Ekonomik kriz kozunu doğru değerlendiremeyen Cumhuriyet Halk Partisi, son dönemde yaptığı siyasi söylem hataları ve gereksiz gündemler nedeniyle AK Parti'nin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın elini güçlendirdi. Cumhuriyet Halk Partisi; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gereksiz Karadeniz çıkarması ile yeniden "lider kim" tartışmasına düştüğü bir dönemde, İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun sözde mağduriyeti üzerinden parti stratejilerini değiştirdi. Bursa'da yapılması aylardır konuşulan dev Türkiye mitingini CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu için İstanbul'a taşıyan Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, Bursa'dan çıkaracağı art 3 Milletvekilini riske etmiş oldu. Muhafazakar kesimin yoğunlukta olduğu ve AK Parti'nin kalesi olarak tanımlanan Bursa'da Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekilleri ile İl ve İlçe Başkanlıklarının aylardır verdiği emeği bir anda silen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hem parti hemde vatandaş nezdinde ciddi güven kaybetti!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu her ne kadar söylemleri ile halkçı ve Atatürkçü olduklarını ifade den bir portre çizmeye çalışıyor olsa bile son yaşanan gerçekler gösteriyor ki; Cumhuriyet Halk Partisi halkın değil, Avrupa ve Amerika'daki bazı kliklerin güdümünde siyaset yapıyor. Vatandaşın sorunlarını görmezden gelen, komik bir şekilde evinin elektrik faturasını ödemeyerek karanlıkta kaldığını iddia etmek yolu ile şov yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AK Parti ve Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan karşısında yine kaybedeceğini garantilemiş oldu. Son olarak 6 'lı masanın dağılması ile ciddi güç ve güven kaybeden CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, muhalefet liderliğini iyiden iyiye Meral Akşener ve Ali Babacan'a bırakmış durumda.

Seçmenin kafası karışık

Bursa başta olmak üzere birçok büyükşehir ve kentte gerçekleştirilen anketlerde görmekteyiz ki, kararsızların oy oranı çok yüksek. Yaşanan ekonomik sorunlar, siyasi belirsizlikler ve Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan savaş ile birlikte artan mülteci yükü Türkiye'de gerilimi yükseltiyor. Hükümetin son dönemde gerçekleştirdiği kadın egemen yasal düzenlemeler, AK Parti ve MHP'nin sandıkta ciddi oranda oy kaybetmesine yol açıyor. Cinsiyet eşitliğini bitiren ve çalışan maliyetlerini artıran stratejik hatalar nedeniyle Cumhur İttifakı kendisini toplum nezdinde aşağı çekiyor. Son yıllarda AK Parti'nin gözdesi konumuna gelen kadın hakları hususu erkek egemen Türkiye'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a eksi oy olarak yansımaya devam ediyor. Nafaka başta olmak üzere birçok alanda mağduriyet yaşayan erkeklerin gözdesi Yeniden Refah Partisi. İstanbul Sözleşmesi çıkışı ile gözdolduran Fatih Erbakan, açıkladığı ekonomik çözüm formülleri ile kararsız seçmeni kendisine çekiyor. Son dönem açıklamaları ile ciddi ses getiren ve Doğu ile Güneydoğu seçmenini metropollerde etrafında toplamayı başaran DEVA Partisi lideri Ali Babacan'a teveccüh her geçen gün artıyor.

***

Kafası karışık olan seçmenin yoğunlukta olduğu kentlerden birisi Bursa. Bilindiği üzere büyük bir şehir olan Bursa, aynı zamanda göçmen ve mülteci şehri. Dengesiz göç ile beraber artan çarpık yapılaşma ve belediyelerin bir türlü çözemediği yerel yönetim sorunlarının üst üste bindiği Bursa'da; kararsız seçmenlerin yeni gözdeleri DEVA Partisi, İYİ Parti ve Yeniden Refah Partisi diyebiliriz. Milliyetçi ve ulusal kesimin İYİ Parti'ye kaydığı Bursa'da, Doğu ve Güneydoğu oylarının büyük çoğunluğu DEVA Partisi'ne kaymaya devam ediyor. Muş, Ağrı, Van ve Erzurum gibi güçlü kitlelerin oyları ama Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş'ın ama AK Parti'nin hataları nedeniyle bahse konu üç partiye kaymaya devam ediyor. Yine; Samsun, Trabzon, Rize gibi Bursa'da güçlü olan Karadeniz seçmeninin oyları da artık AK Parti'nin ipoteği altında değil. Son olarak Cumhuriyet Halk Partisi'nin gerçekleştirmesi beklenen Bursa mitingini anlamsız bir şekilde İstanbul'a çekmesi gösterdi ki; CHP bir Türkiye partisi değil. İşte bu stratejik hata ile CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Bursa'dan alacağı 3 Milletvekilini İYİ Parti ve DEVA Partisi'ne hediye etmiş oldu.

İdeolojilerine sürekli yenik düşen ve halk ile bütünleşemeyen Cumhuriyet Halk Partisi'nin kararsızlardan alacağı oylar yerelde daha fazla güven veren DEVA Partisi ile İYİ Parti arasında dağılıyor. Ahmet Davutoğlu'nun adının geçmediği Bursa'da, sağ seçmenin tek alternatifi DEVA ve İYİ Parti olurken, sol seçmenin kararsız oylarının da bu iki parti arasında dağılacağına kesin gözü ile bakabiliriz.

Kafası karışık olan seçmenin Cumhurbaşkanı olarak Recep Tayyip Erdoğan'ı yeniden iktidara taşıyacağı kesin diyebilirim. İstanbul'da beklediği sükseyi yakalayamayan Cumhuriyet Halk Partisi'nin aksine İYİ Parti, Ankara'da Mansur Yavaş ile iktidara yürüyor. Her ne kadar Mansur Yavaş'ın Cumhurbaşkanı adayı olması konuşuluyor olsa bile, İYİ Parti'nin yarınları için Mansur Yavaş'ın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olarak yola devam etmesi siyasi anlamda hem Meral Akşener'e hemde partisine daha fazla oy kazandıracaktır kanaatindeyim.

Yüzde 50+1 oy oranının hayal olduğu Türkiye'de, ittifakların dağılmasını da pek uzak görmüyorum. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin ifade ettiği 100 şehir ve 100 milyon nüfus ifadesi gösteriyor ki; Türkiye, bölgesel güç olmanın ötesinde küresel bir güç olmakta kararlı. Bu durumu derin devletin daha genç liderlerle Türkiye'yi yarınlara hazırlayacağının en belirgin işareti olarak değerlendirdiğimizde karşımıza üç isim çıkıyor; Ali Babacan, Fatih Erbakan ve Gültekin Uysal...