Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

BİM Haklı mı?

Yazının Giriş Tarihi: 04.12.2022 00:04
Yazının Güncellenme Tarihi: 04.12.2022 00:04

Vatandaşı yakından ilgilendiren konuların başında elbette gıda fiyatları gelmektedir.

Ülke insanımızın öncelikli meseleleri gıda, giyinme barınma, ısınma, sağlık, eğitim, güvenlik ve ekonomi çözümleri gelir. Her iktidardan da bunların çözümü ve iyileştirmesi beklenir doğal olarak. Ancak belki de Cumhuriyet tarihinin en kötü dönemini yaşamaktayız. Akaryakıt fiyatları, gıda ve giyim fiyatları, ısınma, doğalgaz elektrik, ödün, kömür fiyatları korkunç derecede pahalı. Halkımız geçmişte olduğu gibi rahat davranamıyor bu ısınma şekillerini en aza indirip asgari derecede kullanmaya çalışsa da kar etmiyor. Özellikle girmiş olduğumuz bu soğuk kış mevsiminde neyi nasıl tasarruf edecek.?

Birkaç gün önce BİM marketler zincirinin icra kurulu yöneticisi Galip Aykaç çok sert bir çıkış yaptı. Hiç beklenmeyen bu sert çıkış farklı yorumlara sebep oldu, doğal olarak ve yine çoğu kesim objektif olmak yerine olaya taraf olduğu kanadın gözüyle bakıp konuşmaya başladı.

Milleti ilgilendiren bu konulara tarafsız ve adaletli bakmayı beceremeyen bir toplumuz ne yazık ki.

Ne denmiş yeniden hatırlayalım.

Market fiyatlarının gündemden düşmediği bugünlerde Gıda Perakendecileri Derneği Başkanı ve BİM İcra Kurulu Üyesi Galip Aykaç, 7. Private Label zirvesinde konuştu. Aykaç, geçtiğimiz yıl zincir marketlere ceza yağdırılması, iktidara yakınlığıyla bilinen medya kuruluşlarına ve son günlerde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın zincir marketlere ilişkin söylemlerine, "Perakende işletmelerinin enflasyondan arındırılmış sadece nominal kar rakamlarına bakan olumsuz yorum yapan trollere, maaşlı televizyon yöneticilerine, bizleri terörist ilan edenlere, bizlere vicdansız, hatta kansız diyenlere ve bunları gazetede yayınlayarak ahlaksızca bizi çete ilan edenlere ve tabirimi maruz görün çok daha kötüsünü söylemek istiyorum ama müsaadenizle gazeteci müsveddelerine söyleyeceğimiz sözler var" diyerek cevap verdi.

İş bilmez yöneticilere söyleyeceklerimiz var diyerek sözlerine devam eden BİM patronu

Aykaç'ın açıklamaları şöyle:

"'Eğer doğruysa' diyerek ülkenin değerlerine saldıranlara, ilan vermiyoruz diye gazete sayfasını boş bırakanlara, televizyonda salyalarını akıtarak küfredenlere, bilmedikleri konularda biliyormuş gibi yorum yapanlara, peyniri yumurtayı sadece sofrasında görüp peynirle yumurtayla ilgili yorum yapanlara, bu dünyayı size yaşanmaz kılarım diyecek kadar meselelerden bir haber olan, depoyu basıp günlük tüketim kadar bile olmayan yağları halka dağıtırım diyen iş bilmez yöneticilere, mağaza çalışanlarına söyleyin yöneticilerinize bu işin sonu kötü olacak, size burada ekmek yedirtmeyiz’ diyen yerel yöneticilere, ziraattan haberi olmayan İstanbul Ziraat Odası başkanına, FETÖ terör örgütüyle bizi tehdit eden parti liderlerine söyleyeceklerimiz var."

Rekor ceza BİM'e kesilmişti

Rekabet Kurumu'nun salgın sürecinde, perakende gıda ve temizlik ürünleri ticareti ile iştigal eden zincir marketler ile bunların tedarikçileri konumunda olan üretici ve toptancı seviyesindeki teşebbüslerin fiyatlama davranışlarının incelenmesine yönelik olarak yürütülen soruşturma kapsamında geçen yıl zincir marketlere ceza yağmıştı. Soruşturma sonrasında BİM, CarrefourSA, Migros, ŞOK, A 101 ve Savola Gıda'ya toplam 2 milyar 671 milyon lira idari para cezası verilmesine karar verilmişti. Cezaların en yükseğini 958 milyon ile BİM almıştı.

