Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Bizim çocuklar

Yazının Giriş Tarihi: 08.09.2020 00:13
Yazının Güncellenme Tarihi: 08.09.2020 00:13

Bursaspor’da Mustafa Er komutasında oluşan teknik kadroda yer alan Serdar Kurtuluş/Fatih Şen/Murat Alkan ve Fazlı Tan’ı medyada yöneticilik yaptığım süreçte aktif futbolculuk dönemlerinden yakından tanırım. Bende bıraktıkları izlenim kişilikli, karakterli, ‘Bizim çocuklar’ olduğu doğrultusundadır..

1994-95 sezonunda Nevzat Güzelırmak’ın istifasının ardından Bursaspor kendi çocukları Nejat Biyediç ile Ercüment Şeftalioğlu’na teslim edildi. Nur içinde yatsınlar, o muhteşem İnter-Toto destanının mimarı olan bu ikili, bir sonraki sezonu tamamlayamayınca, o günden sonra ‘Bizim evlatlar’ hep kenarda kaldı…

Çok geriye değil yakın geçmişe giderek şöyle bir baktığımızda Bursaspor kökenli üç isim görüyoruz:

Ersel Uzgur, Adnan Örnek ve Mustafa Er…

Ersel, Hikmet Karaman’ın göreve gelişine gurur yaptı, kapıyı vurup çıktı…

Adnan bir maç kaybedince duygusal davranıp görevi bıraktı...

Mustafa ise izlediği futbolcular beğenilmeyince ‘Başım belada’ diyerek ayrıldı…

Girişte belirttiğim gibi,Bursaspor’da  teknik bazda görevi üstlenen yeni ekip ekrandan ve radyodan onlarca maçını anlattığım yöneticiliğini yaptığım medyada çok sayıda röportajlarının yayınlandığı, tanımakla gurur duyduğum ‘Bizim Çocuklar’ dır... Bunların ötesinde Mustafa ile Serdar benim baba dostlarımdır.

Bundan sonrası onların becerilerine ve de şanslarına kalmış durumda ama onlar adına bazı endişelerim/kuşkularım da yok değil!

Neden mi?

Kulüplerin içinden yetişmiş eski futbolcuların göreve getirilmesi Türkiye’de maalesef iyi sonuç veren bir uygulama değildir.

Bursaspor gibi şampiyon olmuş köklü ‘4 Büyük’ takıma baktığımızda bu paradoksu görüyoruz...

Mesela; Fenerbahçe’de Rıdvan olmadı, Oğuz tutmadı. Aykut Kocaman dönemleri Sarı Lacivertli camiada çok tartışıldı.

Galatasaray’da Bülent Korkmaz, Hamza Hamzaoğlu dönemleri uzun sürmedi.

Beşiktaş’ta Rasim Kara, Rıza, Ziya Doğan, Ertuğrul, Samet uymadı. Paok yenilgisi sonrası medyada Sergen Yalçın’a denmedik kalmadı. 

Trabzon’da Giray, Tolunay, Ali Kemal, Hami, Şota, Ünal Karaman ve Hüseyin Çimşir dayanamadı... Şenol Güneş kendi memleketinde kan kustu, ‘kızılcık şerbeti içtim’ dedi...

Geçmişteki bu olumsuz tabloyu ‘Kötü örnek emsal olmaz’ deyip geçelim...

Geleceğe umutla bakıp, ‘Bizim Çocuklara’  gönülden başarılar dileyelim...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.