Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

BUSİAD ‘Düşünce Üretim Merkezi’

Yazının Giriş Tarihi: 13.12.2022 09:48
Yazının Güncellenme Tarihi: 13.12.2022 09:48

Tanıdığımda Eroğlu Şirketler Grubu’nda ‘Kurumsal İletişim Departmanı’nı yönetiyordu… Sonra Coşkunöz, İnoksan ve Pırlant Saatçilik gibi sektörlerinin en iyi firmalarında çalıştı… Şimdilerde Erkurt Holding bünyesinde in-house tasarım / prodüksiyon ve işe alım ekibinin lideri olarak işveren markası ve kurumsal iletişim süreçlerini yönetiyor… Değerli arkadaşım, iletişim uzmanı Gülnur Seymen’den söz ediyorum…

BUSİAD'ın düzenlediği ‘12. Yenilikçilik ve Yaratıcılık Sempozyumu ve 5. Yenileşim Ödülü’nün verildiği etkinlikte, Formfleks olarak ödül almışlar… Heyecanını ve yaşadığı gururu öyle güzel anlatmış ki; sizlerle paylaşmak istedim…

"Sürdürülebilirlik günümüzde Sivil Toplum Kuruluşları (STK) kadar şirketlerin de en önemli gündem maddelerinden biri. Artık çoğu kuruluş çevresel, sosyal ve ekonomik sürdürülebilirlik amaçlarına göre faaliyetlerini kurguluyor, çevre dostu ürünler tasarlıyor. ‘Sürdürülebilirlik iletişimi’ ise ayrı bir birikim ve branşlaşma olarak karşımıza çıkıyor. Benim de özellikle kariyerimin son sekiz yılında daha da yoğunlaştığım çalışmalarım şekillenmeye devam ediyor. Bu çabaların ödüllendirilmesi ise tüm ekip olarak bizleri oldukça motive ediyor. BUSİAD - Bursa Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği ve Uludağ Üniversitesi (BUÜ) işbirliğiyle düzenlenen ve ana teması ‘Sürdürülebilirliğin DNA'sı olan ‘12. Yenilikçilik ve Yaratıcılık Sempozyumu ve 5. Yenileşim Ödülü’ töreninde Formfleks şirketimiz ödüllendirildi.

Sempozyumdan aklımda ise şu sözler kaldı;

* Zekâ ve çalışkanlık yetmez, bize iyilik ve yaratıcılık gerek!

* Gelişmek istiyorsan yanındakini geliştir!

* "insan için yaşam" yerine "yaşam için insan…"

* Tümevarım ve tümdengelimden, bağlantısallık ve bütünselliğe geçiş dönemi…

* Karbon ayak izimiz azalırken kadın ayak izimiz artsın!”

Sempozyumu kendince özetleyivermiş Seymen. İzlemiş ve notlar almış… Çıkarımları; bence geleceğin DNA’sını ortaya koyuyor.

Öncelikle ödül alan tüm kişi, kurum ve kuruluşları kutlarım…

Dostlar, BUSİAD'ın düzenlediği ve bu yıl 12.’si gerçekleşen ‘Yenilikçilik ve Yaratıcılık Sempozyumu ve 5. Yenileşim Ödülü’nün verildiği Almira Otel’deki etkinliğe katılamadım…

Yönetim Kurulu Başkanı Buğra Küçükkayalar’ın liderliğinde Bursa’ya özel fikirlerin üretildiği ve geleceği hedefleyen etkinliklerin başarıyla gerçekleştirildiği yer olan BUSİAD, kentin ‘Düşünce Üretim Merkezi’ olarak görülmeli…

Dünya’nın bir süredir var olma sorunu yaşadığını hemen her konuşmasında vurgulayan Küçükkayalar’ın konuşması önemli… “Buna biz insanlar neden olduk. Şimdi de bu sorunumuza çözüm yolları aramaya çalışıyoruz. Salt üretmenin değil, sürdürülebilir üretmenin önemli olduğunu yeni yeni anlıyoruz. Doğrusal değil, döngüsel üretmenin önemli olduğunu, kaynakların sınırlılığını göz ardı etmeden, doğamızı ve geleceğimizi düşünerek üretmek ve tüketmek gerektiğini şimdi fark ediyoruz. Logomuza bakın; Dut yaprağı, ipek kozası ve dişli. Yani 44 yıl önce sürdürülebilir olmanın hayatın devamlılığı için vazgeçilmez olduğu anlaşılmış…” diyor.

Dut yaprağı, ipek kozası ve dişli… Tarım, tarıma dayalı sanayi ile ağır sanayinin yan yana olduğu bir Bursa hayali az şey değil… Şimdilerde buna ‘Yeşil Üretim’ diyoruz…

Küçükkayalar kulaklara küpe olacak bir söz daha ediyor; “Biliyoruz ki başka Bursa, başka Türkiye ve başka bir Dünya yok!” Yaşamın geleceğe taşınmasında kilit kelimeler…

Yani, yarının yaşanabilir, soluk alınabilir ve suyu içilebilir Bursa’sı için (geç kalınmış olsa bile) bugünden atılacak adımlar, alınacak karar ve uygulamalar çok önemli… Uludağ’a ‘Alan Başkanlığı’ isteyenlerle Uludağ’ı gelecek yüzyıllara taşımak isteyenler arasındaki kavganın temeli de bu aslında…

Sempozyum’un paydaşlarından Bursa Uludağ Üniversitesi’nin Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz’un pil ve batarya teknolojileri konusunda açacakları ‘Mükemmeliyet Merkezi’, kentin TOGG ile anılmasında temel teşkil edecektir… Prof. Dr. Kılavuz’un “Evrenimizi hoyratça sömürdük, bu emaneti geçmişten devraldık ama geleceğe devredeceğimizi göz ardı ettik. Artık fark ettik ki tek dünya var ve bunu korumak zorundayız. Geleceğe yeşil bir evren bırakacak olanlar bizleriz ve bunu yapmazsak vebali büyük” sözlerine imza atarım… İşte mottom; ‘Bursa korunursa, Türkiye korunur!’

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.