Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Çarşı-market fiyatları

Yazının Giriş Tarihi: 29.01.2021 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 29.01.2021 00:00

Bugünlerde nereye gitsem, konuşmanın konusu çarşı-market ve tarla fiyatlarıyla ilgili oluyor. Üreticinin tarlasından bir liraya çıkan ürün, çarşı da 8 markette nasıl 10 lira oluyor?

İşte ekonominin en güzel sorusu ve ekonomik uzmanların bizlere, yabancı terimlerle süslü cümleler kurma yerine, halkımızın bir güzel anlayabileceği türden cümleler ve kelimelerle açıklama yapmasını beklediğimiz konu.

Evet, şimdi soruyoruz; tarlada bir lira olan ürün markette nasıl 10 liraya çıkıyor?

Bu konuda üreticilerden başlayıp, nakliyeci, ara komisyoncu, kabzımallar, gıda toptancıları ve ara nakliyeciler ile nihai ürün satıcısı olan pazarcılar, çarşı esnafı ve marketlerdeki fiyatları incelemek gerekiyor.

Bu konularda derin ekonomi bilgisine sahip olmak yeterli değil. Çünkü, halkımız kimin cebine ne zaman, nasıl ve hangi yöntemle kaç para girdiğinin farkında. Peki, bu giriş çıkışların nasıl kontrol altına alınacağının farkındalık yaratılmasının ne şekilde olacağına cevabı kim verecek?

Tabi ki siyasi irade bu konuda gerekli önlemleri alıp, cevabı verecek. Tartışma zamanı vermezse, vermek istemezse, tencere tava tıkırtıları eşliğinde vakti zamanı geldiği zaman seçmen sandığında verecek. Başka çare yok. Başka yolu yok.

Senelerdir bir sıra ve dizi kurulmuş. Tarladan alınan ürünlerin, Pazar tezgahına gelinceye kadar kat ettiği bazı yollar var.

Üretici, tohumu alıp, tarlasını ekiyor. Hasat zamanı ürünü topluyor. Ama, kendi pazarlama şansı yok. Araya tüccarlar giriyor. Daha çok tüccar eksperleri bu işin ilk başlangıç noktası. Tarladaki ürünü hasat öncesi alınırsa fiyatı başka, hasat sonrası alınınca fiyatı başka oluyor. Eksperlere para temin eden, tüccarlarla eksperler arasında komisyonculuk yapan bir gurup var. Malı alıyorlar, ya kendilerinin yada tüccarların belirledikleri depolara götürüyorlar. Bu esnada, tarladan depoya kadar bir nakliye ücreti ödeniyor. Taşıma maliyeti ekleniyor fiyatlara. Sonra, depolama kirası. Sonra, depodan hallerdeki kabzımallara ve komisyonculara kadar uzanan bir yol daha var. Bu yolda, mallar satılıyor. Nakliye için yine yol ücreti ve hammaliye ücreti ekleniyor.

Sonra, kabzımal malı deposuna indiriyor. Bir hammaliye ücreti daha. Depodan tekrar nakliye ve hammaliye ücreti ödenip Hale getirilen mal, satılıyor. Satın alanlar nakliye için hem yükleme sırasında hem indirme sırasında hammaliye ödüyorlar, sonra yol için nakliye ücreti ödeniyor. Mal bu aşamalardan sonra Pazar tezgahına geliyor.

Malı eğer çarşı esnafı veya marketler alıyorsa, duruma biraz daha masraf ekleniyor. Saklama için depo ücreti, indirme bindirme hammaliye ücretleri gibi.

İşte, tarladan bir liraya alınan ürüne eklenen sayısız nakliye ücreti, hammaliye ücreti, depolama ücreti, hal komisyonu, vergiler vs ile beraber, fiyat bir liradan 10 liraya çıkıyormuş. Ekstranın ekstrası var. Açıklama böyle. Sorunun çözümü için ne yapılmalı, üreticiden direkt tüketiciye satış imkanı getirilmeli. Çözüm belli. Yapılması gerekenlerde belli. Bu yapılırsa vergi kayıpları olacağı yolunda ekonomik kaygılar olduğu ileri sürülürken, siyasetçilerin işte bu nedenle üreticiden tüketiciye sloganını sık kullanıp, gerçekleşmesine yönelik adım atmadıkları konuşuluyor.

Vebali, konuşanların boynuna…

Mali politikaların oluşmasında görevli olan Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal, Covid salgını sonrası dünyada yaşanılan ekonomik olaylar ile ülkemizdeki ekonomik durumu özetledi.

Naci Ağbal, enflasyon raporu sunumunda şu ifadeleri kullandı:

2020 yılının son çeyreğinde salgın tedbirleri küresel büyümedeki toparlanma eğilimini yavaşlattı. 2021 yılında küresel enflasyon üzerindeki risklerin ağırlıklı olarak yukarı yönlü olduğu değerlendirilmektedir. 2020 4. çeyrekte iktisadi faaliyet güçlü seyir izledi. Toparlanma sektörlerin geneline yaygınlaştı. Turizmde ise toparlanma sınırlı kaldı. Kredi genişlemesinin etkisiyle salgın döneminde parasal genişleme de gerçekleşti. Net kredi kullanımının tarihsel ortalamalarının üzerinde hızla artması, altın ithalatı ve turizm gelirlerinin gerilemesi cari işlemler açığının artmasına neden oldu.

Yurtiçi yerleşiklerin mevduat dolarizasyonu artış göstermiştir. Döviz kurunun birikimli maliyet etkileri, emtia fiyatlarındaki yükseliş ve enflasyon beklentileri fiyatlama davranışlarını olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Enflasyondaki yükselişte temel mal ve gıda grubu etkili oldu. Salgın koşulları dolayısıyla talepte yavaşlama görülen gruplarda enflasyon düşük seyretti. Çekirdek göstergelerin yıllık enflasyonu da yüksek seyretmektedir. İşlenmiş gıdada da belirgin şekilde riskler artmaktadır. Üretici enflasyonu artış eğilimini korumaktadır. Üretici fiyatları tüketici fiyatları üzerinde yukarı yönlü baskı uygulamaya devam etmektedir.

Hızlı kredi genişlemesinin etkisiyle talep koşulları 2020 ikinci yarısında güçlü seyretmiş ve çıktı açığı enflasyonist etkiler göstermiştir. Toplam talep koşulları enflasyonist seviyelerde seyretmektedir. Döviz kurundan enflasyona gelen etki 2020 ikinci yarısında oldukça güçlü olmuştur. Döviz kurunda son aylarda yaşanan düşüş bu etkinin azalacağına işaret etmektedir. Uluslararası emtia fiyatlarındaki artış eğilimi girdi kanallarıyla enflasyon üzerinde yukarı yönlü bir baskı oluşturmaktadır. Bazı sektörlerdeki arz sıkıntısı da enflasyon görünümünde risk oluşturmaktadır.

Neticeye baktığımızda, enflasyonun yükselmesinin ana nedeni olarak temel gıda ve mal guruplarına fatura kesiliyor. Bu nedenle tarlada bir lira, markette 10 lira…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.