Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Bursalı köylüler doğa için yürüdü

Dünya Çevre Günü etkinlikleri çerçevesinde Bursa'nın çeşitli ilçelerinden gelen köylüler, "Çevre Yürüyüşü" gerçekleştirdi.

Haber Giriş Tarihi: 05.06.2014 21:57
Haber Güncellenme Tarihi: 05.06.2014 23:02
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Bursalı köylüler doğa için yürüdü
5 Haziran Dünya Çevre Günü sebebiyle çevre sorunları yaşayan Bursa köylüleri daha önce birçok şekilde paylaştıkları sorunlarını ülke ve Bursa kamuoyu ile bir kez daha paylaşmak ve seslerini duyurmak için yürüdü. Doğa ve Çevreyi Koruma derneği (DOĞA-DER) ve Türkiye Mimarlar ve Mühendisler Odası Bursa Şubesi (TMMOB)'un Dünya Çevre Günü dolaysıyla düzenlediği yürüyüş yoğun bir katılım eşliğinde gerçekleşti. Setbaşı Köprüsü‘nde başlayan yürüyüş, Heykel Kent Müzesi önüne kadar sürdü. Yürüyüşe çevre mücadelesi veren birçok dernek, oda, kurum yöneticileri ve üyeleri ile vatandaşlar katılarak destek verdi. Yürüyüşe mermer ve taş ocakları nedeniyle kullanım ve içme sularının kirlenmesi ile mücadele eden Orhaneli İlçesi Başköy köylüleri, köylerinde kurulan taş ocağına tepki gösteren iznik İlçesinin Mecidiye köylüleri,vadilerine termik santral kurulmaması için mücadele eden Keles İlçesi Kozağacı Vadisi köylüleri ve Derbet köylüleri yoğun bir katılım sağladı. Yürüyüşte köylüler "Bursa uyuma köylüne sahip çık" Köyün içme suyuna dokunmayın" gibi sloganlar atarak ilerlediler.



Köylüler adına basın açıklaması yapan Bursa Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Efsun Dindar, "Dünya Çevre Günü ülkemiz için ne yazık ki kutlamaların yapılabileceği bir gün değildir. Gittikçe artan çevre sorunları, çevre mevzuatındaki tahribatlar bu sorunların çözümünde kilit role sahip mesleklerimizin yok sayılması gibi birçok gerekçe bizleri bu günü kutlamaktan alı koymaktadır. Bu hafta yaşam alanlarımızı yok eden , talan ve rant projeleri, nükleer, termik, hidroelektrik santraller, kentsel dönüşüm ilan edilen kentlerimiz ve doğa için mücadeleye çağrı haftasıdır. 1972 yılında "Çevre ve İnsan" merkezli oluşan çevre politikaları 1992 yılında "Çere ve kalkınma, 2000'li yıllarda ise "Sürdürülebilir Kalkınma" kavramı çerçevesinde daraltılmıştır. Bu yaklaşım çevresel değerler ve doğal varlıklardan çok ekonomik kalkınma, serbest piyasa ve rant dürtülerini temel alan almaktadır. İçinde bulunduğumuz en büyük çevresel riskler içme suyu kaynaklarının yetersizliği, iklim değişikliği, hızlı nüfus artışı ve fosil yakıt kullanımıdır. Gelecek nesillerin ihtiyaçları göz ardı edilerek doğal kaynaklarımız vahşi bir şekilde yok edilmektedir. Ormansızlaştırılması alanlardan kentsel dönüşüme, enerji politikalarından madencilik faaliyetlerine, yaşanan doğal afetlerden, tarım gıda uygulamalarına kadar geniş yelpazede yaşanan olumsuzluklar tüm gerçekliğiyle ortadadır" dedi.




Çevre mevzuatı hiçe sayılarak uygulamaya konular projeler olduğunu belirten Efsun Dindar," Köylerimizdeki içme suyu kaynaklarının yok eden mermer ocakları, orman alanlarının ranta açılması, çevre sorunlarına yönelik kararlı ve somut adımların atılmaması ve daha birçok sebep bizleri harekete geçirdi. Böyle bir günde toprağımıza, köylümüze, havamıza , suyumuza ve doğamıza kısacası tüm yaşam alanlarımıza sahip çıkıyoruz" şeklinde konuştu.
Grup basın açıklamasının ardından olaysız bir şekilde dağıldı.


En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.