Her sene 5 Haziran tarihi, Dünya Çevre Günü olarak kutlanıyor. Bu özel günde, çevre sorunları, gündeme getirilip tartışılıyor. Çözüm önerileri sıralanıyor. Sonrasında ise gün gelip geçtikten sonra, dünya genelinde geliştirilen bir sloganla tarif etmek gerekirse, “çevreye selam, kirletmeye devam!” şeklindeki çalışmalar aynen devam ediyor.

Peki, bizler bu kötü gidişata, umursamazlığa, “bana ne” türünden yaklaşımlara karşı ne yapabiliriz?

Cevap; herkes bireysel tepki göstermekten başka ellerinden hiçbir şey gelmiyor. Özellikle çevre konusunda, sermaye, iş, üretim, ekonomik yapı insanların önüne çıkarılan en büyük engel. Umursamaz tavır, hal ve tutumlarıyla çevreyi kirleten bir işletmeye karşı, kendi koltuğunu ve yeniden seçilmeyi düşünen bazı yerel yöneticiler, bazı belediyeler de aynı düşünce ile yaklaşım gösterip, tehlikeyi belki de umursamazdan geliyorlar.

Çevre kirlenmesine karşı önlem almak yerine, olayları akışına bırakmayı tercih ediyorlar.

Yine aynı şekilde, üretim yapanlar. Maliyeti ucuzlatma adına ne çevre düşünüyorlar ne de geleceği. İnsan sağlığı açısından8 bile gözlerinin önünde pek fazla değer yok gibi geliyor. Sonra, ekonomik gücünü kullanıp, çevre ile ilgili sorunları yaşamaya başladıklarında, halkın tepkisi, bölgesel tepki gösterilmeye başlanıldığında, “kapatırım fabrikayı…Hepiniz işsiz kalırsınız…” diye başta çalışanlar olmak üzere çevre halkı üzerinde baskı unsuru olarak kullanıyorlar.

Sonrasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da ifade ettiği gibi çevre konusunda belediyeler ilgisiz ve yetersiz kalıyor. Bazı Bakanlık bürokratları ise koltuk ve masa sevdası, mevki, makam, rütbe sevdası nedeniyle pek çok konuda sessiz kalıp, önlem alınması gerekir8ken onlarda olayları akışına bırakıyorlar.

Gelinen nokta, Marmara Denizi’nde yaşanılan yaşanan ve halkın bu sene denizden belki de faydalanmasına engel olacak olan salya, kirlilik görüntüleri karşımıza çıkıyor.

Bilimsel ismi ile müsilaj. Deniz kıyılarında, denizin tam ortasında yığınlar halinde duruyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a halkın ve kameralarının önünde  kesin talimatı verdi;

“Bu kirlenme önlenecek. Kimse değil, direkt olarak bakanlık konuya el atacak ve kirletenlere gerekli yaptırımları yapacak…” dedi. Bu konu ve verilen talimat çok önemli bir gelişme. Çevre adına çok sevindik. Sonuçları merakla bekliyoruz.

Tabi, çevre haftası nedeniyle Bursa’da Büyükşehir Belediyesi ile Uludağ Üniversitesi birlikte çok önemli bir etkinliğe imza attılar. Mudanya ve Gemlik ilçelerindeki deniz kirliliğine dikkat çekebilme adına, üniversite öğrencileriyle beraber temizlik kampanyası başlattılar. Çevre konusunda farkındalık oluşturmak ve toplumsal duyarlılığı artırmak amacıyla, ilk etkinlik Mudanya sahilinde gerçekleşti. Uludağ Üniversitesi iş birliğinde düzenlenen etkinlikte Çevre Mühendisliği Öğrenci Topluluğu (UÇET) öğrencileri ve vatandaşlar sahildeki atıkları toplayıp, çöp torbalarına doldururken, Uludağ Üniversitesi Sualtı Topluluğu’nun (USAT) balıkadamları da deniz yüzeyindeki atıkları gün yüzüne çıkardı. Denizden çıkarılan şişeler, maske, eldiven gibi atıklar, çevre konusunda farkındalık oluşturulması için sahilde sergilendi.

Uludağ Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Arzu Teksoy, Deniz Çöpleri İl Eylem Planı kapsamında dalış etkinliğinin yapıldığını belirterek, “Öğrencilerimiz müsilaj nedeniyle su altında görüş mesafenin çok kısıtlı olduğunu söyledi. Yaptığımız çalışmada su altından şişe, cam parçaları, eldiven ve maske gibi atıkları topladık” dedi.

Mudanya’daki çevre etkinliğine katılan Bursa Milletvekili Ahmet Kılıç, çevreye karşı sorumluluğunun herkese ayrı görevler yüklediğine dikkat çekti. Bursa’nın her konuda olduğu gibi çevre temizliği konusunda da örnek olması gerektiğini belirten Kılıç, “Çevreye karşı bilinçli ve sorumlu davranmalıyız. Vatandaşlarımızdan aldığımız destekle bu tür etkinliklerin yayılmasını arzu ediyoruz. Çevreyi ve doğayız korumaz hepimizin görevidir. Hiç kimse, çevre konusunda “bana ne” dememeli. Görülen aksaklıklar ve yetersizliklerin çözünü için ortak çalışma çok önemli” dedi.

Dünya Çevre Haftası’nın ikinci etkinliği de Gemlik’te gerçekleştirildi. USAT tarafından gerçekleştirilen dalış sonucunda deniz dibinden çıkarılan atıklar, Büyükşehir Belediyesi Kent Estetiği Şube Müdürlüğü tarafından tasarlanan ahtapot heykeliyle Gemlik Sahili yaya yolunda sergilendi. Denizden çıkarılan teneke kutular, plastik ve cam şişeler, ağlar, bilgisayar ekranı, cep telefonları ve araba lastikleri gibi atıklarla doldurulan ahtapot heykeli, çevrenin insan eliyle nasıl kirletildiği bir kez daha gözler önüne serdi. Büyükşehir Belediyesi Kent Estetiği Şube Müdürü Yükseler Göktaş, bu çalışma ile halkın denize attıkları çöp ve diğer atıkların insan hayatını ve denizdeki canlı hayatı nasıl etkilediğini gözler önüne sergilemeyi amaçladıklarını söyledi.

Gemlik sahilindeki ahtapot heykeli, yarının büyükleri olan çocukların epey ilgisini çekti.

Park ve Bahçeler Daire Başkanı Muhammet Ali Akaç, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin her sene olduğu gibi de Çevre Haftası’nı bu sene de etkinliklerle değerlendirdiğini söyledi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ise Bursa’nın sahilleri ve Marmara Denizindeki müsilaj tehlikesinin önlenmesi adına, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Marmara Denizine kıyısı olan kent ve belediyelerin bir ar7aya gelerek ortak çözüm aradıklarını ifade etti.

Bu sene, çevre haftası etkinliklerine Marmara Denizindeki müsilaj, salya damga vurdu. Halkın deyimiyle, “deniz bize küstü.”