Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Bursa’ya ne lazım?

Yazının Giriş Tarihi: 30.03.2021 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 30.03.2021 00:00

Yıllarca hep bizler bu konuda yazıp, çizip tartışmalara imza atıyoruz. Bazıları ise yapılan bu çalışmaları yok sayıp, “cemaat ne söylerse söylesin, imam bildiğini okur!” mantığı ile gününü gün ediyor.

Malum, Mart ayı dert ayı. Her türlü vergiler Mart ayında ödenir. Hesaplar kitaplar mart ayında yapılır. Geleceğe yönelik kararların pek çoğu, yatırımlar dahil mart ayında planlanır. Hatta, yaz tatilinde nelerin yapılacağına bile Mart ayında vergilerden, algılardan arda kalan miktarlarla belirlenmeye çabalanır.

Mart ayının diğer bir özelliği ise 12 Eylül 1980 darbesinden sonra, 184 yılında Mart ayında Mahalli idareler seçimlerinin yapılması. Evet, her beş yılda bir Mart ayının en son Pazar günü mahalli idareler, il genel meclisleri ve belediye başkanlıkları ve belediye meclis üyelikleri seçimleri yapılır. Ülkemizdeki en son mahalli seçimler 2019 seçimleri.

Bu seçimler yapılalı 2 yıl geldi geçti.

Seçim öncesinde vatandaşların duymak istedikleri söyleyen, seçimden sonra da söylediklerini unutan bazı siyasetçilerimiz hala var. Modern çağda, söylenilen her bilginin ve sözcün internet ortamında yer aldığı bir dünyada yaşamamıza rağmen, “dün dündür, bugün bugün!” diyebilen siyaset erbaplarımız hala var. Oysa, rahmetli Süleyman Demirel bu sözünü 1991 seçimlerinde Doğru Yol Partisi’nin seçimlerden birinci parti çıkmazı ve o dönemin Sosyal Demokrat Partisi olan Erdal İnönü liderliğindeki SHP ile koalisyon yapması kararından sonra söylemişti. Malum, 12 Eylül darbesine ülkemizi sürükleyen iddialardan bir tanesi de siyasetçilerin kendi aralarında anlaşıp, TBMM bünyesinde görev süresi dolan Cumhurbaşkanı yerine yeni bir cumhurbaşkanı seçememiş olması idi.

Çünkü, 12 Eylül 1980 öncesinde birbirleriyle siyasi olarak anlaşamayan ve uyum sağlayamayan sağ ve sol parti, 1991 yılında bir araya gelip ülkeyi yönetme adına koalisyon kurmuşlardı. Yani, bizim anladığımız kadarıyla 1980 yılı ile 1991 yılı arasında geçen ve 1991 yılında tekrar Başbakanlık koltuğuna oturan Süleyman Demirel, yasaklı geçen yıllarında acısıyla siyasette yeni bir anlayışın başlangıcı olması nedeniyle “dün dündür, bugün, bugündür” sözünü kullanmıştı.

Peki, bugünkü siyasi yapıda, dün ile bugün arasında ne gibi farklılıklar var?

İşte olayın bam teli burada çalmaya başlıyor.

Siyaset, iki odaklı kutuplaşmaya doğru yol alıyor. Birisi Cumhur ittifakı, diğeri Millet ittifakı.

Cumhur İttifakında, merkez sağ ve milliyetçi cephe var. Liberal ve muhafazakar halk ve toplum var.

Diğer tarafta ise sol var. Daha önce iktidarla yol yürüyen, fakat bir kavşakta yolları ayrılanlar var. Sonra, milliyetçi olup, yine bir kavşakta yılları ayrılanlar var. Terör örgütüyle iç içe olmakla suçlanan siyasi yapı var.

Her gün yeni temeller atılıyor, yeni bir siyasi yapılanma ile karşı karşıya kalıyoruz. Erken kalkan, liderine küsen, lideri ile anlaşamayanlar parti kurup, halkın huzura çıkıyorlar. Büyük bir medeni cesaret. Yada, eskiden beraber oldukları kişileri suçlayınca, halkın kendilerine inanıp, destek olacağını sanıyorlar. Bu durumun neticesi, böyle söylemlerde değil, seçim zamanı sandıklarda belli olur. Bizlerde en yakın seçim tarihi olan 2023 Haziran ayını bekleyeceğiz. Şimdilik görünen manzara bu.

Peki, Haziran seçimleri öncesinde bir erken genel olabilir mi? Yada mahalli idarelerdeki, belediyelerdeki yönetim şekilleri, eksiklikleri, direnişleri, sıkıntılar, Haziran 2023 seçimlerine ne gibi etki eder?

İkinci soru Bursa adına çok önemli. İktidar AKM Parti’nin elinde kalan tek Büyükşehir Belediyesi Bursa. Diğer belediyeler kayıp edildi. Kimisi yanlış aday belirlemeden, kimisi bazı kişilerin kendisini dev aynasında görmesinden kaynaklı oldu. Bazen de bu ittifak meselesi, gizli ortaklıklar, gizli pazarlıklar seçimlerin kaderini değiştirdi.

Bakalım, Hatay’da CHP Büyükşehir Belediyesi eski bir AK Partili sayesinde kazandı. Ankara’da da durum aynı. Belediye başkanı CHP rozeti taşıyor ama siyasi görüşü CHP değil. Koltuk uğruna ve seçimi kazanma adına yapılan bir işbirliği.

Bursa’da durum nedir?

Geçen hafta CHP lideri Kemal Kılıçtaroğlu geldi, dolaştı, sonrasında Büyükşehir adaylarının geçmiş seçimlerde aday gösterdikleri Mustafa Bozbey olacağını ifade etti. Peki, Bozbey, tekrar aday olabilir mi?

Durum nedir?

Halkın bazı kesimlerinde konuşulduğu üzere, Bozbey’in geçmişte iddia edildiği gibi seçilme ve aday olma yeterliliğine etki edebilecek aldığı cezalar var mı?

Yine iddia edildiği gibi Adliyede hakkında hazırlanan ama senelerce bekletildiği ileri sürülen dosyaları var mıdır?

AK Parti teşkilatları, Nilüfer ilçesinde artık ayyuka çıkan iddialar ile ilgili olarak ne zaman harekete geçecektir?

Yada iddia edildiği gibi AK Parti’nin Bursa’daki bazı ağababaları Bozbey ve arkadaşlarını koruma altında mı tutuyorlar?

Bütün bu soruların cevaplarını ve doğru olup olmadıklarını galiba seçimler yaklaşmaya başladığında daha net öğreneceğiz. İddialara göre, galiba, birileri verilen cezaların zaman aşımına uğraması için büyük bir caba ve gayret sarf ediyorlarmış. Bu nedenle de her fırsatta muhtemel olayların önlenebilmesi adına bazı hesap ve kitaplar yapılıyormuş. Kulağımıza bunlar geliyor.

Her zaman söylenilen doğru olmayabilir. Ama, yine de ateş olmayan yerden duman tütmez diye tabir var. Bunu da göz ardı etmemek lazım.

Gün gelir, birileri imana gelir ve her şey ortalığa dökülüverir. Tıpkı, menfaat çatışmasının en güzel örneği olan geçmiş dönemlerde yaşanılan, şimdi pek çok kişinin hatırlamadığı E,C, olayında olduğu gibi bir kıvılcım, bütün ateşi körükler….

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.