Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Çevre ve Bursa

Yazının Giriş Tarihi: 07.06.2019 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 07.06.2019 00:00

Bursa ile ilgili olarak söze başlarken söylenilen en önemli sözlerden birisi de yeniden Yeşil Bursa’nın imar edilmesi. Peki, Bursa Yeşil Bursa sıfatını nasıl ve neden kaybetti? Bu soruya verilen cevaplar ise kaçak yapılaşma, sanayileşme, göç nedeniyle Bursa’nın yeşil Bursa sıfatı yok edildi.

Bursa ile ilgili olarak geçmişe dair yazılan yazılar, çiziler karikatürler, çekilen fotoğrafları bakıp ta iç geçirmeyen kimse yok. Bu nedeni ise dün ile bugün arasındaki yeşil alanların yok edilmesi, tarım alanlarının amaç dışı kullanılması, kaçak yapılaşma ve göç yüzünden bu kentin aldığı son durum. Fotoğrafa baktığımızda gerçekten Bursa’ya yazık edilmiş diyebiliyoruz.

Tabi, bu konularla ilgili olarak pek çok yerde pek çok tartışmalar olsa da atalarımızın dediği gibi, “cemaat ne derse desin, imam bildiğini okur” misali, Bursa’ya yönetenlerin de bildiklerini okuduklarını, bazen ise siyasete yenik düştüklerini görebiliyoruz. Bazen de kaçak yapılaşmaya kucak açmak zorunda kaldıklarını anlayabiliyoruz. Özellikle, ilçe ve beldelerdeki tarım alanlarının, “insanlarımıza iş veriyorlar” düşüncesiyle kaçak sanayi yapılaşmasına yol açılmasına göz yumulması gibi. Bursa adına verilebilecek bu örnekleri çoğaltmak mümkün.

Cevabını aradığımız soru şimdilik, her sene 5 Haziran günü kutlanan Dünya Çevre Günü nedir? 

İnsanların sürekli yaşadıkları yere, topraklara, kendilerine yaşam alanı olarak seçtikleri ve vatan haline getirdikleri yerlere çevre denir. Dağlar, ovalar, çayırlar, ormanlar, göller, denizler, ırmaklar doğal çevreyi oluşturur. Fakat, insanlarımız yaşadıkları bu yerlerle ilgili olarak çevre adına pek çok olumsuz olayları yapmaya başlamışlar. Ormanları, ağaçları kesip tarla yapmışlar. Sonra,  akarsuların yataklarına ev ve işyerlerini dikerek bu suların kirlenmesine yol açmışlar. Doğal çevrenin korunması amacı ile 1972 yılında İsveç’in Stockholm kentinde Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı toplanmış. Çevre kirlenmesine karşı üye ülkeler ortak çözüm yolları arayıp, önleme adına bir dizi tedbirler almışlar.

Birleşmiş Milletlerin 1972 yılındaki bu Çevre Konferansı’nda 5 Haziran gününün Dünya Çevre Günü olması kararlaştırıldı. O tarihten bu yana her 5 Haziran’da kamuoyunda çevre bilincinin artırılması, çevre sorunlarının çeşitli yönlerine dikkat çekilmesi amacıyla etkinlikler düzenleniyor.

Türkiye’de durum nedir?

Ülkemizde bu amaçla 1978 yılında Türkiye Çevre Sorunları Vakfı, daha sonra Çevre Müsteşarlığı kuruldu. Başbakanlığa bağlı Çevre Müsteşarlığı 5-11 Haziran tarihleri arasını Çevre Koruma Haftası olarak kabul etti.

