Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Çadır

Yazının Giriş Tarihi: 17.06.2021 00:03
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.06.2021 00:03

Karıkoca birlikte tatile çıkarlar...

Gittikleri yerde kamp kurarlar.

Tatillerinin ikinci gününün akşamı güzel bir yemek yiyip uykuya dalarlar.

Birkaç saat sonra kadın uyanır ve kocasını da uyandırır. Adam uyku

sersemidir;

Güzel bir rüyadan uyandırıldığı için de biraz kızgındır:

''Ne oldu? Ne istiyorsun?'' diye sorar. ''Yukarıya bak ve bana ne gördüğünü söyle.

'' Adam gökyüzüne bakar ve yanıtlar: -Bunun için mi uyandırdın beni?

Baktım işte. Bir sürü yıldız görüyorum ışıl ışıl parlayan milyonlarca yıldız. Karısı tekrar sorar.

-Peki ,bu sana neyi gösteriyor?

Artık iyice uykusu kaçan adam biraz düşünür ve yanıtlar:

 -Teolojik olarak Allah'ın kudretini ve kendi acizliğimi görüyorum.

-Felsefi olarak, evrenin sonsuzluğunu ve onun karşısındaki önemsizliğimizi görüyorum.

-Astronomik olarak galaksilerin , yıldızların , gezegenlerin varlığını görüyorum.

-Yıldızların konumuna bakarak saatin üç olduğunu görüyorum.

-Meteorolojik olarak da bugün havanın çok güzel olacağını görüyorum.

Niye sordun ki bunu bana; sana neyi gösteriyor peki?

-Hayati , çadırımızı çalmışlar..!

***

Bu fıkrayı okuduğumda aklıma ilk gelen başımı kaldırıp yukarıya bakmak oldu.

Otuz yıl önce aldığım avizenin tavanda duruşunu görmenin içime su serpeceği hiç aklıma gelmezdi.

Çok şükür kira da olsa evim dediğim apartman dairesi henüz yerli yerindeydi…

Yerinde olmayanları düşünmeye başladım o zaman da;

Ben yıllardır yarı uyku halinde Hızır idi Yunus idi diye mırıldana mırıldana yaşamaya çalışırken acaba nelerimin yerlerinde yeller esiyordu ?

Önce iç huzurumu sakladığım gardrobun ilk çekmecesine baktım; bom boştu.

Sonra sırası ile hayata dair beklentilerimi, zevklerimi, hobilerimi, tutkularımı, keyiflerimi,vaz geçilmez saydıklarımı sakladığım çekmeceleri tek tek çıkarttım yerlerinden ters çevirip içlerindekileri döktüm halının üzerine.

Sadece halı vardı ortada. Onlarda bom boşlardı.

Panikledim;

Bu seferde yaşama sevincimi sakladığım çekmeyi açtım korka korka ki, o da boşalmıştı.

Umutlarımın çekmecesini hiç açmadım tıpkı hasretleriminkini açmadığım gibi.

İçimden bir ses onların da boşaldıklarını söylüyordu çünkü.

Anılarım dedim;

Onlar benden başka kimsenin işine yaramazlar o yüzden hala duruyorlardır sakladığım yerde.

Koştum kırk çarşafa doladığım anılar bohçamı açtım;

Kimisi silinmiş, kimisi yıpranmış,kimisi paramparça olsa da çok şükür hala duruyorlardı yerli yerlerinde. Ama hiç birinde ses seda yoktu.

Ben mışıl mışıl uyurken onlar utanmışlar bu günlerden susmuşlardı.

Dımdızlak bir ben kalmıştım hayatımın ortasında saf saf gök yüzüne bakan.

Çadırsa çoktan çalınmıştı

Gerçi uyku sersemi değildim ama

Hani adım Hayati olsa yeriydi…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.