Cumhuriyet Halk Partisi Yıldırım ilçe örgütünün düzenlediği toplantıda, Yıldırım Belediye Meclis üyesinin il başkanına yönelik hakaret ve küfürlerine yönelik olaylar yerel siyasette olduğu kadar ülke genelinde de büyük tepkilere yol açtı. Yaşanılan bu olaylar üzerine CHP’nin bazı ilçe başkanları yazılı açıklama yaptı.

Parti örgütü içindeki iç çekişmeler, hizipleşme, koltuk kavgası ve sen-ben atışmalarının gün yüzüne açıkça çıktığı bu olay üzerine CHP örgütü ise “bu görüntüleri medyaya kim verdi?”! şeklinde bir soruyu ortaya atarak, gündem şaşırtmaya ve hedef saptırmaya çabalıyor.  İl Başkanı Hüseyin Akkuş ve 13 kişinin yer aldığı bir fotoğrafla yapılan açıklama aynen şöyle;

Cumhuriyet Halk Partisi Bursa İl Başkanlığı'nda düzenlenen toplantıda bir araya gelen ilçe başkanları, Yıldırım ilçe örgütümüzün düzenlediği örgütle buluşma toplantısında yaşanan talihsiz olayla ilgili olarak aşağıdaki ortak açıklamayı yapmıştır:

"Bizler, Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Başkanları olarak;

Cumhuriyet Halk Partisi Yıldırım İlçe Başkanlığı'nca, İstanbul İl Başkanımız Sayın Canan Kaftancıoğlu'nun katılımıyla düzenlenen toplantının, planlı-programlı olduğu sonradan anlaşılan çok çirkin bir eylemle sabote edilmesinden büyük üzüntü duyduğumuzu kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz.

İstanbul'da elde edilen büyük seçim zaferinin mimarlarından, Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanımız Sayın Canan Kaftancıoğlu'nun da bulunduğu bir ortamda yaşatılan bu ahlaksız sabotajın, ne yazık ki bir "CHP'li belediye meclis üyesi" tarafından gerçekleştirilmiş olması üzüntümüzü daha da artırmıştır.

CHP Bursa Örgütü, ilçelerde ve daha sonra il bazında danışma kurulu toplantılarıyla üyelerimizin seçim sonrası değerlendirmelerini almıştır. Parti içi toplantılar dizisi içerisinde, Yıldırım'da da ilçe danışma kurulu toplantısı yapılmıştır. Gerek il ve gerekse ilçe danışma kurullarında konuşma, görüşlerini anlatma olanağı bulunmasına karşın tek cümle etmemiş bu kişi ve beraberindekilerin, basının yoğun ilgi göstereceği çok tabi bir toplantıyı bu şekilde sabote ederek, CHP'ye zarar vermeye çalışmasının ne anlama geldiğini kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. 

Sorumluların derhal tespit edilerek partimiz disiplin kurullarına sevki, bu kişilerin ve varsa azmettiricilerinin partimizle sonsuza dek ilişkisinin kesilmesi, partimizin Cumhuriyet Halk Partisi değerleriyle ilgisi bulunmayan bu kişilerden temizlenmesi için gereğinin yapılacağını umuyor ve talep ediyoruz.

Ayrıca, Cumhuriyet Halk Partisi seçmeninin oyuyla belediye Meclisi Üyesi seçilen, ancak Cumhuriyet Halk Partisi değerleriyle zerre kadar ilgisinin olmadığı ortaya çıkan bu şahsı, belediye meclis üyeliğinden istifa etmeye davet ediyoruz.

Bu arada…

Barış Manço Kültür Merkezi’nde yapılan toplantının “güvenlik kamerası” görüntülerinin, Yıldırım Belediyesi tarafından basına servis edilmesini  büyük bir “siyasi ahlaksızlık” örneği olarak gördüğümüzü de içtenlikle belirtmek istiyoruz. Bu skandal uygulama ile ilgili olarak Yıldırım Belediyesi’nin ve Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’ın yapacağı açıklamayı merakla bekliyoruz.

Evet, açıklamanın son bölümünde, toplantı salonunun güvenlik kameraları tarafından çekilen görüntülerin medyada yer alması eleştiriliyor ve bu görüntülerin servis edilmesine tepki gösteriliyor. CHP, bu konuda haklı olabilir. Fakat, salonda açıklamada belirtildiği üzere medya mensuplarının ilgisi yoğun. Onların bulunduğu bir yerde böylesi görüntülerin sadece salon güvenlik kameralarından değil, diğer başka kaynaklardan da elde edilmesi, hatta, olayları çıkaran partililerin bile bu görüntüleri çekip servis etmesi senelerdir yaşadığımız alışılagelmiş olaylardır. Bunun yanında, polisin müdahil olmasıyla beraber, görüntülerin kayıt kopyalarının alınması, adliye ve siyasi parti yönetimlerine bildirilmesi, tarafların savunucularının da bu görüntülere rahatlıkla erişme imkanlarının bulunduğunu unutmamak gerekiyor.

Medya, bu olayda üzerine düşen görevi yerine getirmiştir. Görüntülerin yayınlanması veya yayınlanmaması değil asıl amacın, bu olayları çıkaranların veya çıkmasına yol açanların, azmettirdiğine inanılan kişilerin adalet önünde hesap vermelerinin sağlanması. CHP’nin Dünya Barış Günü kutlanan 1 Eylülde yaptığı açıklama ve hedef saptırma yerine, olayların şüphelileri hakkında gerekli adli mekanizmanın hızlı çalıştırılmasına yol açacak adımları atmasıdır.

Ki, CHP ilçe başkanları adına yapılan açıklamada hem olayları çıkaranların hem de azmettirdiğine inanılan kişilerin parti iç soruşturmalarının tamamlanmasıyla disiplin kurullarına verilip, CHP ile bağlarının sonsuza dek kesilmesinin beklendiğinin açıklanması büyük önem arz ediyor. Aslında, CHP içinde bulunan, parti üyesi olsun olmasın, pek çok kişi olayların kim veya kimler tarafından hangi amaçla çıkarıldığını çok iyi biliyor ve idrak edebiliyor. 

Kızılan nokta, bu kişilerin bazı medya organlarınca hala kahraman gibi korunup kollanması. Bazı partililerin de gaza gelip o kişiyi aklama- paklama yoluna gitmeleri….

CHP örgütlerinin yaşadığı sıkıntılar bu…

Halka yansıması da hiç iyi olmadı.