Yaklaşık iki yıl önce Necdet Ç. , 21 yıllık eşi İlkay Y.’ye kendisini terk ettiği iddiasıyla boşanma davası açtı, hayatının yalanıyla karşı karşıya kaldı. Velayetlerini istediği 3 çocuğunun da kendisinden olmadığını öğrenen Necdet Ç., boşandığı eşine 510 bin TL’lik tazminat davası açtı. Kâğıthane'de yaşayan pastacı Necdet Ç. 21 yıl önce İlkay Y. ile evlendi. Evliliği boyunca şu anda 20, 11 ve 10 yaşlarında olan 3 çocuk dünyaya getiren İlkay Y., iki yıl önce ise evden ayrıldı. Necdet Ç. eşini dönmeye razı edemeyince boşanma davası açtı. Dava devam ederken çocukların velayetini de istedi. İlkay Y. ise eve gelerek çocukları görmek isteyen Necdet Ç.’ye “Neden çocukların velayetini istedin? Çocuklar senden değil ki” dedi. Necdet Ç. çocukların velayetini alacağı için eşinin böyle bir savunma yaptığını düşündü. Bu sırada boşanma davası sonuçlandı. Mahkeme çiftin boşanmalarına ve yaşları küçük iki çocuk için Necdet Ç.’nin 600 lira nafaka ödemesine hükmetti. Çocukların velayeti de annelerine verildi.  Necdet Ç. boşandığı eşinin sözleri üzerine çocuklarına soy bağının reddi davası açtı ve DNA tespiti istedi. Mahkeme 3 çocuğu ve Necdet Ç.’yi Adli Tıp Kurumu’na sevk etti. Çıkan DNA sonucuna göre, çocukların hiçbirinin babası Necdet Ç. değildi. Necdet Ç. avukatı Nahide Siller aracılığıyla eski eşine 10 bin lira maddi, 500 bin lira da manevi tazminat istemiyle dava açtı. Geçtiğimiz günlerde benzeri bir durum Esra Eron'un programında açığa çıkmış, kadının üst kat komşusu çocuğun babası çıkmıştı. Geçtiğimiz yıl ise yine benzeri bir olay DNA testiyle çocuğun babası kadının kocası değil başka biri çıkmıştı, canlı yayında gerçeği Müge Anlı her nedense gülümseyerek açıklamıştı, mağdur baba açıklama ile şok olup eşine saldırmıştı.!

Zonguldak’ta temizlik işçiliği yapan bir baba…

İlk eşinden olan kızı, babasının sütüne ilaç katıp eve bir erkek arkadaşını alıyor. Baba, sabah uyandığında kızını bir erkekle yakalıyor. Kızını “fuhuş bataklığından kurtarmak isteyen” baba, ona bir tokat atıyor. Ardından baba kız, karakola gidiyorlar. Baba, kızını birlikte yakaladığı kişi ve daha önce ilişki yaşadığı bir başka kişi hakkında şikayet te bulunuyor. Ama kız, verdiği ifadede kendi isteği ile ilişkiye girdiğini söyleyerek, kendisine tokat atan babasından şikayetçi oluyor. Darp ve cebir izine rastlanmasa da kız sadece beyanıyla, darp raporu alıyor. Temizlik işçisi baba hakkında' Alt soya karşı basit kasten yaralama' suçundan, Sulh Ceza Mahkemesi'nde 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle, dava açılıyor. Savcı soruşturmada adı geçen üç kişiyi de suçsuz buluyor… Tek suçlu, Baba oluyor. Mahkeme baba ‘ya, önce 180 gün hapis karşılığı 3 bin 600 lira para cezası veriyor…Fakat baba’nın eylemi haksız tahrik altında gerçekleştirdiği göz önünde bulundurarak ceza 37 gün hapis karşılığı 740 liraya indiriliyor. o süreçte 850 lira maaş alan Baba’ya 740 lira ceza. Hemen garipseyip, “bu kadar da olur mu?” demeyin. Dikkatle bakarsanız burada aslında tıkır tıkır işleyen bir hukuk sistemi olduğunu göreceksiniz. Kız şikayetçi oluyor, beyanla rapor alıyor, anında dava açılıyor, şıp diye ceza kesiliyor…  Evet sistem tıkır tıkır işliyor ama suçlunun aleyhine değil. Şimdi kızını fuhuş bataklığından kurtarmak istediği için tokat atan o Baba, 220 lira kira ödediği ve zaten zor geçindiği için para cezasını ödeyemeyeceğini söylüyor.  

Ne olacak peki? Para ödenmezse, baba hapse girecek. Neden? Kızına tokat attığı için?

Ağustos ayında Mudanya sahilindeyiz. Arkadaşlarla sohbetimize devam ederken yaşlı amca Atatürk kelimesini duyunca kolunu uzatıp ''Kemal Atatürk'' imzalı dövmesini gösteriyor ve bununla gurur duyuyor.

-Adım İbrahim Ersöz Mudanya'lıyım buranın en eski ve yerli balıkçılarındanım şu an 66 yaşındayım yıllar önce Marina da bir balıkçı kulübem vardı 7 yıl önce dönemin ak parti belediyesi beni oradan çıkardı yerine yerde vermedi, fakat benim kaldığım bu kulübeyi başkalarına verdi, kulübe aynı şekilde duruyor, şu an sokaklarda ve parklarda yatıyorum.

-Evin çocukların yok mu?

-Var iki kızım bir oğlum var onlar kendi dünyalarındalar doğal olarak, ben eşimle boşandım beni 5 kez şikayet etti dört kez hapse girdim iki kez kapalı iki kez açık cezaevinde bir ay kadar yattım, bir ara barışacak duruma geldik ve bana krediler çektirdi 60-70 bin civarı paraları verdim ve sonrasında beni kovdu tekmeyi vurdu, evden uzaklaştırma aldım bu İstanbul sözleşmesi denilen bela yüzünden. Bir gün parkta bankette yatıyorum eski eşim geldi bağırdı çağırdı ve ardından beni yine şikayet etmiş, yine mahkemeye çıktım ve hakim doğru dürüst beni dinlemeden bir yıl hapis verdi.!

İbrahim Ersöz eşiyle barışma pahasına çektiği kredilerden dolayı maaş alamıyor eşi ise ayrıca emekleymiş benim maaşın tamamı gitti bankalara her ay 2 bin lira ödeme yapılıyor maaş ne oldu ne bitti hiç bir şey bilmiyorum artık, bana yapılan bu haksızlıklardan dolayı kendimi içkiye verdim, hayatım mahvoldu hep eşimin bu oyunları ve İstanbul sözleşmesinden dolayı bunlar başıma geldi,