Sonbahar ile birlikte siyasette yeni kıpırdanmalar başladı. Bir süredir kendi aralarında toplantılar yapan DYP ve ANAP kökenli eski siyasetçiler, Afyon’da toplanıp yeni bir siyasi parti kurma kararı aldı.

Şimdi, son günlerde yaşanılan siyasi gelişmelere bakalım.

AK Parti içinden kopan eski bakanlardan Ali Babacan ile eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül yeni parti kurma adına yol yürüyorlar. Yine AK Parti’den kopan eski başbakanlardan Ahmet Davutoğlu, etrafındaki bazı eski milletvekilleri ve il başkanlarıyla beraber yol yürüyor.

Yine, eski sol kökenli ve CHP’nin merkeze doğru yol aldığını düşünüp, “ortanın solunda” kendilerine yer arayanlar da bir araya gelip çareler araştırmaya başladılar.

Bu kez, İzmir kökenli politikacılarımızdan Rıfat Serdaroğlu’nun öncülüğünü yaptığı Çoban Ateşi ismi verilen gurup çıktı toplumun huzuruna. Bursa Adalet Partisi eski il başkanı Ahmet Yıldırım konuyla ilgili bilgi verdi. “46 ruhu tekrar canlanıyor” diyen Yıldırım, Çoban Ateşi Hareketi hakkında bilgiler verdi.

Peki, Çoban Ateşi isim olarak neyi hatırlatıyor? Tabi, vatandaşların ve benim de merak ettiğim konu bu. Biliyorsunuz, 1980 öncesi siyasette bir “Çoban Sülo” Süleyman Demirel vardı. Daha sonra, yasaklı olmasına rağmen yasakları deldi. Sıkıyönetim ve askeri darbecilerle mücadele etti. Ankara’dan yola çıkıp Bursa’ya gelişinde ise on binlerce vatandaş onu İnegöl’de karşılayıp bağrına bastı ve 12 Eylül cunta yönetiminin iktidarı böylece sona erdi. 

Yeni siyasi birlikteliğe Çoban Ateşi isminin verilmesinin temelinde Çoban Sülo’nun fikirleri ve Türkiye’ye kazanımlarının yattığı fikrinde uzlaştık. Peki, çoban ateşi içinde yer alan eski ve ülkeye hizmet eden pek çok bakanın yanı sıra genç ekiplerin olup olmadığını da ikinci merak konusu. Şimdi, eski bakan ve vekillerin çocukları, maalesef babalarının ocaklarında, analarının kucakları olarak gelişen siyasi partilerde değiller. Bazıları ise siyasetten çok uzaktalar.

Çoban Ateşinin alevi büyüyüp dumanları bütün ülkeyi sarabilecek mi? Asıl merak edilen soru bu. Yoksa, Çoban Ateşi, bir kısmı şu anda AK Parti’de büyük bir kısmı da CHP’de olan eski Doğru Yol Partisi ve Anavatan Partili kişileri tekrar bu ateş etrafında birleştirip, “Baba ocağı” nda toplayabilecek mi?

Şu anda 71 yaşında olan Rıfat Serdaroğlu’nun başkanlığındaki bu ekip, gençlerle nasıl temas ederek, siyasette yeni bir oluşum ve yeni bir söylemlere liderlik yapabilecekler?

Bu konuda, Çoban Ateşi’nin Afyon’da yaptığı toplantıda alınan kararlar ve kamuoyuna yapılan açıklamanın bazı maddelerinin özetini sizlerle paylaşmak istedim.

21 – 22 Eylül 2019 tarihinde Afyonkarahisar’da yapılan “Çoban Ateşi Hareketi Çalıştayı” sonunda, Siyasi parti kurulması kararı alındı.

Türkiye’nin günümüzde karşı karşıya bulunduğu çetin sorunların üstesinden gelme iradesine, ülkenin hak, hukuk ve gerçek demokrasi mücadelesinin yanında, “hürriyet içinde kalkınma” idealini de gerçekleştirme gayretlerini ilave etmeye kararlı olan “Çoban Ateşi Hareketi” mensupları, bu çalıştay vesilesi ile, Hareketin felsefesinin çerçevesini belirlemişler, çalışma programının temel ilkelerini müzakere etme fırsatını bulmuşlardır.

Çoban Ateşi Hareketi’nin Genel Başkanı Rıfat Serdaroğlu, Hareket’in siyasi etkinliğini arttıracak ve yoğunlaştıracak süreçlerin oluşmasında izlenecek adımları belirlemiş. Hareket’in içinde yer alabilecek kişilerin siyasi nitelikleri, sosyal itibarları, toplum içindeki tecrübeleri, başarıları ile Hareket’e katabilecekleri hayatiyetin önemini vurgulamış, diğer yandan da, izlenen siyasi süreçte atılacak adımların cesur, sağlam, temkinli ve etkileyici olabilmesi için, her katılımcı ile istişare ve dayanışmayı gerekli gördüğünü ifade etmiştir.

Çalıştay’a katılan herkes, tıpkı 1946 yılında yapılan Demokrat Parti’nin 1. Kongresinde olduğu gibi,teker teker söz almış, fikir, düşünce, eleştiri ve temennilerini hür ve serbest bir ortamda ifade etme imkanını bulmuştur. Bundan, Çoban Ateşi Hareketi’nin çok yaralanacağı mutlak bir gerçektir.

Çoban Ateşi Hareketi, kadroları ile, temel felsefesinde Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın ilk 6 maddesini samimi olarak benimseyen, bu maddelerin ihmal ve ihlaline izin vermeyecek, Cumhuriyetin kuruluş ilkelerine, gerçek demokrasiye, çok partili Parlamenter rejime, “Kuvvetler Ayrılığı” ilkesine, milletimizin hak, hukuk ve adalet ilkeleri ışığında, ehliyet ve liyakat sahibi sorumlular tarafından yönetilmesine gayret sarfedecek, “hürriyet içinde kalkınma” çerçevesi içinde, ülkemizi ve milletimizi refaha kavuşturacak, insanlığa ve medeniyete önemli katkılarda bulunacak itibarlı bir Türkiye oluşturmak üzere, kendisini tam anlamı ile vakfetmiş bir yüce harekettir.

1948 doğumlu. İzmir kökenli politikacı Serdaroğlu, kendisi dahil, eski siyasetçilerden hiçbirinin partide aktif görev almayacaklarını, sadece kılavuzluk yapacaklarını, partinin yönetiminin gençlerden ve kadınlardan oluşacağını belirtti. Serdaroğlu, genel başkanın, harekete katkı veren yurttaşların yapacağı seçimle belirleneceğini söyledi.

Haydi hayırlısı. Daha önce de yazmıştım, okullar başladıktan sonra siyasette hareketlenme olacak ve yeni siyasi oluşumlar sahneye çıkacaklar diye. Bugün itibariyle üç yeni siyasi parti daha geliyor Türkiye’ye…