Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Biolaf

Yazının Giriş Tarihi: 26.05.2021 00:04
Yazının Güncellenme Tarihi: 26.05.2021 00:04

Öyküsü ilginçtir;

Rivayete göre bir zamanlar İstanbul’da Edirneli Aksi Yusuf adında bir tüccar varmış.

Peynir ticareti yapan bu tüccar Trakya’dan aldığı peynirleri fiyat durumuna göre İstanbul ya da İzmir’de satıyormuş.

Malını gemilerle taşıtan tüccara navlun parasını peşin vermek istemediğinden her seferinde gemi kaptanlarını oyalayıp;

 "Hele peynirler sağ salim varsın, istediğin parayı fazla fazla veririm," diye vaatlerde bulunurmuş.

Madrabaz ve cimri olan bu tüccarın vaatlerine birkaç kez aldanan gemi kaptanlarından birisi, peynirleri yükleyip İzmir'e doğru yola çıkmak üzere iken diklenmiş:

‘‘Efendi tayfalarıma para ödeyeceğim. Geminin kalkması için masraflarım var. Navlunu peşin ödemezsen Sarayburnu'nu bile dönmem’’ Diye diretmiş……

 Aksi Yusuf her zamanki gibi;

 ‘‘Hele peynirler salimen varsın…’’ demeye başlar başlamaz gemi kaptanı;.

‘‘Efendi, lafla peynir gemisi yürümez , buna kömür lazım, yağ lazım’’Demiş.

 Aksi Yusuf çaresiz parayı ödemiş ödemesine de o gün akşama kadar Lafla peynir gemisi yürümez ha’’diye de  sayıklayıp durmuş;

Lafla peynir gemisi yürümez deyiminin hikayesi bu.

En başta dedim ya rivayet diye; o yüzden doğru mudur değil midir bilinmez tabi ki…

Ama gerçek olan şu ki yükü ne olursa olsun gemi dahil hiç bir araç lafla yürümez.

Lafla yürümek insana özgü bir yetenektir.

Hele bazıları lafların yan ürünü gazla da yürümek konusunda da ihtisas yapmışlardır ki,bir kere yola çıktıklarında değil geri döndürmek bir an olsun durdurmak bile mümkün değildir.

Ata sözleri ya da deyimler bir milletin kendine has özelliklerinin öğreti haline gelmiş yansımalarıdır.

Ve biz pek çok doğruyu deneme yanılma yolu ile aradığımız için bu öğretiler konusunda diğer uluslara ciddi fark atacak kadar zengin bir içeriğe sahibizdir.

Kim bilir belki de lafı enerji kaynağı olarak kullanabilen tek milletizdir.

Bu konuda da müthiş bir rezervizimiz olduğunu da hiç kimse inkar edemez.

Son günlerde işi öyle bir noktaya getirdik ki, hani yerli ve milli olarak ürettiğimiz biolaf yakıtı diye bir buluşun patentini bile alabilecek durumdayız.

Bu yakıtın  menzil sorunu da yok;depoyu bir kez doldurunca git gidebildiğin yere kadar;hatta ne kadar gittiysen o kadar geri de dön.

İbre oynamaz bile.

Gerçi hala bu yakıtın toplumun özellikle ruh sağlığını uzun yıllar boyunca olumsuz etkileyecek kadar geniz yakıcı kokusunu giderebilecek bir çare bulamadık ama ziyanı yok; hazır konjonktür uygun biz de çift maske takarız olur biter.

Bu arada ortada biolafın litre,pompa vs fiyatı olmadığı için  ikide bir zam yapılamamasının getireceği bir sıkıntı varsa da o da mühim değil;

Ona da süper müper der,bir çare buluruz elbet.

Tek sıkıntı; bu enerji kaynağını ihraç edemiyoruz işte.

Çünkü iç piyasanın aksine uluslararası piyasa da biolafa talep hiç yok…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.