Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Çok partili sistem tarihi

Yazının Giriş Tarihi: 18.07.2021 00:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.07.2021 00:01

Türkiye’de çağdaş anlamda siyasal partiler ilk kez Osmanlı döneminde 1876 Anayasası’nda (Kanun-i Esasi) 1909 yılında yapılan köklü değişikliklerle ortaya çıktı. Bu dönemde İttihat ve Terakki Fırkası, Mutedil Hürriyetperveran Fırkası, Osmanlı Demokrat Fırkası, Ahali Fırkası, Ahrar Fırkası ve Osmanlı Sosyalist Fırkası başta olmak üzere birçok farklı siyasal parti kuruldu ve seçimler yapıldı 9 Eylül 1923 Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk siyasal partisini oluşturdu. Partinin adı 10 Kasım 1924’te Cumhuriyet Halk Fırkası (CHF) olarak değiştirildi. Devrimin önderi Mustafa Kemal Atatürk’ün yönettiği Cumhuriyet Halk Fırkası kısa sürede modernleşme reformlarıyla toplumu dönüştürmeye başladı. Fakat Cumhuriyet Halk Fırkası’nın yaptığı devrimlere karşı çıkan daha muhafazakâr bir grup, bu partiden ayrılarak 17 Kasım 1924’te Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nı kurdular. Çok partili siyasal hayata ilk geçiş denemesi kabul edilebilecek olan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın kurulması Türkiye’de çok partili siyasal hayata ilk geçiş denemesi olması açısından oldukça önemlidir. Fırkanın Genel Başkanı General Kazım Karabekir, İkinci Başkanı Hüseyin Rauf Orbay (eski başbakan) ve Genel Sekreteri de Ali Fuat Cebesoy’du.

Mustafa Kemal Atatürk de demokratik düzenin kurulmasını istediğinden, yeni partinin kuruluşundan memnun olmuştur. Yeni parti için; “Bırakınız, karşımıza çıksınlar, memleket meselelerini münakaşa edelim” ve “Bizim Meclisimizde de iki parti olmalı, hükümeti denetleme sistemi kurulmalı ve medeni ülkelerin parlamentolarına benzemeliyiz” diyordu. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kurulduktan birkaç ay sonra Doğu Anadolu’da patlak veren Şeyh Sait İsyanı, İstiklal Mahkemeleri’nin geniş yetkilerle kurulmasına, Takrir-i Sükun Kanunu’nun çıkmasına neden olmuştur. İstiklal Mahkemeleri, Terakkiperver Fırka mensuplarının irticai faaliyetleri hakkında hükümeti ikaz etmişler, önce Diyarbakır İstiklal Mahkemesi kendi yetki alanında bulunan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası şubelerinin kapatılmasına karar vermiştir. Hükümet ise, Takrir-i Sükûn Kanunu’na dayanarak, 3 Haziran 1925 tarihinde bütün memlekette irticayı tahrik ettiği gerekçesiyle Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın kapatılmasını kararlaştırmıştır

1927’de toplanan CHF İkinci Kurultayı’nda partinin yeni tüzüğü kabul edildi. Bu tüzükle Mustafa Kemal partinin değişmez genel başkanı oluyordu. Tüzüğe göre CHF’nin temel ilkeleri cumhuriyetçilik, ulusçuluk, halkçılık ve laiklikti.

Laiklik, anayasa değişikliğini de gerektiriyordu. 10 Nisan 1928’de devletin dininin İslam dini olduğunu belirten cümle anayasadan çıkarıldı. Bu arada yeni bir muhalefet partisi kurulması için girişimlerde bulunuluyordu. Mustafa Kemal, TBMM’de yer alacak bir muhalefet partisinin hükümetin çalışmalarını eleştirerek onu olumlu yönde etkileyeceği kanısındaydı. Bu nedenle Mustafa Kemal, ekonomide liberalizm yanlısı görüşleriyle tanınan yakın arkadaşı Fethi (Okyar) Bey’i böyle bir partiyi kurmakla görevlendirdi. Fethi Bey Ağustos 1930’da Serbest Cumhuriyet Fırkası’nı (SCF) kurdu.

 Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın kapatılması sonrasında ülkede tek parti rejimi kökleşti ve devrimler hızlanarak devam etti. Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik ve Halkçılığın yanı sıra, Laiklik, Devletçilik ve Devrimcilik Cumhuriyet Halk Fırkası’nın temel ilkeleri olarak 1931’de partinin Üçüncü Kurultayında kabul edildi. Daha sonra 1937’de bu ilkeler Anayasa’ya da kondu. 1935 Kurultayında ise, Parti-Devlet bütünleşmesi hukuki temele oturtuldu. CHF’nin adı Cumhuriyet Halk Partisi olarak değiştirildi. Türkiye’de 1930’lardan 1945’lere kadar kesintisiz bir tek parti idaresi ile yönetildi.

Tüm dünyada başlayan demokratikleşme gelişmelerinden de etkilenerek Cumhurbaşkanı İsmet İnönü 19 Mayıs 1945’te yaptığı konuşmada yeni partiler kurulması gerektiğinden söz etti. İlk olarak Temmuz 1945’te iş adamı Nuri Demirağ başkanlığında Milli Kalkınma Partisi kuruldu. Bu arada Haziran ayında CHP içindeki muhalif milletvekillerinden Adnan Menderes, Celal Bayar, Refik Koraltan ve Fuad Köprülü CHP’nin toprak reformu projesine muhalefet ederek, dörtlü takrir verdiler. İsteklerinin reddedilmesi üzerine görüşlerini basına duyurdular ve partiden koparak 7 Ocak 1946’da Demokrat Parti (DP) adıyla yeni bir parti kurdular ve Demokrat parti 14 mayıs 1950 de yapılan seçimlerde yüzde 53 oy alarak 27 yıllık CHP iktidarına son verdi. Olaysız bir şekilde devir teslim yapılarak iktidar Demokrat partiye teslim edildi. Dünyada az örneği olan bu duruma ''BEYAZ DEVRİM'' denildi.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.