Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

İkbal Turan Özel Haberi - Mucize Kurtuluş

Boynundaki bir ben ile hayatı değişti. Kanserdi ve doktorlar “masada kalırsın” dedi. Önce, büyük bir boyun diseksiyon ameliyatı geçirdi, ardından 2 kaburga kemiği alındı. Ama o asla pes etmedi. Ölüme ramak kala “yaşayacağım” dedi ve O’na bu zorlu yolculuğunda çok sevdiği eşi Didem ve yüzme sporu eşlik etti.

Haber Giriş Tarihi: 13.10.2020 00:00
Haber Güncellenme Tarihi: 15.10.2020 00:41
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
İkbal Turan Özel Haberi - Mucize Kurtuluş

İkbal TURAN

Pandemi denen illet, dünyayı avuçlarının içine almış, sıktıkça sıkıyor.. Oysa hayat bir nefesmiş, acı şekilde öğrendik hepimiz. Adı Covid-19 olan bir virüs tüm dünyayı, insanlığı tehdit ediyor, hayatlarımızı kabusa çeviriyor. Basit bir işlem gibi görünse de, derinden, taaaa derinden nefesi içimize çekmek meğer ne büyük bir lütufmuş. Ağır bir ders olsa da sonunda öğrendik değil mi? Meğer hayat bir nefesmiş.

Bu sütunlardan, her zaman mucizevi hayatların başrolleriyle buluşturdum sizleri. O insanların hayatlarında geçmişe yolculuk yapmak ve bu özel insanların hayatlarına dokunmak her zaman büyük bir tat verdi bana. İşte bu hayatlardan biri de Mehmet Ali Hacıoğlu. Kendisiyle tanışmam, yeğenim Yağız ve Bade sayesinde oldu. Bir şekilde yolumuz kesişti, kendisinden duymasam da hayat hikayesiyle beni derinden etkiledi. Alnınızda sivilce mi çıktı? Burnunuz hafif eğri mi? Gözlük kullanmaktan mı bıktınız? Bence bir kere daha düşünün ve bunların toplu iğne ucunu dahi doldurmayacak meseleler olduğunu anlayın. Bunu neden mi yazıyorum. Hadi gelin beraber Sınav Kolejleri Baş Antrenörü Mehmet Ali Hoca’nın hayatına konuk olalım. Ne demek istediğimi o zaman anlayacaksınız.

-Mehmet Ali Hacıoğlu kimdir? Kısaca tanıyabilir miyiz?

Ben Mehmet Ali Hacıoğlu. 22 Ağustos 1988 doğumluyum. İlkokul ve ortaokulu İhsan Çizakça’da okudum. Henüz 6 yaşında iken yüzme sporu ile tanıştım. O zaman Süheyla Çizakça Spor Kulübü’nde Metin Vatansever

ile beraber bütün serüven start almış oldu. Branşım kurbağalamaydı. Metin hocam bu dalda başarılı olduğumu söylüyordu. İlkokul’da devam eden yüzme hikayem ortaokulda aksadı. Liseyi Tan’da tamamladım. Fakat spor, hayatımdan neredeyse çıkmıştı. Benim için en monoton dönem olabilir. Üniversite eğitimim için Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’ne başladığımda tekrar spor yapmam gerektiğini fark ettim. Ve orada enteresan bir şekilde su altı hokeyi ile tanıştım. Bir yandan üniversite eğitimim, bir yandan çalıştığım telefoncu, diğer yandan su altı hokeyi üçgeninde yoğun bir tempo ile hiç sıkılmadan, üşenmeden gidip geliyordum.

-Sonra ne oldu Mehmet Ali?

2013 yılının Mart ayından itibaren hayatım tamamen değişti. Boynumdaki küçücük bir ben hayatımı kökünden değiştirecekti. Üstelik bundan benim haberim yoktu. Boynumdaki beni aldırdım. Çok da önemsememiştim aslında. Doktorun ‘ben’ime bakarken surat ifadesi ilk an gibi tazeliğini koruyor hala. Ama aldırış etmedim. Patoloji raporu elime geçene kadar. Her yeri yazı olan ve anlamadığım o raporun altında iki kelime yazıyordu. Malign Melanom. Kısa ve net şekilde 2 kelime kanser olduğumu bildirmişti bana.

-Bu kötü haber ile yüzleşmek için oldukça genç bir yaş. Neler hissettin?

İşte tam o anda bütün hayatım yeniden şekilleniyordu. Ama  benim kanserim tüm radyoterapi seanslarına cevap vermiyordu. Kemoterapi ise yeterli olmuyordu.  Kanserin yayılma hızı ise inanılmaz derecedeydi. 2 yıl içinde yaşadığım süreçlerdi bunlar. Kabullenmem ise çok kolay olmuştu nedense. Çünkü yaşamak istiyordum. Ve bunun için ne gerekiyorsa yapmaya hazırdım.

