Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Bursaspor kalbimde derin bir yara!

Bursaspor’un efsane masörlerinden rahmetli Hasan Kaya’nın oğlu Fehamettin Kaya.. 22 teknik adam ve aralarında Orhan Özselek, Murat Gülez, Remzi Cinoğlu, Fikret Üstenci ve İbrahim Yazıcı gibi isimlerin de yer aldığı çok sayıda başkanla çalışan Fehamettin Kaya, “Bursaspor çok ah aldı, almaya da devam ediyor. O yüzden bu durumda” diyor.

Haber Giriş Tarihi: 24.09.2022 12:45
Haber Güncellenme Tarihi: 24.09.2022 12:45
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Bursaspor kalbimde derin bir yara!

HABER: İkbal TURAN

Bursaspor’un efsane masörlerinden rahmetli Hasan Kaya’nın oğlu Fehamettin Kaya’nın kapısını çaldım bu kez de.  22 teknik adam ve aralarında Orhan Özselek, Murat  Gülez, Remzi Cinoğlu,  Fikret Üstenci  ve İbrahim Yazıcı gibi isimlerin de yer aldığı çok sayıda başkanla çalışan Fehamettin Kaya’nın hayatına mercek tutalım istedim. Ama bir dokundum bin ah işittim. Meğer ne kadar kırgın, ne kadar da küskünmüş. Bursaspor’un kalbinde derin bir yara olduğunu söyleyen Fehamettin Kaya, “O yara kabuk bağlasa da kanamaya devam ediyor” diyor. Recep Bölükbaşı döneminde emekli olan Masör Kaya, “O kulüpte ömrüm geçti diyebilirim. Tam 25 yıl. Ama bir plaket bile verip uğurlamadılar. 60 bin TL tutan tazminatımı 12 aya bölüp hiç ettiler. İzin paralarımı vermediler. Bana niye böyle bir şey yaptılar hala anlamadım” diye konuşarak adeta içini döktü.

-Fehamettin Kaya’yı tanıyabilir miyiz?   

Artvin’in Şavşat ilçesinde 1966 yılında dünyaya geldim.  İlk, ortaokul ve liseyi Bursa’da okudum. 55 yaşındayım. 2 kız çocuğu babasıyım.  

-Mesleğe nasıl adım attınız?

Babam Bursaspor’un efsane masörü Hasan Kaya. Ondan el aldım diyebilirim. Anlayacağınız baba mesleği. Uzun yıllar Bursaspor’a emek verdi. Altıparmakta yeri vardı. Bursaspor’dan ayrıldıktan sonra orada 77 yaşına kadar devam etti. Bu işe İnegöl’de adım attım. Bursaspor’un ilaçlarını aldığı bir eczanede 1985 yılında çalışmaya başladım. 3 yıl eczanede kalfalık yaptım. İlaçlara yabancı kalmayayım diye.  Bir gün babamın kapısını çalmışlar. İnegöl spor ikinci lige çıkınca o dönemin başkanı Fırat Bayraktar, babamı aramış ve “bana bir masör bul” demiş.  Babamda “şu an kimse yok ama benim oğlanı yetiştireyim, göndereyim “demiş.  Babamın sıkı eğitim kampının ardından 1985 yılında İnegöl sporda başladım. İlk hocam İsmail Arcan, sonra Hayrettin Ender ile çalıştım. Güzel yıllardı.

 -Peki ya sonra? Bursaspor yılları ne zaman başladı?

Askere gittim. Asker dönüşü 1989 yılında Bursaspor’un ikinci lig takımı vardı. İnegöl spordan sonra buraya geçiş yaptım. O sene o takımla şampiyon olduk. Bir ligde iki tane Bursaspor olmayacağı için o takımı lav ettiler,  takım dağıldı gitti. Ben de Zeytinburnu’na gittim. 6 ay çalıştım. Sonra geri döndüm. Özmettin Erkut hoca ile Merinos’ta 1991 yılında 3.ligde çalıştım.  Bursaspor’a başlamam da Özmettin hoca sayesinde oldu.  Özmettin Hoca beni Orhan Özselek’e önerdi. Ve 1992 yılında Bursaspor altyapısında göreve başladım. O zaman A takımda Romenler vardı. Tam A Takıma geçişim 1995 yılıydı.

-Bursaspor’un en iyi olduğu dönemler..

Evet İnter Toto dönemlerine şahit olmak benim için ayrıcalık elbette. Ercüment, Baliç, Gançev, Mususi, Şaban, Deli İbrahim. Teknik Direktör Nejat Biyediç. Nejat Hoca çok iyi iş çıkardı o dönemde.  22 teknik adam ve aralarında Orhan Özselek, Murat  Gülez, Remzi Cinoğlu,  Fikret Üstenci  ve İbrahim Yazıcı gibi isimlerin de yer aldığı çok sayıda başkanla çalıştım. Ama aralarında en unutamadıklarım Gordon Milne, Nejat Biyediç, Bülent Korkmaz ve Yılmaz Vural hocadır.  Disiplin ve personele yaklaşımları çok güzeldi.