Erdoğan ne demişti?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında "Biz vatandaşımıza özellikle mağdur olmayacak şekilde ekonomik desteklerimizi sürdürmeye devam ediyoruz. Burada ciddi bir sorun yaşıyoruz. O da medya. Yatıyorlar, kalkıyorlar, market de market. Yaptıkları başka iş yok. Bu haftaki kabine toplantısında da söyledi. Kontrollerimizi daha da sıklaştıracağız. Fiyat farklılıklarını gidermenin yollarını arayacağız. Birçok birimlerde ekonomide farklılıklar var. Fiyat İstikrar Komitesi ile bunların takibini yapacağız" demişti.

Geçtiğimiz hafta Katar'a giden ve dönüşte uçakta gazetecilere açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, artan enflasyonla ilgili zincir marketlerin de sorumlu olduğunu ileri sürerek şunları söylemişti:

"Para cezası demek ki bunları ıslah etmiyor. Para cezasının dışında atılacak adımları da ilk kabine toplantımızda inşallah masaya yatırırız ve oradan da bunların üzerine ayrıca gideriz. Değişik öneriler var. Bütün mesele yaptırımın çok daha ağır olması. Bu bunlara ürkütücü gelebilir. Bunu halletmek lazım."

Tekrar Aykac'ın açıklamalarına bakıyorum ve hak veriyorum. Tarladan domatesi ücretsiz alıp marketin reyonuna koymamızın maliyeti 7,5 lira diyor. İşte burada akaryakıtın pahalı alımı ile sıkıntı başlıyor. Dışa bağımlı olmanın zararları.

Açıklamalara devam ediyoruz.

"Acaba rakamları biz mi yanlış okuyoruz?'

Rakamları söylüyorum, 2022’nin 8. ayın tüketici fiyat endeksini TÜİK yüzde 80.21 olarak açıkladı. Üretici fiyat endeksi yüzde yüzde 143.75, 9. ay yüzde 83. 45 tüketici, yüzde 151.50 üretici. 10. Ay yüzde 85.51 tüketici fiyatı, yüzde 157.68 üretici fiyatı. Soruyorum buradan acaba bu rakamları biz mi yanlış okuyoruz? Doğrusunu söyleyecek olan var mı? Siz hesap da bilmiyorsunuz."

Doğru yönetilemiyor’

Şeker fiyatlarına ilişkin de konuşan Aykaç şu ifadeleri kullandı:

“Şeker fiyatları, Türkiye Şeker Fabrikaları sitesinin geçen sene bu zamanlardaki fiyatı, 50 kilogramlık çuval fiyatı 212 liraydı. Bugün 950 lira. Bunun perakendedeki fiyat değişiminden biz sorumlu olamayız. Aşağı yukarı üretimin yarısı Türkiye Şeker Kurumu’ndan, diğer yarısı da özel sektörden geliyor. Ama doğru yönetilemediği için geçen sene bir özel sektör şirketinin sahibinin bana söylediklerini aynen tekrar etmek istiyorum: ‘Bu seneki kadar hiçbir zaman kar etmedik’.

Evet işte spekülatör orada. Biz değiliz. Oraya bakmak lazım. Buradan bir kez daha değinmekte fayda görüyorum. Eğer tedbir alınmazsa süt ve et konusunda 2023, bu yıldan daha zorlu geçecektir. Bugünlerde süt hayvanlarının girdi maliyetleri çok yüksek olduğu ve yeterli fiyatı piyasada bulamadığı için inekler kesime gitmiştir. Bu kesilen ineklerin de artık sonlarına gelinmiştir. İneği keserek sadece sütü değil eti de kestik. Et fiyatlarının da artacağın bugünlerde kulağımıza geliyor.

Sonuç itibarı ile bir şeyler yapılıp halkın geçim şartları ve mecburi ihtiyaçları uygun fiyatlara getirilmelidir. Asgari ücretle çalışan yüzde 60’lık kesim ve 13 milyon emekli Merhum Süleyman Demirel'in dediği gibi "boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur" bu söylemi mevcut iktidara yaşatır.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.