Çevre Koruma Haftası’nda okullarda öğrencilere doğal çevrenin korunması gereği öğretilir. Hafta boyunca radyo ve televizyonda halka çevre kirlenmesi ile ilgili bilgiler verilir. Alınması gereken önlemler anlatılır. Gazete ve dergilerde doğal çevrenin korunmasına ilişkin yazılara yer verilir. Bizlerde elimizden geldiği kadar toplumun bilinçlendirilmesi, uyarılması ve çevre sorunlarına dikkat çekebilme adına çevre günü ve çevre haftasında bu tür etkinliklerine katılıp, gazetemiz sayfalarında sizlerle paylaşmaya gayret ediyoruz.  Doğal çevrenin kirlenmesi bütün ülkelerin ortak ve milli sorunudur. Uygarlığın gelişmesi, endüstrileşme sonucu fabrikalarda insan gücüne gereksinim arttı. Kırlarda, köylerde, doğal çevrede yaşayan insanlar kentlere göçtü. Kent nüfusu önemli ölçüde çoğaldı. Endüstrileşme ile birlikte çevre sorunları ortaya çıktı. Dünya genelinde belirlenen en önemli çevre sorunları su, hava ve toprak kirlenmesidir. Su kirlenmesi ile deniz hayvanlarının yaşam ortamları bozulur. Kirli sularda avlanan balık ve öteki deniz ürünlerini yemeyelim. Birde, artık yaz günleri geldi. Bayram tatilinde pek çok insanımız tatil beldelerine deniz kenarlarına koştu.  Ben, buradan bir kez daha uyarıda bulunuyorum, kirli deniz, göl ve dere sularında yüzmeyelim.

Hava kirliliği daha çok yakıtların gereği gibi yakılmaması sonucu ortaya çıkar. Kirli hava solunuma elverişsiz havadır. Kirli hava solunum yolları hastalıklarını artırır. Solunum organlarımızı yorar. Bursa hava kirliliğinden en fazla sıkıntı çeken ve insanların hayatlarını etkileyen kentlerden birisi. Bu kentin, kaçak yapılaşması da havasını bozdu. Suyunun tadını bozdu.  Hava kirliliğinin insan yaşamındaki en büyük etkisi ile ölümlere yol açabilen düzeyde etki edebilmesi.

Bir başka çevre sorunumuz ise tarım alanlarıyla ilgili ortaya çıkıyor. Bunun adına Toprak kirlenmesi deniliyor. Çeşitli tarım ilaç ve gübreleriyle toprağın zehirlenmesi ve tarıma elverişsiz duruma gelmesidir. Çiftçilerimiz tarlada kullanacakları ilaç ve gübre çeşidini ziraat mühendislerine, teknisyenlerine sormalıdır. Hangi gübrenin hangi cins topraklarda yararlı olacağı bilinmektedir. Bu nedenle ilgili uzmana danışmaksızın ilaç ve gübre kullanılmamalı. Bitki hastalıklarını çoğaltır. Bugün ülkemizde pek çok ilimiz çevre sorunları ile karşı karşıyadır. Maalesef günler geçtikten sonra da bu sorunlar unutulmakta, kanıksanmakta ve artık, sorunlarla insanların bir arada yaşamasına yol açan olaylara tepki verilmesine bile gerek duyulmamaktadır.

Bizim görevimiz ise insanların bilinçlendirilmesine katkı sağlamak. Doğal çevreyi nasıl koruyabiliriz?

Akar ve durgun sular, atıklar ile kirletilmemeli,
kent merkezindeki ve insanların yaşam alanlarındaki çöpler hemen kaldırılmalı,
Zararlı hayvanların, böceklerin özellikle, karasinek ve sivrisineklerin üreyip çoğalmaları engellenmeli,
Kanalizasyon borularındaki patlamalar hemen ilgililere bildirilmeli.
Yakıtların tam yakılması sağlanmalıdır. Böylece, hem enerji kaybı, hem de hava kirliliği önlenmiş olur.
Doğal çevrenin kirletilmesi yasalarımıza göre suçtur. Bu suçu işleyenlere para ve hapis cezaları verilir.
Doğal çevre bizim çevremizdir. Biz doğayı korudukça doğa da bizleri korur.

Havaya, suya, toprağa karışan kimyasal atıklar doğayı etkiliyor. Bu atıkların çoğalması insan sağlığını bozuyor. Moralleri bozuyor. İnsanların yaşam haklarını elinden alıyor….

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.