Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

“Başın düşerse dara, Mustafa Dündar’ı ara”

Yazının Giriş Tarihi: 10.02.2020 00:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.02.2020 00:02

Orta yaş ve üstü insanlar daha iyi hatırlar,

2000’li yıllardan önce her beş yılda bir seçtiğimiz belediye reisleri görev süreleri boyunca yaşam alanlarınızı daha derli toplu, temiz, yaşanabilir kılabilmek için faaliyetler yapar, bütçelerinden ayıracak bir pay kalırsa onunla da kentin altyapı sorunlarını çözmeye çalışırlardı.

Yani en temel görev, altyapı hizmetleri, şehrin onarım ve tamiri, temizliği, yol ve asfalt çalışmaları ve belki de birkaç küçük proje idi.

Açıkçası fazlasını da beklemezdik. Hem ödenekler kısıtlıydı, hem de yönetenin ufku ve imkanı yönetilenin de beklentileri bu kadardı.

Özellikle 2000’li yıllardan sonra, Türkiye’nin hızla büyüyen ekonomisi,  belediyelerin bütçeden aldığı payı da ciddi miktarda artırdı.

Aynı zamanda, globalleşen dünyada teknolojik gelişmelerle orantılı, gelişmiş şehirler ve yönetişim biçimiyle ilgili fikir sahibi olundukça belediye hizmetlerin de farklılaşmalar başladı.

Hizmetler çeşitlendi,  projeler büyüdü. Belediye hizmetlerinde çıta alabildiğine yükseldi. Kentler bu yeni yönetişim şekli ve devasa bütçelerle çok farklı noktalara geldi.

Artık hizmette sınır tanımayan, yönettikleri şehrin kaderini önemli ölçüde değiştiren, şehrin her noktasına her alanda dokunan bir belediye anlayışıyla tanışır olduk.

15-20 yıl aradan sonra geldiğimiz, gördüğümüz, gezdiğimiz şehirleri tanıyamaz olduk.

SOSYAL BELEDİYECİLİK ANLAYIŞI GELİŞTİ

Belediyelerin vatandaşa bakışı ve hizmet anlayışı değişmesine değişti de, vatandaşın belediyeden beklentisi de farklılaşmaya başladı yıllar içerisinde.

Artık o klasik belediye hizmeti yetmemeye başladı halka. Başkanı ve temsil ettiği gücü sadece mahallesinde, caddesinde,  sokağında görmek yetmedi, evinin içine kadar girmesini istedi.

Geleneksel belediyecilik anlayışının dışına çıkılan bu hizmet çeşidine Sosyal Belediyecilik denildi. Bu anlayış, belediyeleri insanların sosyal ve kültürel hayatına dokunan, katkıda bulunan, bu konuda sorumluluk alan bir noktaya getirdi.

 Belediyeler, insanların sosyal refah düzeyi yüksek bir ortamda yaşamasına olanak sağlayan; çocuklara, gençlere, kadınlara, yaşlılara, özürlülere, muhtaç ailelere sosyal hizmet projeleri üretmeye başladı.

Bursa’da sosyal belediyecilik alanında proje üreten öncü belediye başkanı olarak Osmangazi Belediyesi Başkanı Mustafa Dündar öne çıktı.

BAŞKAN MAHALLEMİZDE

 Mustafa Başkan, daha 2010’lu yıllarda “Başkan mahallemizde” projesini hayata geçirerek, mahallenin sorunlarını yerinde tespit etmek, vatandaşın dertlerine derman olabilmek için her hafta bir mahalleyi ziyaret etti.

Bizim anlayışımızda, devlet demek Vali demektir, kaymakam demektir, belediye başkanı demektir. İşte, vatandaş ancak seçim zamanı görebildiği belediye başkanını, “Var mı başka bir arzunuz ?” diye karşısında gördükçe ve arz ettiği sorunların sigara paketinin arkasına yazılmadığını fark ettikçe belediyesine, başkanına, haliyle devletine güveni pekişti.

Günümüze kadar devam eden bu proje bugün birçok belediyeye örnek oldu.

Ayrıca, son 5 yıldır uygulanan  “Belediyem Benimle” projesi, Osmangazi’de yaşayan ihtiyaç sahiplerinin yaralarına merhem oldu, dertlerine çözüm üretti.

Örnek bir proje olarak ortaya çıkan “Belediyem Benimle” projesi kapsamında bu güne değin Osmangazi Belediyesi sınırlarında ziyaret edilmedik mahalle, girilmedik sokak ve hatta kapısı çalınmadık hane kalmadı.

BELEDİYEM BENİMLE

Bu proje kapsamında, başta belediyeden yardım talep edilen vatandaşlar olmak üzere,  “Belediyem Benimle” ekibi ihtiyaç sahibi aileleri ziyaret ediyor, ailelerin sosyal ve ekonomik yaşam standartlarıyla ilgili bir tespit yapıyor, yapılan değerlendirme sonucunda ilgili aileye başta erzak yardımı olmak üzere, ihtiyacına göre ev eşyası, giyecek, yakacak, kırtasiye, kira yardımı, medikal malzeme yardımı gibi konularda destek sağlıyor.

Dile kolay, bu gün herhangi birimiz Osmangazi Belediyesi sınırlarındaki 136 mahalleyi, sadece dolaşmaya kalksak bir yılımızı alır. Haliyle gidilen yol, dinlenen dert, çözüme kavuşturulan sorun, vatandaşın ayağına kadar ulaştırılan hizmet öyle bir cümleyle anlatılacak kadar basit değil.

Sadece 2019 yılında tam 8 binden fazla ailenin bu tür ihtiyaçlarına cevap verildi. 8 bin aile, başı sıkıştığında belediyesini hemen yanı başında buluverdi. 6 bin aileye erzak yardımında bulunuldu. İhtiyaca göre mobilyasından beyaz eşyasına, hasta yatağından tekerlekli sandalyesine kadar her türlü destek sağlandı.

Ayrıca,

Kimsesizlerin, evsizlerin, sokak çocuklarının ve muhtaç kadınların barınma ihtiyaçları karşılandı.

Öksüz ve ihtiyaç sahibi çocuklar için kreşler yapıldı, eğitimine destek verildi,

Hastaneye gidemeyen yaşlı ve hastaların tedavi sürecine,  bizzat evlerine gidilerek katkı sağlandı, kişisel ve ev temizliğine varıncaya kadar her türlü ihtiyaçları karşılandı.

Engelliler için ulaşım, eğitim ve sosyo-kültürel faaliyetler hazırladı, onların bu yöndeki taleplerine destek olundu, engelli vatandaşları engelsiz yaşamın merkezine yöneltti.

Beceri ve meslek edinme kurslarıyla ihtiyaç sahiplerine “balık tutma” yı öğretti, aile ve ülke ekonomisine katkı yapmalarının önü açıldı.

Az buz hizmetler değil doğrusu bunlar. Bir yandan belediyenin asli görevlerini aksatmadan yerine getir, bir yandan da bu kadar yardım için bütçe ayırabil ve Türkiye’nin en borçsuz belediyesi olarak ön plana çık. Halk arasında biz buna 10 parmağında on marifet diyoruz.

Eski meslaktaşlarımız bilir, yerel medyada bir Sedat abimiz vardı, Allah rahmet etsin, dert babası olarak bir köşe hazırlardı, sloganı da “başın düşerse dara, alo Sedat’ı ara” idi.

Şimdi Osmangazili vatandaşın sloganı olarak ta “Başın düşerse dara, Mustafa Dündar’ı ara” desek abartmış olmayız değil mi?

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.