Bu yazıya başladığım an itibarı ile Dolar 6.20 Euro 6.93 liraya karşılık geliyordu.

Bendeniz önce yazılarımın başlıklarını belirler fırındakiler klasörüme kaydederim sonra da her gün içlerinden birini seçer o başlık altında yazımı yazarım.

Yazı süremde bu makalede olduğu gibi yarım saat civarındadır.

Yazının başlığını fırındakiler klasörüme dört mayısta kaydetmişim ve o gün dolar 5.96 Euro ise 6.69 liraya karşılık geliyormuş.

Yani, dört günde her ikisinin de rakamı artarken kazanmak için bir ömür tükettiğimiz paramızın değeri onların artışı kadar eksilmiş.

Peki, dövizdeki bir kuruşluk artış bize neye mal oluyormuŞ?

Mutlaka bileniniz çoktur. İtiraf edeyim ben bildiğimi sanıyordum da çok emin değildim.

TÜRMOB’un “Dolarizasyon Raporu”nu okuyunca emin oldum.

Rapor  dolar kurundaki öyle gavurca teknik deyimlerle falan değil, harbi harbi Türkçe yazılmış;

Dövizde ki her bir kuruşluk artış, Türkiye’nin toplam dış borcunun TL karşılığının 4.2 milyar lira artmasına neden oluyormuş.

Bunun da ekonomimize yansımasını tam bir yıl önce Bilkent Üniversitesi İktisat Bölüm Başkanı Prof. Dr. Refet Gürkaynak, kurdaki yükselişin ekonomiyi üç şekilde etkileyeceğini söyleyerek vurgulamış ve üçlüyü şöyle sıralamış;

Döviz borcu olan şirketler eğer bu borca karşı sigorta almamışlarsa borçlarını bu kurdan ödeyemez hale gelecek. O yüzden şirket bilançoları bozulacak.

Doğrudan ve dolaylı enflasyon etkisi olacak. İthal edilen malların fiyatları fırlayacak. Türkiye'de üretilen ve ithal girdi kullanan malların fiyatları da artmaya başlayacak.

Kurun yükselişiyle beklenti bozulması yaşanacak. Hem beklentiler bozulduğu için döviz yükselecek hem de döviz kurunun artışı beklentileri bozarak genel bir davranış bozukluğu ortaya çıkaracak.

Hocanın açıklamayı yaptığı tarih 23 Mayıs 2018 de doların değeri; 4,92'nin biraz üzeri ve o tarihinde rekoru.

Yani dolar paramız karşısında bu günkünden 1.28 Tl daha güçsüzmüş.

Şimdi ki fiili duruma bakınca, neden bir yıl önceki bir söyleşiyi referans aldığım daha rahat anlaşılacaktır.

Her ne kadar işletme tahsili yaptımsa da uzmanı olmadığım konuda amacım ekonomik ahkam kesmek değil zaten haddim de değil.

Ancak ülkece ciddi şekilde yoksullaştığımız ve güçsüzleştiğimizi algılayabilmek için ekonomist olmamıza da gerek yok.

Ernest Hemingway'in dünyayı sarsan Çanlar Kimin için Çalıyor romanını anımsıyorum;

Bu çanlar bizim için çalıyor.

Bakar mısınız Hazine ve Maliye Bakanlığı Nisan ayına ilişkin nakit işlemlerini nasıl açıklıyor?

Geçen ay Hazine’nin nakit gelirleri 61 milyar 750 milyon, nakit giderleri 76 milyar 729 milyon lira olmuş. Faiz dışı giderler 72 milyar 209 milyon, faiz ödemeleri ise 4 milyar 519 milyon lira olarak gerçeleşirken,faiz dışı denge ise 10 milyar 459 milyon lira açık vermiş.Bu bağlamda da Nisan ayında nakit dengesinde 14 milyar 254 milyon lira açık kaydedilmiş.

Geçen ay devirli-garantili borç geri dönüşü 26 milyon lira olurken, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’ndan (TMSF) aktarımlar ise 2 milyon lirayı bulmuş.Kur farklarından kaynaklanan artış 2 milyar 127 milyon lira olarak hesaplanırken, kasa/banka net hesabı ise 9 milyar 504 milyon lira azalmış.

Eee ne olmuş öyle olmuşsa felaket tellalliğı mi yapıyorsun birader? Diyecek olan varsa aşağıda ki fıkra onlara gelsin.

Biri mükemmel gören, biri mükemmel duyan, biri de mükemmel koku alan üç kişi yanlarına bir arkadaşlarını da alıp gemi ile seyahate çıkarlar.

Yolculuğun ortasına doğru dördü de güvertede denizi seyrederlerken, mükemmel gören heyecanla bağırır;

 ‘’Arkadaşlar beş yüz kilometre öteden fırtına geliyor bulutları görüyorum’’

Mükemmel koku alan da atılır hemen,

‘’Evet, evet beş yüz kilometre ötede ormanlar yanıyor, dumanın kokusunu alıyorum’’

Mükemmel duyan da elini kulağına götürüp onaylar arkadaşlarını;

 ‘’Haklısınız, beş yüz kilometre öteden insanların çığlıklarını hayvanların bağırışlarını duyuyorum’’der.

Onları korkuyla izleyen diğer yolculardan biri dördüncüden hiç ses gelmeyince dayanamaz sorar;

‘’Birader arkadaşlarının hepsi keramet gösterip üzerimize gelen fırtınayı haber verdiler, sen ne diyorsun bu duruma?’’

Dördüncü şöyle bir iç çeker ve yanıt verir;

‘’Ne diyeyim, benim de bu gibi durumlarda fena halde canım sıkılır’’

Yazı bitti;

Dolar; 6.22-Euro; 6.95

Çan sesleri oradan da duyuluyordur eminim…