82 Anayasa Referandumu

12 Eylül Darbesi'nden sonra hazırlanan 1982 Anayasası için yapıldı. 7 Kasım 1982 Pazar günü yapılan halk oylaması ile 1982 Anayasası yüzde 8,63 "hayır" (1.626.431 seçmen) oyuna karşılık yüzde 91,37 "evet" (17.215.559 seçmen) oyuyla kabul edildi. ... 1982 Anayasası referandumu cumhurbaşkanlığı seçimi ile birleştirildi. Bu oylama Türkiye'de yapılan ikinci referandum olmuştu. İlki yine bir askeri darbenin ürünü olarak 1961 de yapılmıştı. Kenan Evren ve arkadaşları bir önceki askeri anayasayı ihlal ederek o dönem yapılan yasalara göre suç işliyordu.

Sağ, sol demeden insanlar tutuklanıyor, ,dam ediliyor, hücrelere atılıp işkenceden geçiriliyordu. Buna rağmen Referandum da Kenan Evren hem Cumhurbaşkanı oluyor hem dilediği yasaları değiştirmiş oluyordu. Tüm bu olumsuzluklara rağmen yüzde 91,4 evet derken, hayırlar 8,6 da kalıyordu. Seçime katılım oranı ise yüzde 91,3 olarak gerçekleşmişti. oy kullanmayan yüzde 8,7’nin de büyük bölümü herhalde cezaevindeydi.

Aziz Nesin'in ''Türk halkının yüzde 60 ı aptaldır'' iddiasına vatandaşlar kızmıştı. Hatta bu sebeple birçok kişi farklı şehirlerden kendisine ''Türklüğe hakaret ediyor'' diyerek davalar açmıştı. Aslında Aziz Nesin'in kastettiği aptal kesim referandum da evet oyu veren yüzde 91,4 lük kesimdi. İşte bunlara haykırarak bunu söylemek istedi, fakat diyemedi.

Müjdat Gezen yıllar sonra konuyu anlattığında daha iyi anlaşılıyor. ''İzmir Torbalı'da bir şenlik vardı, Aziz Nesin, İlhan Selçuk ve ben katılmıştık, panelin konusu mizahtı, dinleyicilerden biri kalktı ''Nasrettin hocanın torunları olarak zeki insanlarız değil mi?'' diye sordu, sorunun muhatabı ise Aziz Nesin'di O da yüzde 60 ı aptaldır dedi ve herkes alkışladı. Sonra kuliste kendisine neden böyle bir şey söylediğini sordum. Cevap olarak, evladım yüzde 92 diyecektim, dilim varmadı. Dedi''

Aziz Nesin’in yıldızı, Türk milletine hakaret ettiğini iddia edenlerle hiç barışmadı.

Aziz Nesin, “Türk insanının yüzde 60’ı aptaldır” sözünden dolayı defalarca dava edildi fakat bu davalardan beraat etti.

Yargıtay’ın beraat gerekçesi, “Yüzde 60 için bir hakarette bulunuluyor ama, kimlerin yüzde 60 içinde olduğu, kimlerin yüzde 40’lık dilimde kaldığı belirtilmemekte. Tümüyle Türklerin aptal olduğu iddiasında da bulunulmayıp, bir kısmı için bu isnat yapıldığından, Türklüğe hakaret suçu da oluşmamıştır” şeklindeydi.

Aziz Nesin ise mahkemeye verildiğini duyduktan sonra üzüldüğünü belirtirken '' mahkemelerden bu konuda ceza almayacağımı biliyordum. Ancak ben beraat ettiğimde mahkeme benim iddia ettiğim gibi halkın yüzde 60,ının aptal olduğu tescillenecek, işte ben esas buna üzülürüm'' demişti

Aziz Nesin gelen abartılı tepkilerden sonra halkın birçok konuda aptallık yaptığını ve bununla birde övündüklerini söylerken ''bunları yazmayı düşündüm ve yazmaya başladıkça o kadar çok malzeme geldi ki ardı ardına hangi birini yazayım diye şaşırdım, üstelik yüzde 60 oranı indirimli bir rakamdı.

Bizde Aziz Nesin'in yazdığı olaylardan birini anlatalım. ''Dünyanın olağanüstü güzelliklerinden biri Manyas kuş cennetidir. Yüzyıllardır bu güzelliklerden bihaber yaşıyoruz. Çünkü dünya kuşlarının toplanma yeri burasıdır. ve bizim halkımız bu kuşları devamlı vuruyormuş hatta eti yenmeyen kuşları bile öldürüyoruz.

Nazilerden kaçan Alman Yahudi'si profesörleri Atatürk, Türkiye'ye çağırır ve Darülfünunu gerçek bir üniversiteye döndürür. İşte bu Profesörlerden biri Manyas'taki kuşları görünce, şaşkınlık ve sevinçten şok olur. O esnada birde bakıyor ki bir adam elinde tüfekle kuşları avlıyor.

-Aman bre ne yapıyorsun

-Kuşları vuruyorum, köylüler bana kuşbaşına para veriyor

-Niçin para veriyorlar?

-Çünkü kuşlar hem tahılları yiyiyor, hem de pislikleriyle baş edilmiyor.

-Ben sana köylünün verdiği paranın iki katını vereyim kuşları öldürme.

Bu olay 1938 de oluyor o güne kadar Manyas kuş cennetinden habersiz yaşıyor ve kuş öldürüyoruz. Üç tane kuş türünün de neslini orada öldüre öldüre kurutmuşuz. Kuş cennetinde ki görevlinin söylediğine göre 1992 de yüz adet kuş avcısı yakalanmış. 1993 te 7. aya kadar ise 20 kuş avcısı yakalanmış.

( Aziz Nesin anlatımı 1993 yılında kaleme alınmıştı)

Değerli okurlar ülkemiz ekonomik açıdan sıkıntılı bir süreçten geçerken gündem maalesef Sezen Aksu şarkısı, Gülşen'in sahnede giydiği kıyafet, Ankara da bilmem nerenin müftüsünün dedikleri ile meşgul edilirken. Gençlerin umutsuzlukları, gelecek kaygıları, intiharları, boşanmalar, cinayetler, artan işsizlik gibi aciliyetli konular hep geri planda kalıyor Ana gündem maddesi olamıyor. Lütfen daha realist olalım. Aziz Nesin ve bu konuyu hatırlatmak sanırım yerinde olmuştur.