Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Böyle siyaset olmaz olsun!

Yazının Giriş Tarihi: 25.03.2016 00:32
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.03.2016 00:32


 

Salı günü grup toplantısında Kılıçdaroğlu'nu izlerken gördüğüm ve duyduklarıma inanamadım. Tekrar tekrar dinledim ama duyduklarım maalesef doğruydu. Bir süre önce Deniz Baykal'ın yaptığı çıkışın da ne kadar isabetli olduğunu bugün daha iyi anladım. 

 

Sen kimin muhalefetisin?

Kılıçdaroğlu'nun salı günü TBMM'nin çatısı altında gerçekleştirdiği CHP grup toplantısında yaptığı konuşma ülkemiz için tam bir yüz karasıydı. Ülke olarak, böyle bir ana muhalefet partisine sahip olmak için ne günah işledik acaba!

Kürsüden 'atış serbest' modunda döktüren beyefendiye göre Suriye'deki savaşı başlatan da, Ortadoğu'daki bütün dengeleri alt üst eden de Türkiye. Ortada ne ABD, ne İngiltere, ne Rusya, ne İran, ne de Suudi Arabistan yok. Sadece Türkiye yapmış tüm olan biteni.  

Sözlerine şöyle devam ediyor beyefendi: "Türkiye kan gölüne döndü. Sadece Türkiye mi? Hayır. Brüksel’de patlayan bombalar da öyle, Paris’te patlayan bombalar da öyle. Tek sorumlusu vardır, AKP hükümetidir. Altını çizerek söylüyorum, bütün bu terör olaylarının tek sorumlusu vardır, AKP hükümetidir."

 

Mandacıları tarihte aramaya gerek yok!

Bu kadarla da kalmıyor Kılıçdaroğlu. Türkiye canlı bombaların eğitildiği yer oldu diyor. Sen maçın bile güvenliğini sağlamaktan acizsin diyor. Sokaklarda can ve mal güvenliğinin kalmadığı bir ülkeye turist niye gelsin diyor. Ve ağzındaki baklayı çıkarıyor: "Bu hükümetin işlevi bitmiştir. Bu ülkeyi yönetemiyorlar ve bunlar gitmelidir."  

Şimdi asıl derdin ne olduğunu daha iyi anladınız sanırım. Kılıçdaroğlu'nun bu sözleri de içinden gelerek söylediğini sanmıyorum ama zamanında kim onu o koltuğa oturttuysa, onlar böyle konuşmasını istiyor.

Onca çabalarına ve manipülasyonlarına rağmen Türkiye'de siyaseti şekillendiremeyenler şimdi bir taraftan terör yoluyla ülkeyi kaosa sürüklemeyi, diğer taraftan da ülkemizi terör destekçisi ülke olarak Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı'nda yargılamanın alt yapısını hazırlamaya çalışıyorlar. Kılıçdaroğlu da kendisine biçilen rolü oynuyor. Siyaseten iktidar olma şansınız kalmayınca ve bu millete yabancılaştığınızda bunlar oluyor. CHP, el açıp egemen güçlerden medet umuyor. Kısaca diyor ki, 'biz bu iktidarı bir türlü deviremedik, bir el atıverin.' O yüzden mandacıları sadece tarihte aramayın. Modern mandacıları görmek istiyorsanız olayları biraz daha dikkatle inceleyin.

 

İler tutar yanı yok

Şimdi iler tutar yanı olmayan bu açıklamaların mantığı da yok ve tevili de mümkün değil. Bakın siz Türkiye'yi IŞİD'ci olarak lanse ederken, IŞİD yıllardır Türkiye'nin terör listesinde. Yurt içinde sürekli IŞİD sempatizanlarına ve militanlarına operasyon yapılıyor. Yurt dışındaki IŞİD mevzilerini TSK sürekli bombalıyor. IŞİD ülkemizde çok sayıda eylem yaptı ve belki onlarcası da engellendi.

Brüksel'deki bombalamaları yapanlar da, Paristeki eylemleri yapanlar da Belçika vatandaşı ama siz bu ülkenin iktidarını suçluyorsunuz. Geçenlerde AB Parlamentosunda Türkiye hakkında ipe sapa gelmez konuşmalar yaptı diye Yunan vekil oturumdan kovuldu ama bizim meclisimizde üstelik ana muhalefet partisinin lideri Yunanlıya rahmet okuttu!

Avrupa'da da yakın tarihte terör nedeniyle maçlar ertelendi ama hiç bir muhalefet partisi, 'ülkeyi ne hale getirdiniz, bırakın bu işi' demedi.

Brüksel'deki patlamalar sonrasında metro ve tren istasyonları kapatıldı, spor ve sanat etkinlikleri iptal edildi, meydanlar boşaltıldı, sosyal medya hesaplarında karartma uygulandı ve medya terör örgütünün propagandasını yapmamak adına saldırıya ilişkin haberleri sansürleyerek verdi. Ülke muhalefeti de hiç şartsız iktidara desteğini açıkladı.

 

Terörden daha tehlikeli

Terör eylemine maruz kalan ülke mağdurdur ve (samimiyeti tartışılsa da) diğer ülkeler tarafından o ülkeye destek mesajları yağar. Toplumsal hayata, cana ve mala zarar gelir ama o ülkeye duyulan sempati azalmaz, aksine artar.

Kılıçdaroğlu'nun bu ipe sapa gelmez açıklamalarını yabancı ülkelerde okuyan ahali ne düşünür, 'ya hu adamların ana muhalefet partisi bile isyan ediyor, tüm bu olayların arkasında Türkiye varmış demez mi?' Bal gibi de der. Gerçekle uzaktan yakından alakası olmayan bu zırvaları bir vatansever söyleyebilir mi? Peki bu iddialar ülkemizin imajına bir terörist eylemden daha fazla zarar vermiyor mu?

Son örnek de, Rıza Zarrab olayı. ABD, adamı Amerikan ambargosunu delmek ve Amerika'yı zarara uğratmak suçundan tutukluyor (ki o mesele biraz karışık. İlerleyen günlerde kokusu daha iyi çıkacak) bizim burada anti emperyalist ve ABD düşmanı geçinen solcular bayram ediyor!

Özetle durum şudur; ülkede acayip bir azınlık güruh oluştu. Bugün ABD, Rusya veya başka bir güç mevcut iktidarı devirmek için ülkemize gelse, İzmir'in işgalini ellerindeki, bayraklarla sevinçle karşılayan Rumlar gibi alkış tutacaklar. O yüzden şeytanla bile yatağa girmeye razılar. (Belki de o yataktan hiç çıkmıyorlar) Bu ortamda Deniz Baykal'ın ve Devlet Bahçeli'nin devlet adamlığının, hatta sadece adamlığının değerinin daha iyi anlaşıldığını sanıyorum.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.