-Tedavisi olmayan kanserine mi savaş açtın?

Evet tam da öyle denilebilir. Tedavi için yapılacak bir şey yoktu. En iyi tedavi keskin cerrahi müdahaleydi. Üstelik yaşam garantisi de yoktu. Doktorun karşısına gittiğimde, “Ameliyat çok büyük ve riskli. Sağ çıkma oranın düşük, ama uzuv kaybı yaşama oranın çok yüksek” demişti.

-Cevabın ne oldu?

İlk cevabım ne zaman yüzerim olmuştu. Doktorum o zaman kızmıştı. Bana; “Ne yüzmesi oğlum? Bizim ilk amacımız seni hayatta tutmak” demişti. Oysa hayata bu şekilde tutunmuştum.

-Bu süreçte en büyük destekçin kimdi?

Yaşadıklarım kolay şeyler değil. Şimdi anlatınca roman gibi geliyor. Oysa ne zorlu süreçler yaşadım. Tabi bu süreçte en büyük destekçim şimdi ki eşim hayat arkadaşım Didem’di. Kanseri ilk öğrendiğim andan itibaren hep yanımdaydı, moral kaynağımdı.

-Stresten uzak kalabildin mi peki?

Yok nerde. Kanserin en sevdiği şey stres. Doktor bundan uzak durmamı söylese de çok da imkanlı olamadı maalesef. Hayatımı kazanmam gerekiyordu. 3. seviyeden kanserden sonra bunlar ilginç geliyordu durumumu yakından bilenlere, ama sevdiğim işi yapmam gerekiyordu.

-Yüzme bu durumun neresinde?

Bu süreçte yüzmeye başladım. Kendi kendime antrenman yapar hale geldim. Amacım madalyalar almak falan da değildi, bütün mesele sağlıklı kalabilmekti. Konak Yüzme Havuzu’nda yüzerken çok değerli insanlarla tanıştım. Ve benim için yeni bir başlangıç hikayesine vesile oldu.

-Nasıl bir değişim oldu hayatında?

Antrenör olmaya karar verdim. Kursa başvurdum. Kabul edilmemekten çok korktum. 4 stil yüzme gerekiyordu bunun için. Şu an sorun değil elbette ama. O zaman büyük sorundu. Büyük bir boyun diseksiyonu ameliyatının ardından 6 ay sonra 2 kaburga kemiğimin alınması bunu epey zora sokmuştu. Yapmalıydım ve başarmalıydım. Kendimi gerçek anlamda zorladım ve başardım. Antrenör oldum. İlk adımı atmıştım.

-Bunca zorluğa rağmen antrenörlük kariyeri bravo vallahi.

Murat Konak ile başlayan antrenörlük hayatıma 2015 Sınav Koleji’nde devam etmeye başladım. İlk 3 yılın sonunda Sınav Kolejleri Baş antrenörlüğü görevine geldim. Göreve geldikten sora 7 kampüsten 15 kişilik antrenör ekibiyle çalışarak altyapılarımızı oluşturduk. Göreve geldiğim ilk yıl 4 sporcu ile gittiğimiz 11-12 yaş finallerine bu yıl 16 sporcu hedefimiz vardı. Pandemi dönemi öncesinde son yarışımıza 19 sporcumuz grup yarışlarına bilet almayı başardı.

-SDC Yüzme Kulubü de önemli işlere imza atıyor

SDC Yüzme Spor Kulübü’nün bir özelliği 25 yaş üzeri sporculardan oluşması. 5 yıl oldu ama Türkiye’nin sayılı kulüpleri arasında. Yöneticiler, iş insanları, doktorların da arasında olduğu 40’ın üzerinde sporcumuz var. Hem sağlıkları için hem de günlük hayatın stresini atmak için antrenmanlar yapıyorlar. Pandemi sürecinin durağanlığı bize yeni bir fırsat sundu. Ve Yotube kanalı kurduk. Hedefimiz Türkiye’nin yüzme sporu hakkında en kapsamlı kanalı olarak bu alanda katkı sağlamak. Videolarımız 4 dilde altyazı seçeneği sunuluyor. Yolumuz uzun ve zorlu. Ama ben tam da bu mücadelenin insanıyım.

-Zorlu hastalık mücadelesinden sonra bu yaptıkların alkışa değer gerçekten.

Teşekkür ederim. Bunca yaşananların ardından birçok Türkiye başarısı elde ettim. Kişisel olarak 10 km yüzme maratonu yarışında 3.lük elde ettim. Kanseri yenmiş biri için büyük başarı.  Çanakkale Boğazı’nda çok küçük bir fark ile 4. olarak kürsü yaptım.  Bunları yapıyor olabilmek bile benim için mucize. Mucizelere her zaman inanmak pes etmemek gerekiyor. Pes etseydim eğer şu an bu röportajı size verememiş olacaktım. Ben de bu hayatta bir mucizeyim. Çünkü asla pes etmedim.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.