Bursa'da, Ankara'da, Çanakkale'de, Isparta'da ve daha bir çok ilimizde karşılaşıp uzun ,uzun sohbetler yaptığımız, Çevre eski bakanı ve kit komisyonu başkanı, halk adamı Hamdi Üçpınarlar ile cumartesi günü birlikteydik. Yine tatlı bir telaş ile Çanakkale'den Bursa yollarına düşmüştü. Bir kaç gün öncesinde telefon ile arayıp bu güzel ve duygulu olayı anlattığında bende mutlu olmuştum. Cumartesi günü Yıldırım ilçemiz de bulunan Ertuğrulgazi avcılar derneğin de 50-55 yıllık dostları ile buluşup hasret giderecekti. Ortalama bu gün 70 li yaşları deviren bu dost grubu nun buluşması ve sembolik olarak Bursa'ya has bir lezzet olarak Cantık yenilecek olması da olayın güzelliğini pekiştiriyordu.

Cumartesi günü Hamdi Üçpınar'lar beni kent meydanından alırken yol arkadaşları, eski dostumuz Yurt partisi Çanakkale il başkanı Numan Mutay ve A haber Çanakkale muhabiri Vedat Sezer'di. sohbete devam ederken Mesken'e geliyoruz, ve Hamdi Üçpınarlar ben dahil Bursa'da milyonların bilmediği bir gerçeği anlatıyor. Mesken isminin sebebi ve yanından geçtiğimiz konutlara bakıp işaret ederken. '' bakın bu binaları Süleyman Demirel 1967-68 yıllarında Adalet partisi iktidarında dar gelirli memurları ev sahibi yapmak için yapmıştı '' Mesken gerçeğini öğrenince Süleyman Demirel'i bir kez daha rahmetle anıyoruz.

Ertuğrulgazi avcılar derneğine geliyoruz, Hamdi Üçpınarlar'ın çocukluk arkadaşları heyecanla kendisini karşılıyor, hasret kokan görüntüler ve kucaklaşmaların ardından hazırlanan masalara geçiyoruz. Masada olayı organize eden Burhan Tabakoğlu, İrfan Hoşkondu, Kemal Yıldıral, İrfan Bilir, Kenan Günsal, Osman Hatta, Kamil Günsal, Kemal Tezyapar, Orhan Hoşkondu, Mesut Özgeldim, Ömer Kazanç, vardı. Bu dostlukları görünce ve sohbet esnasında adı geçen Ali Cakalıoğlu büyüğümüzü aramak istedim Ali Cakalıoğlu'na her zaman sempatim vardı kendisi DYP de etkili bir il başkan yardımcısıydı o dönemler bende Osmangazi gençlik kollarında görev yapıyordum, bizlere karşı her zaman babacan bir tavırla yaklaşmış ve yardımcı olmuştur. Kendisine telefon ettim ve yakındaysa gelmesini rica ettim, sağolsun hemen geldi Hamdi Üçpınarlar ve eski dostlarıyla bir güzel hasret gidermiş oldu.

Organizeyi yapan Burhan Tabakoğlu gülerek içinde Hamdi Üçpınarlar'ın da olduğu bir anısını anlatmak istedi, herkes bu anıyı merak etti. O dönem 20 li yaşlarda olan bu iki dostun anlatımıyla.

Burhan Tabakoğlu; Almanya'da çalışıyorum, Türkiye'ye geldim, evlendim fakat eşimi götüremiyorum, moralim bozuk ve dalgınım, Hamdi ise beni yalnız bırakmıyor, teselli için hep yanımda, o gün yola çıktık ve Almanya'ya gidecek başka bir yolcuda aldık arabaya, yolda bana eşlik eder diye. Derken gece saat on civarı Türkiye gümrüğünden geçtik kimse bir şey sormadı, görevli araca öylesine baktı ve ''geçin''dedi bir müddet sonra Bulgaristan sınırına geldik aracı durdurdular, pasaport kontrol yapılacağını anlayınca kafamıza dank etti, benim ve diğer Almanya yolcusunun pasaportu var Hamdi'nin yok sınıra geldiğimizin farkında bile değiliz, o moral bozukluğu ve dalgınlığım, Hamdi nin de beni teselli etme telaşından, ancak Bulgar polisinin uyarısı ile kendimize geliyoruz. Acilen geri dönüp bu kez Türkiye sınırına geliyoruz. Bu kez de bizim polis zorluk çıkarıyor. ''Pasaportları göreyim'' memur bey biz az evvel geçtik ikimiz Almanya'ya gidiyoruz Hamdi bey bizi yolcu etmeye geldi, dalgınlıkla burayı geçtik. Bulgaristan sınırında aklımıza geldi ve geri getirip yeniden Almanya'ya döneceğiz.! polis ısrar eder ''nerden bileceğim kardeşim sizin sınırdan adam kaçırmadığınızı.?'' biz yine ısrarla az evvel geçtiğimizi hatta araca bakıp kendisinin bize ''geçin'' dediğini söylediğini büyük tartışmalar sonunda zar, zor hatırlatarak ikna ettik. Ve Hamdi Üçpınarlar'ı öyle tekrar Türkiye sınırının içine bırakı yeniden Bulgaristan sınırına doğru yola çıktık.

Hamdi Üçınarlar ise gülerek bu anıya itiraz edip kendi açısından devamını anlatıyor.

''Burhan'ın morali çok bozuktu yalnız kalmasın ve teselli edeyim diye sınıra kadar yanında geldim benim pasaportum yok sınırdan geri döneceğim, fakat öyle dalmışız ki bizim polis devam edin dedi ettik Bulgar polisi pasaport isteyince aklımız başımıza geldi, bu kadar ileri gittiğimizin farkında değiliz, geri döndük bu kez anlattığı gibi bizim polis problem çıkarıyor, zar zor ikna ettik, oradan Edirne 16 kilometre, Burhan beni orada bıraktı yeniden Bulgaristan'a doğru yola çıktı gece saat on, minibüsleri sordum, son minibüs 15 dakika önce hareket etmiş, neyse diyerek kendimi teselli ediyor ve otostop yaparım diye düşünüyorum, fakat nafile Almanya dan Türkiye'ye dönen hiç bir araç durmuyor ve beni kimse almıyor. Gece 16 kilometre yolu yürüyerek yorgun bir şekilde Edirne'ye geldim ve hemen kendimi bir otele atıp derin bir uykuya daldım. işte Burhan beni orda böyle bıraktı.'' Hamdi Üçpınarlar'ın bu anlatımından sonra herkes kahkahayı atlatıyor elbette. Bu güzel dostluk grubuna sağlıklı uzun ömürler diliyoruz.