-Bursaspor’a tam 25 yılınızı vermişsiniz. Elbette bu sürede anı da biriktirmişsinizdir?

Bu 25 yılın 18 yılı A Takımda, 7 yılı da altyapı da geçti. Çok anı biriktirdim elbette. Hepsi ilk günkü tazeliğinde. Turan Şen’in hiç sakatlandığını hatırlamam. Kendine müthiş saygısı olan bir futbolcuydu. Mususi de kendisine özenirdi. Asla masaj yaptırmaya gelmezdi. Biz giderdik “gel sana masaj yapalım” derdik ama kabul etmezdi. Çok iyi insandı, Allah rahmet eylesin.

-Bir boğulma tehlikesi de yaşamışsınız?

Evet .. Ben yüzmeyi çok iyi bilmiyorum. Çok denizi sevdiğimi de söyleyemem. 1995 yılı Avusturya kampındaydık. Havuzun yanında futbolculara masaj yapalım dedik. Masaj alanının havuzun yanında olması,  futbolcular için iyi olsa da benim için berbattı. Tunahan ile Gançev beni şaka olsun diye havuza attılar. Yüzme ile aram iyi olmadığı için bana şaka gibi gelmedi maalesef. Allah’tan düştüğüm yer derin değildi.  Bir de Turan Şen’in yanına düştüm. Hemen beni dışarı çıkardı sağ olsun. Su derin olsaydı şu an hayatta da olmayabilirdim

-Başka bir anı daha alalım sizden

En unutamadığım anılar arasında ilk üçe girer. Atatürk Stadyumu. Bursaspor ve Karlsuher maçı. Ben böyle bir maça denk gelmedim. Öyle efsane bir mücadeleydi ki. Maç penaltılara kaldı. Kaçıranın kaybedeceği bir maçtı.  Ümit Şengül penaltı kaçırdı ve Bursaspor İnter Toto kupasına çeyrek finalde veda etti. O atmosferi, o taraftarı asla unutamam.

-Recep Bölükbaşı döneminde emekli olmuşsunuz. Ama sanki biraz kırgın gibisiniz.?

Orhan Özselek ile başladım. Murat Gülez, Remzi Cinoğlu, Hüseyin Silahçı, Kani Şen, Recep Günay, Fikret Üstenci.. Recep Bölükbaşı döneminde de bıraktım. Vallahi çok kırgınım. İnsanların çok ahını alıyorlar. Ahı şahıslar alıyor ama bilet kulübe kesiliyor. Bursaspor’un  çevresini piranalar sarmış, dört bir yandan kopartıyorlar. Koparta koparta bir şey kalmadı. Bölükbaşı döneminde emekli oldum. Ömrüm geçti diyebilirim. Tam 25 yıl. Ama bir plaket bile verip uğurlamadılar. 60 bin TL tutan tazminatımı 12 aya bölüp hiç ettiler. İzin paralarımı vermediler. Bana niye böyle bir şey yaptılar hala anlamadım.  İzin paralarımı 6 sene geçti hala alamadım. Mahkemeye verdim, kazandım. Mahkemenin belirlediği 54 bin TL’yi hala ödemediler. Öyle kaldı. İcrada konu. Böyle olmamalıydı. Duyuyorum, Muhasebeci Müzeyyen hanımın yüklü tazminatı tek kalemde ödenmiş. Bursaspor ah alıyor,  niye bu durumda net anlaşılıyor. Kırgınlığım büyük. 

- Epey dertliymişsiniz?

Kalbim yara dolu. Kabukları var ama altında yara kanamaya devam ediyor. Her konu açıldığında kanıyor. Çok yaralıyor bu konu beni. Bursaspor emektarlarına karşı maalesef vefalı değil.

-  Şu an neler yapıyorsunuz peki?

Heykelde küçük bir yerim var. Amatör futbolculara bakıyorum. Vatandaşlara hizmet veriyorum. Özel masaja da gidiyorum. Kendi yağımla kavruluyorum   

-Bursaspor’dan bir teklif gelse düşünür müsünüz geri dönmeyi?

Yok asla düşünmem. Kafam çok rahat. Bir konuda da eleştiri yapmak isterim. Bursaspor’da sakatlanan futbolcuları 4 hafta sonra oyuna sokuyorlar. Fizyoterapistler çok geciktiriyor oyuncu tedavilerini. Biz de bir hafta sonra maça dahil oluyorlardı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.