Boş zamanlarımız da sosyal paylaşım sitelerini sık kullanan biriyiz. Sosyal paylaşım sitelerini özgür ve verimli bulanlardanız. Elbette bu kullanıcıya göre değişiyor. Bizlerde olumlu kullanmak ve faydalanmak istiyoruz, bu gezintilerimiz esnasında, ilk göz ağrımız ve mazimizin değişmez temel taşlarından TRT nin nostalji programları yayınladığı, TRT Arşiv bölümü var beğenerek izliyoruz. İzlerken de işte bizim TRT miz buydu diyebiliyoruz. Bu nostalji paylaşımlarında her türlü kesimden enstantaneler var, yapılan röportajlara bakıyoruz. vatandaşların harika diksiyonu ve kullandığı mükemmel bir Türkçe dili var. Dilenci, hırsız, öğrenci, işadamı, işçi hiç fark etmeksizin ülkemiz de harika bir dil kullanılıyormuş meğer.

TRT Arşiv kanalını gezerken Cemal Süreya denk geliyor. Keyifle izliyoruz TRT nin kaliteli yıllarını ve Cemal Süreya ise mükemmel bir Türkçe kullanıyor ki hayran olmamak mümkün değil. Kelimeleri seçerek tane tane konuşuyor ve ses tonu o kadar harika bir tını ile ağzından çıkarken adeta izleyenin ruhunu dinlendiriyor ve mest oluyorsunuz. Her zaman söylüyorum Türkiye her alanda 2000 li yıllara kadar çok kaliteli insanları gördü, spor da, sanatta, siyasette, sinema da, edebiyatta, kısaca aklınıza gelebilecek her alanda kaliteli işler çıkaran bir ülkeydik ve sonra sanki kötü niyetli bir büyücü sihirli değnek ile her şeyi tersine çevirdi.

Cemal Süreya'nın o naif Türkçesi ve ses tonu en baba dublaj sanatçısıyım diyende yoktur bana göre, keşke onu bu alanda da değerlendirebilseydik, dublaj deyince hafife almayın yine 2000 lere kadar dünyada bu alanın en iyisiydik, günümüzde ise çekilen dizi ve sinema filmlerinde dublaj yerine oyuncuların kendi sesi kullanılıyor, kimi yöresel film ve dizilerde bölgesel şive yapmaya çalışı batırmalarından ve ağızlarını yayarak konuşmalarından nefret ediyorum desem az olur. Ne şive oturuyor ne ses tonu uyumu ne de mimikler uymuyor, başlı başına sanatsal bir faciaya tanık oluyorsunuz, Yeşilçam dublajlarının gözünü seveyim diyemeden geçemeyeceğim.

Ve bu güzel insan Cemal Süreya 9 ocak 1990 da ebediyete intikal etmişti yani dün ve 31 yıl önce kendisini rahmetle anıyorum, böyle değerli insanlarımıza sahip çıkmalı yeni nesillere anlatmalı ve tanıtmalıyız.

Cemalettin Seber. veya tanınan adıyla Cemal Süreya (1931, Erzincan - 9 Ocak 1990, İstanbul), Türk şair, yazar ve çevirmen. Türk şiirinde modernist bir hareket olan İkinci Yeni şiirinin öncü şairlerinden biridir. İlk şiir denemelerini ortaokulda eskizlerle, lisede aruzla yapsa da asıl şiir çalışmaları üniversite yıllarında başlamıştır. Üvercinka (1958), Göçebe (1965), Beni Öp Sonra Doğur Beni (1973), Uçurumda Açan (1984), Sıcak Nal (1988), Güz Bitigi (1988) ve Sevda Sözleri (1990) adlarındaki şiir kitaplarının yanı sıra deneme, eleştiri, günlük ve antoloji türlerinde de yazmıştır. Eserlerinde en sık işlediği temalar aşk, kadın, yalnızlık, sosyal ve siyasal eleştiriler, ölüm, tanrı düşüncesi, portreler ve manzum poetikadır. Ayrıca Fransızcadan kırka yakın kitabı Türkçeye çevirmiştir. Onüç Günün Mektupları (1990) dışında hiçbir yazısı veya şiiri, dergi ve gazetede yayımlanmadan kitaba dönüşmemiştir. Sosyalist bir dünya görüşüne sahip olan Süreya, Papirüs dergisini çıkarmış ve bu dergide edebî görüşlerini açıklamasının yanı sıra dergiyi bir aydın olarak fikirlerini ortaya koymak için araç olarak kullanmıştır.

Dersim İsyanı sebebiyle Erzincan'dan Bilecik'e göç etmek zorunda kalan Alevi Kürt-Zaza bir ailede dünyaya gelen Süreya, devlet memurluğu da yapmıştır. Dört defa evlenen Süreya, bunların dışında "Üvercinka" adını verdiği kişi ve Tomris Uyar dâhil olmak üzere çeşitli ilişkiler yaşamıştır. Sanat hayatı boyunca çeşitli mahlaslar kullanmış, çocukken kendisine verdiği "Cemal Süreyya" adını kullanırken girdiği bir iddia sonucu adındaki "y" harflerinden birini atmıştır. 9 Ocak 1990'da girdiği şeker koması sonucu vefat etmiş, cenazesi 10 Ocak'ta Şişli Camii'nde kılınan öğle namazından sonra Kulaksız Mezarlığı'nda toprağa verilmiştir.

Yazdığı kitaplarla 1959'da Yeditepe Şiir Armağanı (Üvercinka), 1966'da Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü (Göçebe) ve 1988'de Necatigil Şiir Ödülü (Sıcak Nal ile Güz Bitigi) kazanmıştır. Kitap-lık dergisinin Türkiye'nin kuruluşunun 75. yıldönümü sebebiyle 1998'de hazırladığı "75 Yılda 75 Kitap listesinde iki kitabıyla (Üvercinka ve Sevda Sözleri) yer almıştır. Ayrıca çocuklar için ele aldığı yazılardan oluşan ve daha sonra kitaplaştırılan Aritmetik İyi Kuşlar Pekiyi, Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan 100 temel eser listesinde 30. sırada yer almıştır. 1991'den itibaren Cemal Süreya Kültür ve Sanat Derneği tarafından Cemal Süreya Şiir Ödülü verilmektedir.