Türk futbolu en ilkeli, en bilge, en aykırı kişilerinden biri olan Özkan Sümer gibi bir değerini daha, ebediyete yolladı.

Ne yazık ki Özkan Hoca’yla hiç tanışma şansım olmadı ama onun hakkında o kadar çok şey dinledim ki... Bursaspor ile özellikle Karadeniz deplasmanlarına gittiğimde meslektaşlarımın anlattığı renkli anekdotların yanı sıra oyunun farklı biçimde oynanabileceği inancıyla bezeli ve bu inanç doğrultusunda futbolu güzelleştirmeye adanmış bir hayat hikâyesini işitmek beni çok etkilemişti.               

Uzun palto, siyah camlı gözlük, bıyık ve devrim…                                                   

Hatıralarımda yer alan bu 4 sözcük onu tanımlamak için yeterli değil. Alt yapının ‘A’sından bile söz edilmediği dönemlerde cesurca yaptığı girişimler, devrimler, projeler geride bıraktığı eserlerle o futbolumuzun son Mohikan’larından biriydi... 

 Son derece espritüel ve de entelektüel kimliğini sokak dili jargonuyla enfes biçimde süsleyen Özkan Sümer karakteri ve hazır cevaplarıyla her zaman bir fenomen olarak görülmüştür. Kendisiyle ilgili güldüren ve düşündüren zekâ ve hiciv yüklü birçok öykü anlatılır. Onlardan minik bir derleme ile bitirelim... Trabzon’da futbol topundan başka bir şeyin konuşulmadığı yıllarda alt yapıdaki oyuncular toplanıp ‘tenis’ oynayan Özkan Hoca’yı izlemeye gitmişler. Kortun etrafında toplanan oyuncuları görünce ‘hayırdır’ diye soran Sümer’e oyuncular, ‘Hocam sizi izlemeye geldik’ şeklinde cevap verince efsane şu cevabı veriyor; ‘Evet küçük beyinliler büyük topla, büyük beyinliler küçük topla oynarmış.’

Futbolculuk döneminde kendisinden en çok çeken Lemi Çelik anlatıyor:

Bir maçta devre arası tünelde soyunma odasına giriyorum. Hoca seslendi ‘Lemi hazırlan oyuna giriyorsun’ diye...                                                                             

Cevap verdim: ‘Ama hocam ben zaten ilk on birdeyim.’                                                                    

‘Aaa öylemi? Hay Allah ben niye görmüyorum oğlum!’

Alt yapıdan Trabzonspor A Takım’a çıkarttığı ama bir türlü hocanın gözüne giremeyen Hasan Üçüncü bir sabah idmanını öncesi Sümer’in yanına gider ve ‘günaydın’ der...

Hoca anında yanıt verir: ‘Bana günaydın deme Hasan, futbolu bıraktım de...’

Ve son olarak Trabzonspor efsanelerinden Ali Kemal Denizci’den bir alıntı...

‘Bir gece yayladaki köy evinde eşiyle yatıyor. Uyurken suratına ‘pat’ diye bir şey çarpıyor. Bir bakıyor ki tavandan akrep düşmüş. Hemen karısını uyandırıyor ve ”Allahım, bir akrep orada bir akrep burada ben sana ne ettim’? diyor...                                                                                                                      

Mekanı cennet, ışığı bol olsun...