ABD Dış İlişkiler Konseyi'nin yayın organı Foreign Affairs'te bir analiz kaleme alan Henri Barkey, Kemal Kılıçdaroğlu'nun Erdoğan karşısında kaybedeceğini iddia ederek “umutsuzca aday olmak istiyor” dedi. Barkey, Erdoğan karşısındaki en güçlü adayın Ekrem İmamoğlu olduğunu söyledi. Ekrem İmamoğlu'nun ısrarlı adaylığı, üstelik böyle birinden gelince haliyle düşünüyorsunuz.

ABD Dış İlişkiler Konseyi’nin (Council on Foreign Relations-CFR) yayın organı Foreign Affairs’te dikkat çeken bir “Türkiye seçimleri” analizi ise şöyle.

Foreign Affairs’te Henri Barkey imzasıyla yayımlanan “Türkiye’nin dönüm noktası” başlıklı analizde, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu için soğuk mesajlar verilirken, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Erdoğan karşısındaki en güçlü aday olduğu öne sürüldü.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun

Cumhurbaşkanı Erdoğan karşısında yenileceğini iddia eden Barkey, “Umutsuzca aday olmak istiyor” dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu’nu samimi ve çalışkan olmasına rağmen hem karizma eksikliğinden mustarip hem de modası geçmiş göründüğünü söyleyen Barkey, Kılıçdaroğlu için “en zayıf aday o ve muhtemelen Erdoğan’a karşı kaybedecek” ifadelerini kullandı.

Erdoğan’ı koltuğundan indirebilecek en güçlü adayın Ekrem İmamoğlu olduğunu iddia eden Barkey, Erdoğan’ın “uydurma suçlamalarla” İmamoğlu’nu adaylıktan men ederek “Kılıçdaroğlu’nun karşısına çıkmasını zorladığını” iddia etti.

15 TEMMUZ GÜNÜ TÜRKİYE’DEYDİ

Eski ABD Dışişleri görevlisi olan Barkey, CIA’da da çalışmıştı. Görevleri boyunca Türkiye ile yakından ilgilenen Barkey, 15 Temmuz FETÖ’cü darbe girişimi sırasında da İstanbul Büyükada’daydı. Darbe gecesi özel toplantılar yaptığı ortaya çıkan Barkey, darbe girişiminin Amerikalı sanıkları arasında bulunuyor.

CIA'da görev yapan birinin Türkiye lehine bir çalışma içinde olması zor.

27 Mayıs 1960 darbesi

12 Mart 1971 muhtırası

12 Eylül 1980 darbesi

28 Şubat 1997 post modern darbelerin perde arkasında hep CIA ve içerde ki hain işbirlikçileri vardı. CIA'da görev yapan biri, bir şey diyorsa defalarca düşünmemiz gerekir.

Cumhurbaşkanlığı seçimin bir de görünenin farklı bir boyutu var. Acaba Erdoğan aday olabilir mi? Israrla Millet ittifakına "adayımız kim açıklayın" ısrarının sebebi nedir. Yasal olarak seçim tarihi açıklanmadı resmî gazete de yayımlanmadı.

14 Mayıs tarihi seçim günü olarak açıklandı mı? Hayır. Yasal seçim günü 18 Haziran 2023 olup, seçim takvimini açıklamak YSK'nın yetkisindedir.

Veya anayasaya göre;

1- Anayasanın 116. Maddesinin 2. Fıkrasına göre; Cumhurbaşkanı "seçimlerin yenilenmesi" kararı alabilir...

Böyle bir karar alındığında ise Resmî Gazete 'de bir "Cumhurbaşkanlığı Kararı" yayınlanır.

Bu durumda ilan tarihinden 60 gün sonra seçim yapılır.

Erdoğan bu seçimde aday olamaz.!

Erdoğan aday olamaz ise Ak partinin adayı kim?

2- Anayasanın 116. Maddesinin 1. fıkrasına göre ise TBMM 3/5 oranla 360 milletvekilinin kararıyla "erken seçim" kararı alır. Bu durumda cumhurbaşkanının 2. Dönemi tamamlanmadığı için Erdoğan yeniden aday olabilir. Fakat TBMM'de 360 sayısını bulamıyorlar.

Anayasayı çiğnetmemek muhalefet partilerinin görevidir.

CHP, Ankara C. Savcılığına "suç duyurusu" yapması gerekirken, *yanlış bir kararla* 16 Nisan 2017 referandumunda 298 sayılı yasayı çiğneyip suç işleyen 10 YSK üyesinin 6 tanesi için Yargıtay başkanlığına 4 tanesi için Danıştay Başkanlığına başvurup, soruşturma talep etmiştir.

Halbuki YSK mühürsüz oyları kabul ederek, kanunu çiğnemekle kalmamış, "kayıtsız şartsız Millete ait olan Egemenliğin" bir kişiye devredilmesine ortak olup Anayasanın 10. Maddesini çiğneyerek "anayasayı ihlal" suçu işlemiştir.

2017 hatasını tekrarlamadan, YSK'na seçim tarihi belirlenmesi ve "Bir kimsenin iki kereden fazla cumhurbaşkanı olamayacağı" hükmünü hatırlatıp, Erdoğan'ın 3. Kez adaylığını kabul etmeleri halinde "anayasayı ihlal suçu" işleyeceklerini hatırlatıp, iktidar değişikliği halinde yargılanacaklarını açıkça yazılı olarak hatırlatmalı ve propagandalarını Erdoğan'a karşı değil, YSK'nın üzerinden yürütmelidirler.

Anayasanın 101. Maddesi hükümleri çok açıktır:

Adaylık ve Seçimi (Madde 101)

Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş, yükseköğrenim yapmış, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip Türk vatandaşları arasından, doğrudan halk tarafından seçilir. Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. "Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir."

Dikkat edilirse madde metninde "bir kimse" denmekle, cumhurbaşkanı seçilme yeterliliği olan herhangi bir kimse, ömrü hayatında sadece iki kere cumhurbaşkanı olabilir.

Erdoğan 2014'te Ekmelettin İhsanoğlu ve Selahattin Demirtaş ile yarışmıştı.

2018'de ise Meral Akşener, Muharrem İnce ve Selahattin Demirtaş ile secime girmişti.

Her iki secimde' de doğrudan halk oyuyla cumhurbaşkanı seçilmiştir.

Anayasada; "cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi" diye hiçbir ibare yoktur.

1982 anayasasında 175. Maddeye uygun olarak birçok kez (17) değişik yapılmıştır. Yeni bir anayasa yapılmamıştır.

Bu nedenle 101. Madde hükümleri aynen geçerlidir. Erdoğan 3. Kez aday olamaz diyor.

Önümüzde sıkıntılı ve bol gürültülü bir süreç bizleri bekliyor. Umarım en az hasarla ve huzurlu bir şekilde su akar yatağını bulur.