Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Çocukların okul çağında yaşadıkları korkuları nasıl yenebiliriz?

Yazının Giriş Tarihi: 24.09.2022 00:04
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.09.2022 00:04

Korku, gerçekleşmiş ya da gerçekleşme ihtimali olan bir tehlike karşısında hissedilen coşku, benzin sararması, ağız kuruması, kalp çarpıntısının artması, solunumun hızlanması gibi fizyolojik değişikliklerle kendini gösteren bir huzursuzluk hali olarak tanımlanabilir. Tıpkı öfke, kızgınlık, sevinç ya da üzüntü gibi hayata ve insana ait duygulardan biridir.

Korku, görünen ve görünmeyen tehlikeler karşısında gösterilen en doğal tepkidir ve çocuklar için de normal gelişimlerinin bir parçasıdır. Korku, savunma ve hayatta kalabilme adına gerekli bir duygudur. Korkular, bizi uyarır ve uyarılar da bizi dikkatli olmaya yönlendirerek güvenliğimizi sağlar. Ama bazen uyarıların yanlış çıkması bizim için hiç tehlikeli olmayan şeylerden bile korkmamıza neden olabilir.

Çocukların Sıklıkla Yaşadığı Korkular Nelerdir?

Her yaş döneminin kendine özgü korkuları olduğu ve bu korkuların zamanla kendiliğinden kaybolması gerektiği ebeveynler tarafından bilinmelidir.

Yaş dönemlerinin kendilerine özgü korkuları:

• 0-1,5 yaş arasında ani ses, gürültü ve yabancılardan korku sıklıkla görülür ve bu durum doğaldır. Yabancı korkusu, 6 yaşından sonra da devam ediyorsa psikolojik bir sorun olarak ele alınmalıdır.

• 1,5-3 yaş arasında köpek vs. gibi hayvan korkuları, gök gürültüsü, elektrik süpürgesi sesi gibi kuvvetli seslerden korkma ve yalnız yatmaktan korkma sıktır ve bu korkular normal kabul edilir.

• 3-4 yaşlarından itibaren karanlık, hırsız, dilenci, öcü korkuları sıklıkla görülür. Tuvalet eğitiminin yapıldığı bu dönemde çocuğun vücudundan bir şey kopma, ayrılma duygusu ayrı bir korkma tepkisi yaratır.

• Ortalama 5 yaşa kadar soyut korkular ön plandayken bu yaştan sonra köpekten korkma, böceklerden korkma, düşüp yaralanmaktan korkma, bir yerinin kanamasından korkma, suda boğulmaktan korkma gibi somut korkular öne çıkar.

• İlk 6 yaşta anne ve babadan ayrılma korkusu çok yoğundur. Bu dönemde ebeveynlerin “Uslu durmazsan seni bırakırım, yemeğini yemezsen seni dilenciye veririm.” gibi yaklaşımları ağır psikolojik sorunlara neden olabilir.

• 5-6 yaşlarından itibaren izlediklerinin de etkisiyle hayalet, cadı korkuları yoğunluk kazanabilir. Bu sebeple odalarında bazen yalnız uyumak istemezler.

Bu Durumda Anne ve Baba Tutumları

Çocukluk korkuları söz konusu olduğunda ebeveynleri zorlu bir sınav bekler. Korku karşısında nasıl tepki vereceklerinden emin olamayabilirler. Kimi korkuları yok sayarak, kimi mizahı kullanarak (korku ile alay ederek), kimi çok uzun ve mantıklı açıklamalar yaparak çocuğun korkularını yenmesine yardımcı olmaya çalışır.

Çocuğun korkuları karşısında anne ve babanın tepkisi, çocuğun tutumlarını belirler. Anne ve babanın korku yaratan durum karşısında sakin kalıp çocuklarına güven vermeleri, çocuğun da korkuyla baş etmeyi öğrenmesini sağlar. Korku anında anne ve babanın ilk önce çocuğun yaşadığı duyguyu anlaması önemlidir. “Ne var canım korkacak? Bak, odandasın!” demek yerine onu neyin korkuttuğunu anlatmasına izin vermek, onu sakinleştirmek ve kendisini güvende hissetmesini sağlamak önemlidir. Ebeveynlerin “Annen ve baban burada, yanında, sana bir şey olmasına izin vermeyiz.” gibi cümleler kurması çocukların korkuyla baş etmelerinde ilk adım olacaktır.

Korku ile baş etmeyi zorlaştıran iki tutum vardır: korkuyu yok saymak ve çocuğun ne hissettiğini dinlemeden, anlamaya çalışmadan hemen onu sakinleştirme yoluna gitmek. İki durum da çocuğun kendisini anlatmasına, anlaşılmasına fırsat tanımaz. Anne ve babaların sık düştükleri bir diğer tuzaksa korku yaratan durum karşısında çocuğun anne babaya bağımlı hale gelmesine neden olan tutumlarıdır.

Çocuğunuzun Korkuları Karşısında Şu Sorulara Cevap Bulmaya Çalışabilirsiniz:

• Bu korkuların aileyle veya tedirgin edici bir durumla ilgisi var mı? (Boşanma, taşınma, seyahat, eve yansıyan gergin bir ortam…)

• Ev dışında herhangi bir faktörün bu duygularla ilişkisi olabilir mi? (Okul, yeni bir sosyal ortam, arkadaş ortamı…)

 Anne ve Babalara Öneriler

• Çocuğun korkularını yok saymayın, asla küçümsemeyin ve onların korkularıyla alay etmeyin.

• Korkuları olan çocuğa sabırlı davranın, korkularını yenmesi için ona zaman verin.

• Aşırı koruyucu bir tutumla çocuğu her şeyden korkar hale getirmeyin.

• Korkuyu kontrol altına almada çocuğunuzla kuracağınız fiziksel temasın önemini unutmayın.

• Çocuğunuzun arkadaş gruplarına katılmasını destekleyin.

• Çocuğu korktuğu şeylere yavaş yavaş alıştırın. Örneğin denizden korkan çocuğunuzu önce kumda oynatın, sonra ayaklarını denize sokun, sonra da onun denize girmesini sağlayın.

• Çocuğunuz neden korktuğunu söylerse onu mutlaka dinleyin, duygularına empatiyle yaklaşın ve duygularını haklı bulduğunuzu ona hissettirin. • Çocuklarınızın korkularıyla yaşamaları yerine onlarla savaşmalarına yardım edin.

• Başka insanların yanında çocuğun korkusundan bahsetmek, ona gülünç duruma düştüğünü hissettirebilir.

Hangi aşamada uzmana başvurulmalı?

Yaşın karakteristik özellikleri çerçevesinde normal sayılan korkular, çocuğun günlük yaşantısını sürdürmesine engel olmadığı sürece doğal karşılanmalıdır. Yaşa göre azalması beklenen korkuları devam ettiren ve korku nesnesine karşı yatıştırılamayan tepkiler devam ediyorsa bir uzmandan yardım alınmalıdır. Korku belli bir düzeyin üzerinde seyretmeye başladığında temel işlevi olan gerçek tehdit nesnesine karşı uyarıcı olma işlevini yitirir. Gereğinden fazla korku ile çocuğun günlük aktivitelerini engelleme noktasına gelindiğinde sözlü telkinler, korkulan durumun küçümsenmesi, kaçış planları işe yaramadığında korku fobiye dönüşmüş olabilir ve bir uzman desteği almak yerinde olacaktır.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.