu dönemde dağ yöresi ve dağ önemli mesafeler elde etti. Ak Parti’nin yöreye kattığı katma değerleri de düşündüğümüzde Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş'ın Orhaneli'de ifade ettiği cümlelerin az bile olduğunu ifade edebiliriz.

Ak Parti’nin Bursa'da yürüttüğü neredeyse her politik oluşumda ve yatırımda dağ yöresine mutlaka bir destek ve bir makam verildi. Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar'ın dağ köylerine ve köylülerin pazar yerlerine dönük yatırımlarının ötesinde Osmangazi yönetiminde ciddi bir dağ yöresi hakimiyeti mevcut. Tüm bunlara rağmen DAĞDER her geçen gün kendi içerisinde ki iç hesaplaşmaların kurbanı olmaktan kurtulamadı. Ne dağ yöresi bürokrat ve siyasilerine ne de Milletvekillerine tam anlamıyla sahip çıkamayan DAĞDER, geldiğimiz noktada 'Olağanüstü Kongre' çağrıları ile çalkanıyor. 

Yörenin sorunlarını çözmekten uzak, Yörük Türkmen kültürünün gelişmesine ve yaygınlaşmasına katma değer üretemeyen mevcut yönetim, Bursa'dan da fazlasıyla uzak! Dağ yöresinin belli başlı adamları ile yürütülen ortak akıl, tek liste gördük ki fayda vermedi! Peki, şimdi ne olacak? Dağ göçüyor! Dağ yöresi tarihinin en köklü göçlerini veriyor. Hayalet köylerin sayısında artış yaşanırken, dağ yöresinin yarasını saracak ve yörenin zenginliklerini yeniden yöreye kazandıracak nitelikte kimse elini taşın altına koymuyor! 

Nerede dağ yöresinin avukatları, doktorları, mühendisleri, akademisyenleri, iş adamları? Dağ yöresinin çöküşüne dağ ahalisi daha ne kadar sessiz kalacak? Dağ çökerken bu çöküş Bursa'nın tarihsel ve demografik yapısını nasıl etkileyecek? Dağ olmazsa, dağ yöresi ahalisi olmazsa Bursa yeniden payitaht kalabilecek mi?