Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Bu çağrı Ankara’ya!

Yazının Giriş Tarihi: 29.07.2022 00:03
Yazının Güncellenme Tarihi: 29.07.2022 00:03

Dünkü yazımın bir bölümünde, ‘27 Temmuz 2022 akşamı saat 18.00’de başlayan toplantıyı, BTSO Meclis Başkanı Ali Uğur yönetti… Meclis Başkan Yardımcıları Murat Bayizit ve Metin Şenyurt, Divan Katipleri Gülçin Güleç ve Hakan Batmaz ile Genel Sekreter Vekili Okay Civelek, 2008-2022 Döneminin 53’üncü toplantısını gerçekleştirmek üzere hazır bulundular… Hepsi jilet gibiydi…’ demiştim… Yazmadıklarım da vardı…

Örneğin BTSO Meclis Başkanı Ali Uğur’un ‘ağabey’ sıfatıyla ele aldığı konuşması önemliydi ve mesajı vardı; Uğur, ekonomik büyümenin sürdürülebilir kılınması ve güçlü bir kalkınma hamlesinin, toplumun tüm fertlerinin refah seviyesini artırmakla mümkün olduğunu belirterek, “Çalışanlarımızı tüm dünyanın ortak sorunu haline gelen yüksek enflasyondan korumak, verimli bir üretim için öncelikli koşuldur. Bu kapsamda yeniden düzenlenen asgari ücreti, gerek çalışanlarımızın alım gücünün korunması, gerekse de firmalarımızın verimliliği açısından oldukça önemli buluyoruz. Bununla birlikte vergi dilimlerinin asgari ücret artışına bağlı olarak yeniden düzenlenmesi tüm çalışanlarımız için kritik önem arz etmektedir. Bu konuda da gerekli adımların atılmasını bekliyoruz” sözleri, Ankara’da yankı bulmalı… Çünkü; artan asgari ücret nedeniyle çalışanların vergi dilimleri değiştirilmez ise net asgari ücret 3’üncü aydan sonra azalmaya başlıyor… Vergi yükü büyüyor… Umarım bu istek duyulur ve işçinin alacağı ücret göreceli olarak azalmaz…

Meclis Başkanı Uğur, başka bir konuda da açıklamalarda bulundu; Uğur; Üretimin sürdürülebilirliği, ticaret ve ihracatın artan bir ivmeyle devam etmesi için işletmelere sunulan desteklerin sürdürülmesini istedi. Haklıydı…

Bankaların kredi musluklarını kısması, Eximbank ve reeskont kredilerinde yaşanan sıkıntılar, artan elektrik, doğalgaz ve hammadde fiyatları, enflasyon oranlarına uyum süreci, yurtdışındaki resesyon (durgunluk) belirtileri, ihracat pazarlarındaki daralma, Rusya-Ukrayna Savaşının getirdiği ek yükler, iç piyasanın istenilenden daha yavaş büyümesi hatta gerilemesi ve teknolojik yatırımlar gibi daha onlarca alanda mücadele veren iş insanlarının geleceği göremediği günlerden geçiyoruz… Dolarla ara mal veya hammadde ithal eden ve Euro ile ihraç ederek pariteden para kazanma dönemi de şimdilik sona erdiği için destek, teşvik ve kredi üçlüsünde ortaya çıkan aksamalar, ülkede deprem yaratma riski taşıyor… BTSO Meclis Başkanı Ali Uğur’un ‘destek’ başlıklı sözlerinin bakanlıklar nezdinde karşılık bulması gerekiyor… Bu aşamada yönetim kurulu başkanı İbrahim Burkay’ın devreye gireceğini tahmin ediyorum. İkili ilişkilerini kullanacaktır…    

PANDEMİ ÇOK ETKİLİ OLDU

Hatırlayalım; bundan sadece 2 yıl önce tüm dünya korona virüsüne karşı korumaya alındı… Sanayide çarkların durduğu, ticari faaliyetlerin birçok sektörü sınırlandırdığı bu süreçte, firmalar, arz-talep dengesindeki bozulma, rekor seviyeye ulaşan hammadde, nakliye ve işletme giderlerini omuzlamak zorunda kaldı.

Bursa iş dünyasının çatı kuruluşu olarak BTSO, üyelerinin sorunlarına çözüm üretmek adına yoğun bir gayretle çalıştı, iş dünyasının en büyük sorunu olan finansmanda adımlar atıldı…

2002-2008 yılları arasında Kemal Derviş’in programını uygulayan iktidar, bu tarihten sonra başka kararlar almaya başladı… “Enflasyon ve faiz” ikilisi ters orantılı olarak arttı… Resmi rakamlarla sokakta yaşanan enflasyon arasındaki, makası çok açıldı… Gösterge faizi yüzde 19’dan 14’e düşürüldü ancak bankalar yüzde 25-30’lardan kredi kullandırdı… Bu arada bankalar, Merkez Bankası’ndan yüzde 14 ile aldıkları krediyi Hazine’ye yüzde 24 ile borç verdi… Müthiş bir ticaretti!

Bu aşamada BTSO, ‘Nefes Kredisi’ ile piyasa uygulamalarına göre çok daha avantajlı koşullarla düzenlediği 15 farklı kredi paketiyle yaklaşık 15 bin üyeye 1 milyar 250 milyon TL’nin üzerinde finans desteği sağladı… Fuar destekleri, yurtdışı gezi destekleri, reklam destekleri, lojistik destekler, showroom açma desteği, Ar-Ge destekleri gibi daha onlarca alanda verilen devlet destekleri de işe yaradı, ihracat arttı…

Ancak kasada para kalmadı artık… 128 milyar dolar buhar oldu, Merkez Bankası doları frenlemek için 60 milyar dolar daha sattı piyasaya ve destek mekanizmaları sekteye uğradı…

Şimdi sermaye kontrolüne doğru gidildiğini görüyorum… Çok daha sert tedbirler konuşuluyor olmalı… Kısa vadeli 182 milyar dolarlık dış borcu da ödemek zorundayız…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.