Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Çimdik çimdik nereye kadar efendi..?

Yazının Giriş Tarihi: 25.05.2021 00:04
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.05.2021 00:04

Yahu bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak daha da doğrusu fikir sahibi olduğunu sanmak bedava diye mi bu kadar çekici geliyor işkembe-i kübradan sallamak bazılarına; anlamak mümkün değil.

Hani saçmalardan seçmeler diye bir top on listesi hazırlansa hazretler sıralamaya girebilmek için saçmalıkta tavan yapalım derken birbirlerinin üzerine tırmanacaklar.

Yazmayayım diyorum; yazıp ta hem kendimin hem de insanların zaten bozuk asaplarını birde ben  bozmayayım diyorum ama nafile.

Durmuyorlar ki kardeşim.

İlle de yaz diye tutturuyorlar sanki.

Daha dün birinin haberi vardı medyada;

Efendi durmuş durmuş  Cuma Namazı vaazı esnasında ‘şimdi değilse ne zaman’ diyerek Selanik Göçmenlerini dolamış diline, artık ne şekilde inandırıldıysa sanrısını cümle yapmış cemaatin kulağına postalamış.

Diyanetin sitesinden baktım; vaazın konusu da ‘’Zulüm Cezasız’’ kalmaz iyi mi?

Hazret bu konuda sözü nasıl Selanik Göçmenlerine getirmişse artık.

Kim bilir belki de kul hakkına girmekle eş değer ahaliye yalan yanlış bilgiler vermenin zulüm sayılıp sayılmadığını merak etmiştir zaar.

Göreceğiz bakalım bu zulmünün cezasını verecek mi talimatlarına uymadığı kurumu?

Gerçi efendinin asıl derdinin Selanik Göçmenleri filan değil,maçası yemediği için göçmenleri bahane edip ona bulunduğu makamı veren Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e yürümeye çalışıyor olmasını orta okul öğrencileri bile anlamışlardır.

Hatta bu öğrenciler arasında konunun tarihi gelişimi hakkında doğru bilgisi olan çocukların sayıları da onun iyi bir şey zannettiği kin ve nefret dolu cümlelerinin en az beş katıdır.

Hadiseyi bilen ve aklı başında olan herkes konuya vakıftır o yüzden öznesi yükleminden utanan cümleleri bir kez daha yazmayacak o hiç umudum olmasa da utancı sözlerin sahibine bırakacağım.

Aslında bu yeni bir şey değil tabi de yine her defasında insanın kanına dokunuyor işte.

Yüz yıldır milyonlar Atatürk’ün izinden yürür kimisi de aklınca Atatürk’e yürür.

İkisinin de aynı kapıya çıkmadığını görünce de hangi kapıya mandal olsam diye dövünür durur. 

Alış veriş sitesi kuranını da gördük ‘sizi siren sesiyle rahatsız etmek istemedik’diye subliminal mesaj verip,sıkıyı görünce de tırsıp özür dileyenini de.

Ne çok görünüyorlar değil mi?

Sanırsın memlekette sadece onlar yaşıyor.

Oysa Saysanız seksen milyonda sekiz milyon değiller.O yüzden ara ara ve her yerden  çimdikliyorlar ki,ahali ‘off  bunlar ne çok yahu’ deyip tırsıp sinsin.

Tek dertleri Atatürk,  tek hedefleri cumhuriyet.

Artık neyin üstüne yemin ettirilmişse bunlara, biteviye saldırı halindeler.

Alenen saldıramayacakları bir mevkidelerse   saldıranı alkışlayıp  pasif saldırgana dönüşmekteler.

Aslında çok görünseler de seksen milyonda toplasanız ortalama bir Anadolu kenti kadar değil sayıları.

Yaygaraları çoklarmış gibi gösteriyor onları.

Dedikleri kadar çok olsalardı klavyemde Latin harfleri olmazdı şimdilerde.

Yeni de değiller ki şaşıralım; zaten hep varlardı.

Her zaman da var olacaklar.

Koskoca Osmanlı İmparatorluğu’nu ve Türkiye Cumhuriyeti’ni sarsan o isyanlarda oldukları gibi.

Hep aradılar, acaba neresi?

Aslında çoktan buldular da yemedi. Beklediler; sordular hep birbirlerine vakit midir ?

Değildir; diyene kul olup yine beklediler.

Hava biraz bulutlandı,baktılar öne arkaya sağa sola pek kimse yok ortada bu kez sormadılar; başladılar.

Çimdik atıp kaçmaya.

Biri Atatürk’ün heykellerine saldırıp kameralara poz veriyor,biri Atatürk’ün annesine genel ev kadını kendisine deccal diyor,biri sözüm ona köşe yazarı on kasımda genel evler kapalı mıydı ki diyor, diğeri Kemalist terör örgütü.

Biri çıkıyor alenen küfür ediyor.Biri büstlere takık,biri resimlerle gırtlak gırtlağa.Biri minberden höykürüyor bir diğeri kürsüden.

 Velhasıl hepsi birden koca bir ulusu en hassas noktasından çimdikleyip çimdikleyip kaçıp bir diğerinin ardına sığınıyor.

Onun omzunun üzerinden bakıyor çimdiklemeden tekmelemeye geçme zamanı geldi mi diye…

Kuyruk olmuşlar; en öndeki basıyor çimdiği sonra koşa koşa taa en sonunda soluğu alıyor kuyruğun.

 Çimdikledikçe bakıyorlar tepkiye; azıcık uf  birazcık puf bolca da sıvazlama.

Alenileşiyorlar.

Haliyle de alenileşen meşrulaşıyor.

Çimdik atınca bir de şöyle bileği sağa bükmek gerekir ki,acısın.

O zamanda  Allah’ın evinde atıyor çimdiği efendi. Hani can evimizde çimdikliyor ki gözümüzden yaş gelsin.

Çimdiğin cezası var mı var? Ceza alan var mı o yok işte. Varsa da çaktırma mealinden.

E çimdikler tabii.Isır(a)madığına şükür.Dişine güvense onda da tereddüt etmez de,bu güne dek ısıranların dişlerinin nasıl söküldüğünü anlatan bayrak dalgalanır nereye baksa.

Şimdilik çimdikle idare etmek zorunda.En azından yüreklerinden çimdikliyeyimin derdinde.

Flaş gibi patlıyorlar.Bir orada bir burada.Bazen ezberletilenle bazen içlerinden gelenle basıyorlar çimdiği.

Aslında onlarda meraktan geberiyorlar, atıyoz atıyoz da nereye kadar bu çimdik.

Onu da ben söyleyeyim de sonra mızıkçılık edip söylemediler demesinler;

Tarih boyu Türk milleti öyle tekmelerle,kroşelerlerle,aparkatlarla,ayı kapanlarıyla,bel altı vuruşlarla cebelleşti ki,şimdilerde çimdiği pek ciddiye almıyor.

Eee ne zaman alacak?

Merake mahal yok,aldığında önce onların haberleri olacak.

Sahi

Çimdik çimdik nereye kadar efendi ?

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.